Elimdeki kitabın basim yılı 1976, yani tam 45 yıllık bir kitabı hatira dolu sayfalarını dikkatle çevirip güzel hislerle okudum. Yıllar geçse de nasıl önemini yitirmediğini ise okuyunca anladım. Sezai Karakoç bize her zaman ülküsüyle yaşayacağımız ideal islam devletini ve "diriliş eri" sıfatıyla tanımladığı örnek müslüman şahsiyeti o kadar güzel tasvir etmiş ki insan "nasıl bir müslüman olmalıyım?" sorusunun cevabını bu kitapta buluyor. " İslamin yeniden dirilişi üç dallidir...Her müslüman önce, kendı iç dünyasında müslüman olmalı, fakat ondan ayrılmaz bir şekilde toplum içinde ve toplum halinde de müslüman olmayı şart olarak idrak etmeli. Ve nihayet bu psikolojik ve toplumsal muhtevaya mutlaka tarih şuurunu da eklemeli. Ancak bu şartla, müslümanlığı temel anlamada eksiksiz bir bütünlüğe kavuşur." Öte yandan, yazarın kadin ve işgücü için sarfettiği şu cümlelerine de günümüz düzenini düşününce hâk vermemek elde değil; "Kadın ve işdüzeni, kadının özelliğini ve iç özgürlüğünü yok etmeyecek biçimde yeniden düzenlenecek, bugün görülen, kadının özgürlüğü altında, yedek bir erkek gücüne dönüştürülerek yozlastirmaya gidiş önlenecektir."

Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218,9bin okunma

·

8 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

güzin