Gönderi

Özellikle, ülkemizde yanlış bir eğitim sonucu, aydın olmak ile çağdaşlık kavramları arasında kurulan özdeşlik bağı, insanları tarihselliğe karşıt hatta düşmanca bir tavır almaya götürür. Bu anlayışta o kadar ileri gidilir ki, aydın ve kültürlü olmanın ayracı doğrudan doğruya bu düşmanlığın niceliğine bağlanır. Tarihsellik ne kadar yadsınırsa, o derece aydın ve kültürlü olunduğu sanılır. Hiç kuşkusuz, bu tarihselliğin yanlış bir kavranışıdır. Ama ne var ki, bu yanlış kavrayış ülkemizde o kadar ileri gitmiştir ki, somut olmak için mimarlıktan bir örnek verirsek, tüm eski, tarihsel değerli yapıları yıkıp yerine değersiz beton yığınları yapmak, on yıllar boyu ülkemizde çağdaşlık, kültürlülük ve aydın olmak olarak anlaşılmıştır. Bunu uygulamada en çok başarılı olanlar, tarihsellik bilincine en çok sahip olması gereken yöneticiler olmuştur. Ama tarihselliği doğru anlamak da hiçbir zaman her tarihsel olanın körü körüne korunması anlamına gelmez.
Sayfa 101 - Remzi Kitabevi - 1.Basım, Ağustos 2013Kitabı okudu
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.