Gönderi

432 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
keçi tanrı pan ve descartes bir ölümsüzlük arayışı
Orijinal adı "jitterbug perfume" olan bir Tom Robbins eseridir. Kitap hakkında “parfümün doğuşuna ilişkin fantastik bir roman” tanıtımı hem kitaba hem yazara hem de içeriğindeki felsefeye tamamen haksızlık ve değersizleştirmedir. Kitapta birden fazla karakterin hayatı ve kesişimleri farklı zaman dilimlerindeki varoluşları detaylı bir şekilde betimleniyor. Karakterler sizin için somutlaşmaya başladıktan sonra ana hikaye soğuyor ve geriye sadece varoluş felsefesi ve varlık bilincinin tartışılması kalıyor. Descartes ile güçlenen akılcılık ve bilimin aslında insanı temel benliğinden kopardığı insanın ruh ve bilincinden uzaklaşmasına neden olduğunu pan tanrı imgesi üzerinden tartışmaktadır. İnsan köklerinden doğadan uzaklaştıkça tek çözümün mantık ve bilim olduğuna inandıkça hayat içerisinde silik bir hale gelmesi ve aslında ölümsüzlük ararken bu ölümsüzlükten fersah fersah uzaklaşması sonucu oluştuğu tartışılıyor. Ölümsüzlüğü arayan Alobar, dinler ve akılcılık sebebiyle unutulan ve güçsüzleşen keçi tanrı Pan, bilgeliği ölümü ve ölümsüzlüğü kendinde birleştiren çözümlenebildiği gibi var olabilmek tekrar birleşebilen kudra, ölümsüzlük arayışındakilerin evi son gülüş vakfı, galeyana gelen ve anlam arayışındaki halk... Tüm karakterler aslında varolmak sosuz olmak ve bilinçli olmayı aramakta, kimi saf bilimle kimi ise alternatif tıp ile. Bu düşünceler akışında bize dayatılan akılcılığın bizden aldıklarını aslında hayatın tek çözümü olmadığını anlıyorsunuz. Altında doğu felsefesi temelleri olan düşünceler ve yaşam biçimleriyle tanışıyorsunuz. Günümüzün popüler kavramı secret ve dna kodlamayı ölümsüzlük için yorumlayan Robbins, özünde sıcak suyla yıkanma, nefes alıp verme, oruç tutma ve meditasyon ile düzenli seksin sonsuz bir yaşamın temel anahtarları olduğunu savunuyor. Peki insanoğlu ne zaman ölümü kendi isteğiyle tercih edecek? Dinlerin etkisiyle unutulan unutuldukça yok olan ve ölen keçi tanrı pan ve unutulmamak için kullandığı kokusu, Kızını kaybetmesi halinde ölümsüzlük arayışından vazgeçebilecek Witt, yüzyıllar boyunca yaşamış ancak düzenli bir hayata sahip olamamış hayatı ve çözümlenmeyi olduğu gibi kabul eden Kudra ve tek başına da kalsa işkenceye maruz da kalsa hala yok olmaktan korkan ve hazır olmayan Alobar... Çiçeksi üst benliği temsil eden peygamberler, hz isa veya budha ile idlerimizi ve hayvansal temalarımızı temsil eden keçi tanrı pan ve şenlikleri... hiçbiri birbirinin üstü değil aslında var olmak gelişmek demek, Pan unutuldu çünkü artık insanlık bir üst benlik geliştiriyordu id olmadan üst benlik olamazdı burada aslında bir çatışma yoktu bir devinim ve dönüşüm vardı. İşte varolmak ve var oluş aslında bu devinimden ibaretti. Bu devinimdeki tek kusur insanın her şeye olan benlik tutkusuydu ki bu yüzden doğadan uzaklaştı ve bu yüzden kayboldu.... Bir de dinlerle ilgili tespit niteliğindeki şu cümleler oldukça vurucuydu: tanrıları aslında insanlar yaratır çünkü ihtiyaçları vardır ve ihtiyaçları kalmadıkça o tanrıları unuturlar ve öldürürler işte insanlar tanrıları böyle öldürürler unutarak... bir tanrı ancak unutularak yok olurdu çünkü kimse kendisini hatırlamazsa ve ihtiyaç duymazsa o tanrı var olmuş olur muydu?
Parfümün Dansı
Parfümün DansıTom Robbins · Ayrıntı Yayınları · 20195,3bin okunma
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.