Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.32
Kitabı çok beğendim. Kitapta çok ince detaylar vardı mankurt meselesi özellikle. Aslında burda kazangapın çoçukları için bu kavramdan bahsetmesi önemliydi şehir yaşamına adapte olmuş ve hiç bir şeyi sorgulamayan bir robot gibi yaşayanlar ,zorla mankurtlaştırılanlar değilde asıl mesele mankurt olmayı seçenlerdi ve yedigeyin arkamda dua edecek biri yok diye yakınması ve kazangapın yanına gömülmek istemesi beni çok etkilemişti.üzerinde durulması gereken çok şey var kendimize dersler çıkarmamız gereken bir kitap. Bu arada kazangapın oğlunu hiç sevmedim
Kitap ile ilgili inceleme yazmak yerine kitabın girişine Aytmatov'un yazdığı önsözünden bir bölüm yazmak yeterli bence.
"... Ama hayatta her şeyin olabileceğine ihtimal veriliyorsa o zaman bu uzun öykünün de bundan dokuz yıl önce Noviy Mir (Yeni Dünya) dergisinde yayımlanan Gün Olur Asra Bedel isimli romana eklenmesi gerekliği anlaşılacaktır. Bu metnin ideolojik dayatmaların hüküm sürdüğü, eserlerin yazgısının her şeyi bilen ve gören sansür idaresinin idari kararlarıyla ve her türden yukardan dayatılan düşüncelerle belirlendiği bir dönemde, bu romanın ilk yayımlanan halinde neden yer almadığını sizlere anlatacak değilim. Kitabın bir bütün olarak yayımlanabilmesi için sıklıkla iki şerden daha az kötü olanını tercih etmek, alegoriye sığınmak, kopan şiddetli fırtınalarda okuyucunun kıyılarına giden gemiye gereğinden fazla yük yüklememek en doğrusu gibi gelmişti. ..."
Bu kitabı okuyarak Yedigey, Abutalip, Kazangap, Zaripa, Yedigey'in Karangar'ı Boranlı istasyonu ve Sarı Özek bozkırının hikayesi tamamlanmış oldu.
İyi okumalar dilerim.
Küçük bir tren istasyonu bulunan küçük bir yerleşim yerinde geçen yaşam mücadelesini anlatan bir roman, içinde tabiat Entrika insani davranışlar var, bir bilimsel ütopya'dan da bahsediliyor, Orta Asya'nın tarih içindeki kültürel gelişimi ve değişimi hakkında bilgi veriyor
Okurken çokça zevk aldığım bir kitap. Aymatov'un üslubu zaten kitabı akıcı yapmış. Farklı bir coğrafyayı okumak, tanımak için birebir.Herkesin okuması gereken kitaplardan.
II. Dünya savaşı dönemlerinde Sarı-Özek bozkırında Boranlı istasyonunda çalışan Yedigeyin birlikte yıllarca çalıştığı can dostum dediği Kazangapın ölümüyle başlar. Vasiyeti üstüne Naymanların mezarlığı olan Ana-Beyit mezarlığına gömülmek üzere yola çıkılır. Yola giderken uzak geçmişini, dostuyla anılarını, acılarını yaşadığı zorlukları, birlikte geçirdikleri yıllarına yasak aşkını hatırlar. Hikayeleri bizzat Yedigeyin ağzından dinleriz. 1.tekil şahıs anlatımı vardır. Geçmişte yaşanılan destansı masalları anlatır. geleneklerin önemini ve nasıl yitirildiğini okuruz. Cengiz Aytmatov “Mankurtizm’e” çoğu kez değinir. Sovyetler Rusya rejiminin acımasız faaliyetleri ve Sovyetlerin çöküşü, uzay üssünün kurulması, Amerika ve Rusya’nın uzay faaliyetlerini yarıştırdığı dönemleri görürüz. Benim çok keyif alarak okuduğum bir kitaptı. Bölümlerden oluşuyor ve hem uzak geçmişi hem de bu anı birlikte yaşıyoruz bir asrı bir güne sığdırıyor.
Ve gün oldu günler oldu asra bedel
Beni alıp bozkırın sonuzsluklarına götürdü ve yedigeyle birlikte karanarin üzerinde soğuk yolculuklar yaptım . Bir şeyleri düşünmek istemiyorsaniz kitaplar en güzel kaçamak, bu romanda benim için böyle bir kaçamak oldu güzel yolculuklar yaptım uzaya kadar çıktım! Orman göğüslülerle tanıştım ve savaşa girdim çalıştım çocuklarla kardan adamda yaptım, şenliklerde türkü dinlemeye de gittim ve çok güzel hikayeler öğrendim. Çok şey anladım .
Okuyan herkesin anlaması gereken bir şey aslında bu hepimiz birer "mankurt" a dönüşüyoruz. Ne zaman duracağız peki?. Bu romanı okurken öğrendim devamı da varmış ( Cengizhan a küsen bulut) onu da en kısa zamanda alıp okumak isterim. Okuyun, okutun!
Bir kaç saatlik cenaze töreninde kahramanımız tüm hayatını baştan sona kadar izliyor. Acıları mutlulukları, sevinçleri üzüntüleri..
Tabii ki dünyanın iki büyük gücünün bizim adımıza her şeye karar vermeleri kadar komik ne olabilir ki.
Senin kutsal saydığın şeyleri başkaları bir hiç uğruna darmadağın edebilir.
Bende sözlerime kitabı her okuyanın verdiği o meşhur bilgiyle başlayayım. Cengiz Han'a Küsen Bulut olarak yayınlanan bu eser Sosyet Hükemeti tarafından Gün Olur Asra Bedel'in yasaklanan bölümlerini içeriyor.
Gün Olur Asra Bedel kitabında bıraktığımız Abutalip Kuttubayev'in Sovyet Hükümeti tarafından cezaevine gönderilmesinin öncesi ve sonrası yer alıyor. Yugoslayada, düşman askerlerine esir düşen Abutalip Kuttubayev'in tuttuğu anı defteri Sovyet Hükemet ajanı Tansıkbayev tarafından suç unsuru kabul edilerek suça delil uydurmak için aralanıyor ve deftere yazılan her anı, hikaye, şiir, türkü v.b Tansıkbayev'in hükümette yükselişine basamak edilmek üzere didik didik ediliyor.
Hükümete karşı işlenen suça malzeme edilmek için incelenen defterden, kitaba ismini veren Cengiz Han'a Küsen Bulut isimli güzel bir hikaye de okura sunuluyor.
İnsan haklarına saygı duymayan, bireyselliğe düşman sosyalist rejimin, insan hayatına kast eden, yaşam hakkını yok sayan baskıcı, işkenceci, şüpheci, kendisi gibi düşünmeyen insanlara yaşam hakkı tanımayan bu rejimin resmini Abutalip Kuttubayev'in hayatını okura aktararak çekiyor.
Abutalip Kutubayev'ler malesef bu kitabın anlatıldığı dönemde kalmadı günümüzde de Doğu Türkistanda baskıcı rejim tarafından zulme uğrayan nice Abutalip'ler var. Dünyada masum halka zulmeden bütün rejimlerin artık sadece kitaplarda kalması dileğiyle.
Kaldı ki burası dünya. Burada bir şeyler hep yarım kalacak.
Kitabı üniversite yıllarımda okudum ama verdiği lezzet ve bıraktığı hoş etki hala aklımda, hiç bitmesin dediğim nadir kitaplardan.
Cengiz Aytmatov’u zaten seviyordum ama bu kitapla en sevdiğim yazarlardan oldu.
İçerisinde bir çok konu var, kahramanları çok fazla olmadığı için kahramanlarla hemen bir bağ kuruyorsunuz. Özellikle Mankurt efsanesi beni derinden etkilemişti, duyguyu bu denli hissettirebilen yazar pek azdır sanırım.
Kitabın geçtiği Orta Asya Cengiz Aytmatov tarafından muhteşem aktarılmış, bir coğrafya ancak bu kadar güzel betimlenebilir.
Gerçek anlamda edebiyata doyduğum bir kitap oldu, bundan dolayı da bu platformda incelemesini yaptığım ilk kitap olmasını istedim.
Eminim benim gibi geriye dönüp tekrar okumak isteyeceksiniz.
İyi okumalar dilerim..
Cengiz Aytmatov’un gün olur asra bedel kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı oldu .Kitap üç ayrı bölümden oluşsa da tamamen birbirinden kopuk olaylar örgüsü olduğunu söyleyemem.Kitap ta yer yer gün olur asra bedel kitabında geçen ifadeler vardı.Bu da cengiz Aytmatov’un kendine özel yanı olarak değerlendirebilirim.Kitabın sonuna doğru akıcılık artıyor ve bir solukta okuyabilirsiniz.Ve sonu hüsran ile bitiyor .Hala etkisindeyim …
