*
Efendimiz birini severken diğerinin hakkını da sonuna kadar gözetecektir.
*
Cibril-i Emin bana komşu hakkını o derece tavsiye etti ki bir gün komşunun komşuya mirasçı olduğunu bildiren bir hüküm getirecek der oldum.
Sayfa 131 - Hadis-i ŞerifKitabı okudu
Nebiyy-i Ekmel(s.a.v.)Efendimiz otuz sekiz yıl süren evlilik hayatının yirmi altı yılını sadece Hz. Hatice ile birlikte yaşamış, onun sevgisine bir başka sevgi katmayı hatırından bile geçirmemiştir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Mahbudu Rabbi'l-Âlemîn Efendimiz Uhud Dağı'na bakarak; "Bu, bize sevgisi olan bir dağdır.Biz de ona karşı sevgi duyarız."buyurdu. Dağa beslenen sevgi, ihtimal ki o dağın eteklerine, Allah yoluna canlarını feda eden sevgililerin gömülmesinden ileri geliyordu. Onların herbiri için gönüllerde, paha biçilmez değerde aziz hatıralar vardı.
Sayfa 77Kitabı okudu
Dilim seni söylesin, kalbim hep seni ansın
Sevginle çarpmayan kalp göğsümde bulunmasın.
Misk kokan toprağına yüzlerimi sürmeden
Isyan ile çürüyen gözlerim kapanmasın...
Sayfa 294Kitabı okudu
Kimi vardır gözü yüzlerce deve ile doymaz, kimi vardır Nebiyy-i Emin Efendimizin huzurunda bir defa isminin anılmasını, bir defa selamının iletilmesini yeterli bir mükafat olarak görür.
Sayfa 43Kitabı okudu
*
Dinini beğenmezlik edipte dönen yoktur, dedin. Tadı kalblerde hissedilen iman işte böyle olur.
*
Yemin ederim ki senin elinle bir insanı Allah' in hidayete erdirmesi, senin icin, kirmizi develere malik olmandan daha hayirldur, dedi.
Kays b. Nüşbe;
Medine'ye ticaret için gelmişti. Kader onu, ebedi kâr getirecek bir ticarete sürüklemiş, küfür ve şirk hayatını vermiş, iman ve hidayet saâdetini almıştı.
Sayfa 139Kitabı okudu
Hz. Aişe, Hz. Hatice'yi hiç görmemişti. Bununla beraber en çok kıskançlık duyduğu kadın, yıllarca evvel dünya hayatından çekilmiş olan bu ihtiyar hanımdı.
Sayfa 100Kitabı okudu
Rasûlallah Efendimiz, insanın hayattan bezmesinin sebebini açıklarken öldürme olayının pek çok olacağını anlatmış ve: O derece ki," Öldüren,ne için öldürdüğünü bilmez, ölen de nrden dolayı öldürüldüğünün farkında değildir, "buyurmuştu.
Sayfa 163Kitabı okudu
İçi dışı bir olan, diliyle değil, yüreğiyle konuşan, develere değil cennetteki nimetlere gönül veren bu adama ne söylenebilirdi?
Sayfa 61Kitabı okudu
-Ya Nebiyyallah, Ibnu Ebi Serh'in bey'atini kabul buyur!..
Rasûlü Muhteren Efendimiz bir defa daha baktı, tekrar yüzünü başka cihede çevirdi.
Hz. Osman'in ısrarı devam ediyor, Peygamber Efendimiz tek kelimeyle olsun cevap vermiyordu. Bu lüzumsuz israrın Peygamber Efendimizi üzdüğü meydandaydı. Fahri Kainat Efendimiz durup dururken, keyf için "Kâbe'nin örtüsüne sarınmış bulsanız bile öldürün" demiş değildi ki...
Bey'at merasimi durmuş, herkes nelerin olacağını heyecanla beklemeye başlamıştı. Efendimiz ne tarafa dönse Osman o cihete geçiyor, bey'at etmesi için rica ediyordu. Nihayet Efendimiz dayanamadı, Peki dedi.
İki sütkardeş mutluluk duygularıyla oradan ayrıldı.
Rasûlullah (sav) Efendimiz yanında bekleyenlere döndü, sitemli bir sesle:
-Yok muydu içinizde aklı başında bir adam ki, ona bey'at hakkı tanımadığımı görünce öldürüverseydi?.. dedi.
İslâm dini kendinden önce yapılanları siler süpürür, yıkıp mahveder.
Sayfa 130 - Hadis-i ŞerifKitabı okudu
Darbelerin en ağırı da, can yoldaşı olanlardan, akrabadan gelen darbeler olurdu. Dostluk beklediği, yardımcı olacağını kuvvetle ümit ettiği insanın kuyu kazmağa çıkması ve açıkça hakaretlerde bulunması bir başka acı verirdi.
Sayfa 214Kitabı okudu