Gönderi

Bana kalırsa bu küçük olaylar, küçük ilişkiler değil yaşamımızda gerçek önemli olan. Gelip geçici şeyler bunlar. Hani nerdeler şimdi? Nerde?... Nerde dün yağan karlar?... Önemli olan, insanın bütün yaşamı boyunca süren kalıcı şeylerdir; benim yaşamım, sürekliliği, kalıcılığı, gelişmesi ölçüsünde önemlidir benim için. Geçici ilişkilerin sözü mü olur? Özellikle cinsel ilişkilerin! İnsanlar bu işi büyütmeseler, kuşların çiftleşmesi gibi gelir geçer bunlar. Böyle olmaları da gerekir. Ne önemi var? Önemli olan bütün bir yaşam boyu arkadaşlıktır. Bir iki kez birlikte yatmak değil, Tanrının günü birlikte yaşamak, bir yastıkta kocamaktır. Biz ikimiz karı kocayız, başımıza ne gelirse gelsin, böyle kalacağız. Birbirimizin alışkanlıklarını kapmışız. Alışkanlık, bence, gelip geçici bir coşkudan çok daha canlı bir şeydir. Uzun, yavaş, kalıcı olan... bununla yaşarız biz... herhangi gelip geçici bir coşkunlukla değil. Bir arada yaşayan iki insan arasında yavaş yavaş bir kaynaşma doğar; öylesine içten titrerler birbirleri üstüne. Bu, evliliğin gerçek gizidir, cinsel birleşmenin değil; hiç olmazsa, cinsel birleşmenin yalın bir etkisi değildir. Seninle ben bir evlilikte kaynaşmışız. Bu gerçeğe sıkı sıkıya bağlı kalırsak, şu cinsel birleşme sorununu da, sanki dişçiye gitmekmiş gibi, soğukkanlılıkla çözüme bağlamamız gerekir; değil mi ki felek, gövdece bir eksiklikle bu konuda mat etmiş bizi.”
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.