Gönderi

Neo-ateistlerin yaptığı gibi tek önemli şeyin ampirik gerçeklik olduğunda, olguların inançlardan üstün olduğunda ısrar etmek, in­sanlığı umut ve hayallerinden de mahrum bırakmak anlamına gelir. Hayal gücümüzü çevremizdeki her şeye yansıtırız. Sinema, tiyatro, opera, edebiyat, sanal gerçeklik ve evet din alanında yaparız bunu. Neo-ateistler, sinemanın kapısında durup Leonardo DiCaprio'nun Titanic'le birlikte batmadığını söyleyen insanlara benzer. Hayret! Çoğumuz bu ikili durumun içinde gayet rahatızdır. Mizah da bundan kaynaklanır, bizi uyutup bir duruma belli bir şekilde bakmaya sevk eder, sonra başka bir bakış açısıyla şamarı indirir. Çocuklukta oyna­dığımız oyunlardan, yaşlılıkta kurduğumuz öteki dünya hayallerine, gerçekliği zenginleştirmek en muhteşem yetilerimizden biridir.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.