Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Biliyordum ki, okyanustan bir bardak su doldurduğunuzda içinde balık göremeyişiniz denizde balık olmadığının kanıtı olamazdı.
Profil YayıncılıkKitabı okudu
237 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, beklentimin çok üstünde bir kitaptı. Evet, çokça yazım ve imla hatası vardı ama ben bu tarz hataları (son okumasını yapmadan, imla ve yazım hatalarını kontrol etmeden baskıya gönderdikleri için) yayınevlerine yüklerim. Editörlere de epey iş düştüğü kanaatindeyim. Farz-ı misal, bir bölümde Bolu'da köyde yaşayan bir kadın gayet doğal bir şekilde ve yöresel ağızda; 'kız ben geliyom', 'nasıl seçiyon', 'rahmetli anam' gibi cümlelerle konuşuyor. Haliyle bu kişinin konuşmaya şöyle devam etmesini bekliyor insan: "Hepten unutmuşum ben onu." Ama kadın şöyle diyor: "Tamamen unutmuşum." Aynı yöresel lehçeyle konuşan kızı da birden 'n'oluyor ana?' yerine 'neler oluyor?' diye soruyor! Araya TRT FM giriyor sanki.. O dil kadının alışık olduğumuz dili değil, biraz sırıtıyor. Dikkatli bir editör bu konuda yazarı uyarırdı diye düşünüyorum. Gereğinden fazla karalamış gibi oldum, hemen toparlıyorum. Zira hataları görmezden gelebileceğim kadar harika bir kurgusu var aslında, mesela son sayfaları nasıl çevirdiğimi bilemedim heyecandan. Tesadüflere inanmayan biri olarak, domino etkisini had safhada hissettim. Detaylı bir inceleme olması adına biraz sert eleştirmiş olabilirim ama genel olarak bir sonsöz söyleyeceksem, 'yazarın kalemiyle tanışmanız lazım' derim. Tavsiyemdir, okuyunuz okutunuz. =)
Domino
DominoGürsoy Uysal · Profil Yayıncılık · 201651 okunma
Reklam
237 syf.
1/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Tekrar eden cümleler, akıcı olmayan bir anlatım, klasik konuları ele alan içerik... Yine de çerez niyetine okunacak bir kitap. Yolda can sıkıntısından ne yapacağınızı bilemediğiniz an okuyabilirsiniz. Çokta tavsiye etmem.
Domino
DominoGürsoy Uysal · Profil Yayıncılık · 201651 okunma
"Tesadüf, Tanrı’nın gizli kalma şeklidir."
568 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Polisiye türünde oldukça ilgi çekici bir konusu ve sürükleyici bir hikâyesi var. (Vigilante forever! =D) Yazarın anlatımı da çok akıcı. Bizim polisiye yazarlarımız, kitapları milyonlarca basan yabancı yazarları hiç aratmıyor bir kere. Kendini tekrar eden ve eski tadını vermeyen Grange'i okuyacağıma, her sayfasını soluksuz çevirdiğim Gürsoy Bey'i okumayı yeğlerim elbette. Kitapla ilgili tek sorun yazım hatalarının ve anlatım bozukluklarının olması. Editöryal bir hata bu elbette, yerli yazarlara son okuma yapılmıyor ve böyle özensizlikler de yayınevinin kalitesini düşürüyor. Yazarın okuduğum iki kitabında da (ilki Domino'ydu) aynı hazzı aldım (ve maalesef ilk kitabı da aynı yayınevinden aynı özensizlikle basılmıştı). Bu kadar iyi polisiyeler yazmasına rağmen yazarın yeterli ilgiyi görmediğini düşünüyorum ve bu da yayınevi kaynaklı bir sorun. Umarım yazarlarının değerini fark eder, onun kitaplarına daha bir özen gösterirler. Çünkü Komiser Şahap ve ekibinin çözdüğü hikâyeleri okumayı sabırsızlıkla bekliyorum... =)
Jüri
JüriGürsoy Uysal · Profil Kitap · 202110 okunma
568 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ünlü bir ses yarışmasında jüri üyeliği yapan Kaan Can sahnede öldürülüyor ve bunun üzerine Cinayeti büro başkomiseri Şahap Kıran ve ekibi olay yerine gelerek cinayetin olası şüphelilerinü sorgulamaya başlar. Ellerinde dişe dokunur pek bilgi bulamazlar ardından yine jüri üyeliği yapan Kubilay Güntekin'in anma gecesinde herkesin içerisinde yanarak ölmesi Şahap ve ekibinin bir seri katille uğraştıkşarını anlamalarına yeter de artar bile fakat bununla da bitmeyen cinayetler devam ederken tek ortak noktaları zakkum tırtılı tüm maktullere özellikle bırakılmıştı Şahap hem bu cinayetlerle uğraşıyor hem de çocukluk aşkı ve arkadaşı Gülhezar'ın şüpheli kaybını kendi içinde çözmeye çalışıyor. Peki bu olaylar birbir ile bağlantılı mı çıkacak yoksa iki ayrı olay ile uğraşan Şahap bu yokda kendini mi kayıp edecek??? Hepsi ve daha fazlası bu kitapta sizleri bekliyoooor
Jüri
JüriGürsoy Uysal · Profil Kitap · 202110 okunma
Reklam
298 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Bir kaç yıl önce çıkan Kanlakarışık'tan sonra bu kitap da bir antoloji olarak bir çok polisiye öyküyü bir araya getiriyor. Güzel de yapıyor. İlk kitaba kıyasla Kanlakarışık daha nitelikli, iyi öykülerden oluşuyor. Türk polisiyeleri ya da Türkiye polisiyesinin yazarlarının giderek kalemine daha çok güvenmesi, anlatım biçimlerinde nitelik
Karmakarışık
KarmakarışıkKolektif · Çınar Yayınları · 202123 okunma
237 syf.
·
Puan vermedi
Kurgusunuda anlatımınıda zayıf bulduğum bir kitap oldu. İlk kırk elli sayfadan bu kadar betimleme ile boğuldum resmen. Kitabın konusu 4 farklı şehirlerdeki insanların yollarının nasıl kesiştiği. Tavsiye etmem.
Domino
DominoGürsoy Uysal · Profil Yayıncılık · 201651 okunma
298 syf.
·
Puan vermedi
Çınar yayınları yine güzel bir işe imza atmış ve Türkiye Polisiye Yazarları Birliği (POYABİR) tarafından projelendirilen on altı polisiye yazarının seçme öykülerinden oluşan Karmakarışık ortaya çıkmış. Daha önce okuyup beğendiğim, 2018 yılında ilk Kanlakarışık kitabıyla başlayan serüven şimdi de , Karmakarışık la devam etmiş. Hepsi birbirinden güzel 16 öykü okudum. Umarım nicelerini de okur ve yeni yeni güzel öyküler ve yazarlarla tanışırız. Hem sosyal medyadan, hem de Kara Hafta İstanbul Festivali’ den tanıdığım, Özellikle POYABİR ekinin ellerine, emeklerine sağlık. İyi ki varsınız. Bu arada; Kara Hafta İstanbul Festivali, Türkiye’nin ilk ve tek polisiye edebiyat organizasyonu olup, hem ülkemizden, hem de Dünyaca ünlü polisiye yazarlarını da bizlerle buluşturan bir etkinlik. Polisiye severlerin takip etmesini özellikle öneriyorum. İnanılmaz güzel atmosferi var. Kitapta; Reha Avkıran, Suat Duman, Ekin Açıkgöz, Alper Kaya, Armağan Tunaboylu, Banu Akeloğlu, Ercan Akbay, Süleyman Baş, Sibel Köklü, Tolga Yazıcı, Gürsoy Uysal, Oğuzhan Aslan, Burcu Argat, Emel Aslan, Jake W. Stephenson ve Doruk Ateş’in öyküleri yer alıyor. . . .
Karmakarışık
KarmakarışıkKolektif · Çınar Yayınları · 202123 okunma
298 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kanlakarışık 1'den sonra Karmakarışık'ı (Kanlakarışık 2'yi) merakla bekliyordum. Böyle kolektif işleri sevmemin birkaç sebebi var. Birincisi, yeni yazarlarla tanışıyorum. İkincisi, hayran olduğum yazarlardan birer öykü okumuş oluyorum. Son olarak da, standartlaşmış olay örgülerinin dışına çıkan hikâyeler keşfediyorum. Tabii ki bütün öyküler bana hitap ediyordu diyemem ama çoğunluğunu beğendim. Keyifli bir yolculuktu. Tavsiye ederim. =)
Karmakarışık
KarmakarışıkKolektif · Çınar Yayınları · 202123 okunma
Reklam
Menfaat işte böyle bir şeydi. Verdiğin sürece senden iyisi olmazdı. Ama hele bir verme de gör sen daha önce önünde el pençe divan duranlar nasıl pençelerini sana geçirmeye çalışıyorlar.
Birbirimize hislerimizi yazmayı başarabildiğimiz, içine kokularımızı damlatıp birbirimizle gönderdiğimiz mektupların yerini "elektronik mektup" dedikleri, bilgisayarların karakterlerinin gizlediği hislerimizi birbirimize göndermeye başladığımız günden beri ruhsuzlaştık, hissizleştik.
Hayatta keşke sözcüğünü hiç sevmem. Keşkeleri ve acabaları hiç söyleme. Söyletecek olandan da kaç. Bir kere yüzün kızarması, ömür boyu pişmanlıktan iyidir.
Sayfa 199Kitabı okudu
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.