Daima Genç
Gözlerinde müthiş ufuklar görüyorum,
dertsiz tasasız gülüşler,
saçlarımdan köprü yaptım rüyamda.
Seni orada nasıl karşıladılar?
Tarihinde böyle acı yaşamamış genç kızlar
saç teli döker,
gözyaşı üstüne.
Dişlerini sıktı koca yiğitler
ben de sımsıkı tuttum en küçüğün elinden,
zaten sımsıkı tutulmalı bu eller.
Gökyüzünü ikiye yaran bir gülüşün
Sayfa 30 - Nazlı Başaran -
Dostum Erdem'eKitabı okudu
Bu şehir, kirli oyunlar diyarıydı. Mor yelkenli gemileri yerine mor çarşaflı yalanları vardı. Lunaparkı hiçbir canlı türünün işine yaramayan binaların pahalı ışıklarıydı. Ömür satılarak alınan lüks daireler, içi boş mezarlıklardı. Elbette kendini kandırmış büyük insanların da oyunları vardı. Örneğin beğenilen sözlerden, hissedilen şarkılardan kaçıp basit arzu havuzlarında boğulmanın adı yakalamacaydı. Zeki geçinip çaresizlik örtüsünün altına sığınmaksa ruh hastalığı değil, yormayan bir saklambaçtı. Evcilikse aşkı kıça/cüzdana bakıp abartmaktı. İdeolojilerle şekillenmeye çalışıp sıradanlığın şıklıklarını cıvık yüceltmelere kurban etmek ise akıl oyunlarıydı. Kısaca üç paragrafa sığan "bu şehrin insanı" kendi cehennemini güle oynaya yaşamaktaydı.
Sayfa 110 - HACİMSİZLER by Gri Esin AKYILDIZ
