Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tüh :)
"Keşke o gün sana gülümseseydim. Biz seninle sevgili olmak zorunda değildik ki..." Duraksadım. "Yani şu an şey..." Tugay gülmeye başladı. "Of, biz seninle iki arkadaş da olabilirdik yani. Ne var?" "Sevgili avukatım," dedi Tugay gülerek. "Senin gibi biriyle arkadaş olup zaman kaybedeceğimi düşündüren ne? Hadi ama hangi ihtimali düşünürsen düşün, hepsinin sonunda ben seni öpmeden bırakmazdım." Gülmemek için kendimi zorladığımda "Ama mahkum olduğun zamanlar, biz seninle arkadaş olalım demeyi biliyordun," dedim gözlerimi kısarak. "Ve sen de buna inandın öyle mi?" Hafifçe göğsüne vurdum. "Siktiğimin sınırlarını söyleyip duruyordun, ben de o sınırları siktir etmek için seninle arkadaş olmayı bile göze aldım işte. Başka türlü bana gülümsemeyecektin." Dilimle damağıma vurdum üç kez. "Tüh, çok ayıp oldu, küfür ettim değil mi?" "Sen çok terbiyesiz bir adamsın." Güldüm. "Ama düşünsene, ben avukatım ve sen pilotsun. Tanışmışız ve arkadaşız, hayır, beni öpmüyorsun ve..." "Umarım göğüslerinden şarap içiyorumdur." Gözlerim kocaman açıldı ve hızlıca ona dönüp baktım, Tugay gülmeye başladı ve sonrasında yüzüme yaklaşıp "Ya da," dedi kısık bir sesle. "Altımda adımı sayıklıyorsundur umarım." "Sen," dedim yutkunarak ama çoktan kalbim heyecandan atmaya başlamıştı. "Daha da terbiyesiz bir adam olmaya başladın, böyle açık konuşma haddini kendinde..."
Bir hikâyemiz var hepimizin… Umutla doğan güneşin aydınlattığı bir bahar sabahına uyanmış gibi “mutluluk mavi çocuk” sesiyle mahmurluğumuzu atarken… Kuşların kanat çırpınışları içinde ılık rüzgârın yüzümüzü okşaması gibi merhabalar derken yeni güne… Bir hikâyemiz var hepimizin... Bazen hüzün kokan bazen umutla doğan… Her birimiz kendi
Reklam
500
500.gün... Evet sevgili 500 gün oldu. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorum. Daha geçen ayrılmıştık ve de ben bisikleti yokuşa sürüyordum, daha geçen ayrılmıştık bir durak önce inip Kız Kulesinin arkasındaki Galata Kulesini izliyordum, daha geçen ayrılmıştık ansızın senden bir mesaj gelmişti bana, daha geçen gün bahçeden odaya çıkıp anlayabilmen
Aradığım Kadın 😅😅😅 İlk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı. Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından : Evde mi bıraktım acaba ? İşte o an aradığım kadın bu dedim... Pek çoğunuz Bruce Willes in 6. his filmini hatırlar. '6. His filmini
Meleğimle bir daha başlamak rüyasını bahsederse yaratan;
Üzerimde oynanılan şaklabanlıkların tiyatroların soytarılıkların hepsine aynı gün içerisinde son vereceğim.. Az önce apt yöneticisi abim baktım ki fatura üzerine alma, sayaç takibi vs gösteriyor ama belli yani.. Hani malız ya.. Sıkıntılıyız ya.. Neyse adam gibi adam Allah, razı olsun.. Kısaca arzuhal ettim ve başladım anlatmaya :)) Güldüm abi bunların tasarımını onarımını bakımını yapan bir şahıs kuvettle muhtemel endeks okumasını da üzerine alma işlemlerini de biliyordur dedim ve güldük birlikte.. :)) Hani şu tiyatroya bakın hele.. Gökhan bunları yapabilecek mi? Boş işlerle uğraşıyor insanlar.. Allah'ım şu meleğe bir mesaj attırmaz mı? Adaklarımı keser kesmez bütün soytarılıklara ve şaklabanlıklara son vereceğim.. Dipnot; Bu evde de kalmayacağım.. Gerek yok zaman kaybı.. Ben birgün olsun yaşamak için yeterince zaman kaybettim.. Birlikte yaşayacağımız evi tutar orada tek yaşamaya başlarım işlerimle ilgili daha istikrarlı ve kararlı adımlar atıp hayatımın anlamıyla baharıyla Birlikte yaşamak nasip olacak güne kadar.. Hemde görsün işte bakalım nasıl idare ediyormuşuz evelallah yedi düveli.. Aklımın sadakası yetiyor mu yetmiyor mu? Ama bir umut.. Sadece bir umut.. Bir umut, bir hayat..meleğim..
282 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.