Evet bitti ..Uzun zamandır böylesine vurucu, aydınlatıcı ve düşündürücü bir kitap okumamıştım.. 500 küsür sayfa oluşu gözünüzü korkutmasın çünkü kitap oldukça sürükleyici.. Büyük Selçuklu Devletinin başveziri Nizamülmülk ve daha sonra padişahı Melik Şah'ı fedalerine suikastle öldürterek çöküşüne yol açan Haşhaşi tarikatı lideri Hasan Sabbah'ın İran'daki Alamut kalesinde, kendisine inanan fedailerini haşhaş ile nasıl uyuşturduğu ve sahte cennetine inandırdığını anlatan tarihi bir roman.. Akıl almaz bir deha ile uzun yıllar süren planlar. Acımasız, duygusuz vicdansız ama gözü sadece hedefinde bir adam. Hasan Sabah Ona göre Hiçbir şey doğru değildir her şey mübahtır. Yetiştirdiği adamların en zayıf yönlerini, cehaletlerini kullanarak onları birer ölüm makinesine dönüştürüyor. En korkulan görevlere bile gözü kapalı gitmelerini sağlıyor. İşin ilginç yanı bu din ile oluşturduğu kontrol mekanizması öyle geniş bir ağa dönüşüyor ki. Kısa zamanda yaptıklarına hayret edeceksiniz. Tüm kitap boyunca 'Neden her zaman bir amaç uğruna yaşıyoruz?' dedim. Fedailer,cennet uğruna; cariyeler, öğrendiklerini iyi uygulamak için; Hasan Sabbah intikam için. Dogmatik ideolojilerin insan zihnine sualsiz hükmedişi ve insanı kolaylıkla bir ölüm makinesine dönüştürüşü, bundan bin yıl önce yaşanan bu olayın günümüzdeki tezahürlerini de çok iyi açıklıyor.. Kitaptan günlerce bahsetmek isterim ama ne kadar konuşursam konuşayım hep eksik bir yeri kalacak gibi.Demem o ki Kesinlikle okumanız gereken bir kitap,nedenini okuyunca anlarsınız. Keyifli okumalar

Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201242bin okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tamer Arıkan