"Sen içini yokla. Vicdanın rahat mı? Helalı haramı insanın vicdanı söyler. Kimi bu sese kulak verir. Kimi umursamaz... Böyleleri her türlü kötülüğe şerbetlenmiştir..."
"Benim bildiğim Müslümanlık, giysiyle miysiyle ölçülmez. İman, inanç, insanın içindedir. Eğer bir insan yalnız kendinden yanaysa, yüreği kara, insaniyetliği kısırsa, acımasızsa, ikiyüzlüyse, nice örtünüp bürünse, başını beş vakit secdeye vursa, abdestsiz yere basmasa, Allah'ın adını dilinden düşürmese, yine de Müslüman değildir bence. Göz boyayıcıdır. Allah katında yaramaz insandır. Gerçek Müslüman, giyim kuşamı, namaz abdesti ile değil, her şeyden önce, özüyle sözüyle tutumuyla belli eder kendini. Özü sözüne uymayanlardan, Allah esirgesin hepimizi."
Sonra öğretmenin yanına sokuldu. Elini ölecekti.
Öğretmen onunki karşısına oturttu. "Bak oğlum, beni iyi dinle, "dedi. "Yabancı bir ülkeye gidiyorsun.Bu köyden kalkıp yurt içinde bir büyük kente gitmeye benzemez. Öz yurdunda olmayacağın için sana belki tepeden bakarlar. Hoplayıp aşağılarlar. Üzülme sakın! Sen binlerce yıllık şanlı geçmişi olan yüce ve soylu bir ulusun çocuğusun.
Çehov'un 6 kısa öyküsünü barındıran bir eser. Kıssadan hisse tarzında basit sayılabilecek öyküler yer alıyor. Bizdeki Gülten Dayıoğlu eserleri daha doyurucu diyebilirim.
"Zaman zaman, kendimle içsel kavgalara tutuşuyorum. Bazen, içimdeki Ben'e yenildiğim bile oluyor. Öyle zamanlarda yaşadığım tedirginlikleri, bir de kopyala yaşamak istemem."
Sayfa 15 - Gülten Dayıoğlu - Altın KitaplarKitabı okuyor