Gönderi

Çevirenin Önsözü:
Niçin Sanat Tarihi değil de, Sanatın Öyküsü.? Elbette bir karşıtlık yok burada. Tersine, tarih ve öykü kavramları, ancak bunca eksiksiz bir bireşimde birbirlerini böylesi bir uyumla tamamlayabilirlerdi. Bu kitap, yalnızca bir yapıtlar çizelgesi, tarihler sıralaması, betimlemeler yığını olmadığı için bir öykü'dür. Öyküce anlatılan her şey ise, kökünü sağlam bir araştırmaya, özenli ve ayrıntılı bir çözümlemeye dayandırdığı için, gerçek anlamda bir tarih'tir. Bu iki öğeyi yoğurup, örgensel bir bütün halinde sunabilmek, kolay elde edilir bir sonuç değildir. Bu yüzden, elinizdeki bu Sanatın Öyküsü, yazarın büyük bir alçak gönüllülükle ileri sürdüğü gibi yalnızca gençler için, sanata yeni ilgi duyup meraklarına doyurucu yanıtlar arayan kimseler için yazılmış vazgeçilmez bir başlangıç kitabı değildir. Uzmanlar da bu kitapta, örnek bir sunuş ve anlatım biçimi bulacaklardır. Sanatın Öyküsü, alışageldiğimiz sanat tarihi kitaplarının, hele de ülkemizdekilerin, tümünün dışına çıkıyor. Bu kitabı okumak, gereksiz ayrıntıların öğrenilmesi için bir ''katlanma'' değildir. Tersine, ayrıntıların, genel bir dünya ve beğeni görüşü içinde, anlaşılır bir dil ve anlatım biçimiyle verildiğinde nasıl çekici olduğunu kanıtlamaktadır. * Bedrettin Cömert (Sayfa: IX)
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.