Gönderi

424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
‘ “Köyü tarafından sevilmeyen bir çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar.” Bugün dünyayı yakanlar, aslında zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklardır.’ cümlesiyle başlayan, son sayfasına kadar tam olarak 43 adet bilimsel yayından faydalanılan bir eser... Çok kıymetli çok... Kitabı tam olarak taze bitirmiş ve gerçek olamayacak kadar tesadüflerle dolu (bana göre) her bir olayı sindirmeye, her bir bilimsel bilgiyi özümsemeye çalışan bir okur olarak yazıyorum bu cümleleri. Hali hazırda bilimin farklı bir dalıyla mesleğini icra etmeye, her gün aynı açlıkla farklı bilgiler edinmeye çalışan biri olarak Pia Mater tam bir ‘günlük hayatın içine biyoloji ilmini adapte etmeyi’ kendine görev edinmiş bir bilim insanın kitabı olabilirdi ki bence Serkan hoca tam olarak bunu başarmış, var olsun. (Kendisine gerek mensûbu olduğu üniversitenin eski bir öğrencisi olmam gerekse bilgiyi her kesimden meraklı insana öğretmeyi kendisine şiar edinmiş bir öğretmen olması sebebiyle ‘hoca’ diye hitap ediyorum .) Kullandığı yalın ve anlaşılır dil, bilimsel olguları kitabı okuyan herkesin kolaylıkla anlamasını sağlamakla kalmayıp verdiği öz örneklerle beynimizin uzun süreli hafızasından sorumlu limbik sistemine adeta nakış gibi işlemiştir. (İfademde hata varsa, affola:) Latince terimler çok net bir şekilde bildiğiniz ‘halk diliyle’ açıklanmış, bu konuda kuşkusu olan varsa içi rahatlayabilir. Burada eleştirmeden geçemeyeceğim bir nokta; NÖRON! Kitabın bir nöro-roman türü olması sebebiyle ‘nöron’ kelimesiyle karşılaşmaya kendimi hazırlamış olsam da bu kadar fazla olmasına gerek var mıydı? Eh, tercih meselesi. Ama beni o kadar sıktı ki bu durum, ‘perşembenin gelişi çarşamban belli olur’ sözü misali hangi cümlenin neresinde ‘nöron’ karşıma çıkacak, tahmin etmem pek zor olmadı. Ortalama iki sayfadan birinde birden fazla bu kelimeyle karşılaşmak, kelimeyi okumadan geçmeme sebep oldu. Kitap, okuyucu olarak beni yaklaşık 100-150.sayfalar arasında içinde aldı ki olayı örgüsünü kurgulamak, karakterleri tanıtmak gibi durumlar söz konusu olduğundan gayet makul karşıladım. Kitap içerisinde bazı kısımlarda karakterlerin dinlemek için seçtiği müziklerin tam olarak Serkan Hoca’nın müzik zevki olduğunu düşünüyorum. Zira kendisinin müziğe olan ilgisi ve enstrümanını adeta konuşturması, kendisini çeşitli mecralardan takip edenler tarafından aşikar:) Bunların dışında kitap; birbiriyle bağlantılı bölümler halinde hazırlanmış. Her bölüm kitaptaki karakterler odağa alınarak olay kurgulanmış ki bu bölümler halinde yazılma benim çok sevdiğim bir durum. Her bölümün uzunluğu tüm okuyucu kitleleri baz alınarak hazırlanmış izlenimi verdi bana. En azından okuyucu sıkmıyor ve kitabı elinizden bırakmak zorunda kaldığınızda okuduğunuz kısmı rahatlıkla hatırlama fırsatı veriyor. Her bölümün başında, o bölümle ilintili çeşitleri kitap ve kaynaklardan yapılan alıntılar, tam anlamıyla lezzet katmış. Bölümlerle bu alıntıların uyumuna hayran kalmakla birlikte Serkan Hoca’nın edebiyata olan ilgisi ve birikimi bir kez daha gönlüme göz kırptı. Hemen hemen her bölüm ‘...yaşananlardan haberi yoktu ve hiçbir zaman da olmayacaktı.’ gibi hem ipucu veren hem de merak uyandıran bir şekilde tamamlanıyor. Bu da bir sonraki bölümü o an okuma fırsatınız olmasa bile sayfalara bir göz atmanıza yol açıyor ki işte benim için sürükleyici roman budur. Karakterlerin birbirleriyle olan diyalogları o kadar bizden, sinirlendiklerinde verdikleri tepkiler hayatı sorgularken sordukları sorular ve buldukları yanıtlar o kadar gerçek ki. Karakterler her ne kadar hayali olsa da, olaylar ne kadar gerçek olamayacak kadar olsa da bana beni sorgulattı, ben çok keyif aldım. Kitabın sonlarına doğru düğümün çözüleceği noktalara dair ufak da olsa bir tahmin yürütüyorsunuz. Okuma sürecinde nüanslara dikkat etmiş olsam da, son sayfalarda okuma yaparken şaşkınlıktan elimi ağzımda buldum. Ne sondu ama! Hemen ikinci kitaba başlıyorum. Emeğine, kalemine, nöronların sağlık Serkan Hocam. Var ol!
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,7bin okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.