O bir çay istemişti, trenin içinde
Biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
Ben yalnız kalmıştım, senin içinde
Oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
Aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin...
aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin
...
o bir dile sığınmıştı, sözü içinde
yolu yoluma çıkmıştı, çölü içinde
ben eski kalmıştım, senin içinde
...
düşü geçtik, kendine bakabilirsin
...
kimi geçtik, kimseye sorabilirsin
- "Kapatsana gözlerini..."
- "Neden?"
- "Kapat sen..."
- "Peki."
- "Ne görüyorsun?"
- "Karanlık..."
- "Başka?"
- "Hafif de ışık giriyor..."
- "Açabilirsin..."
- "Neden böyle bir şey yaptın?"
- "Benim de hayatım böyle karanlıktı, simsiyahtı. Sonra, sen çıktın karşıma. Aydınlık oldun..."
- "..."
- "Hani demiştin ya; Karanlık, hafifte ışık giriyor diye. İşte o ışık sensin. Benim karanlık olan dünyama, aydınlık oldun, ışık oldun, umut oldun..."
- "..."
- "Ve sana söz, senin ışıklarını asla söndürmeyeceğim."
- "..."
- "Ama karanlık olursak bile, birbirimizi umutlarımızdan ve sevgilerimizden bulacağız. Işıklarımızdan yani..."
O bir çay istemişti, trenin içinde
Biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
Ben yalnız kalmıştım, senin içinde
Oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
Aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin..
o bir çay istemişti, trenin içinde
biz tren yokuşuyduk, çölün içinde
ben yalnız kalmıştım, senin içinde
oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin
o bir dile sığınmıştı, sözü içinde
yolu yoluma çıkmıştı, çölü içinde
ben eski kalmıştım, senin içinde
oysa kaç çocuğun yerine övmüştüm seni!
düşü geçtik, kendine bakabilirsin
o bir bende kırılmıştı, hayli içimde
ıssız otağ kurulmuştu, canım içinde
ben kime kalmıştım, senin içinde
oysa kaç bahçe yerine açmıştım seni!
kimi geçtik, kimseye sorabilirsin