"Canım çok şey anlatmak istiyor ama yorgunum. Beynim yorgun, bedenim yorgun, bunca şeyi affeden kalbim bile yorgun artık. Heveslerim yorgun, iyimserliğim yorgun, konuşarak anlaşmaya olan inancım bile yorgun. Çok yorgunum."
Sabahattin Ali
Bir Afrika kabilesinde şöyle bir söz vardır. Der ki;
“Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar.”
Yani bugün dünyayı yakanlar, aslında zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklar. Başka bir şey değil...
Kaliteli insanların daha az arkadaşı olduğunu fark ettim. Kaliteli insanlar; kibirli, kendini beğenmiş, iki yüzlü, nankör, menfaatçi, özür dilemeyi ve teşekkür etmeyi bilmeyen insanları hayatına almıyor.
Geç yazana geç yazmak, inat edip konuşmamak gibi misillemeler bence sadece hayatı zorlaştırıyor. Belirsizlikler sadece yorar. Birini özlediysem ararım, yazmak istersem yazarım, seviyorsam söylerim, kırıldıysam belli ederim. Hayat üçün beşin hesabını yapmak için çok kısa.
Ben artık hayatımda git-gelli ilişki, dengesiz, duygularını açmaktan aciz, travmalarını çözememiş bir çocuk istemiyorum. Çocuk büyütmek istemiyorum ben hayatımı yaşamak istiyorum sevdiğim insanla. Kafamız ne eserse beraber yapalım. Yeri gelince ağlayalım, yeri gelince gülelim. Duygularımı uçlarda yaşamak hatta bi kere olsun mutluluktan ağlamak istiyorum artık.
Hiçbir an'ını tanımlamaya kalkmadan
Kısacık ömürler biçiyoruz kendimize
Sonra yolculuklara çıkıyoruz, bir kentten
Ötekine giderken özlüyoruz bir başkasını