' Çocukları unuttun mu yoksa? Evet. Unuttun. Sen onları unuttun Tanrım. Nasıl ve ne zaman Tanrı olman gerektiğini unuttun. '
'Yaşam aslında bir büyük mücadeleden ibarettir. İnsanca yaşayabilmek için'
Medyanın görevi genel tanımıyla halkın haber özgürlüğünü sağlamaktır. Bu çok yanlış bir tanım da değildir. Fakat hangi haberler hangi şekilde medyada yer alacaktır? Ve buna kim, hangi gerekçeyle karar verecektir. Haber alma özgürlüğünün sınırları nereye kadardır? Bunu belirleyen mekanizma kimin elindedir? Gerçekler medyaya ne kadar yansımaktadır. Veya gerçekler medyayla ne kadar çatışmaktadır?
Okur Takip Önerileri
"Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar"
"kölesi olduğumuz şu yaşam neyin nesiydi böyle? "
'Ve gün kavuşurken bir ak kuş gelir...'
"Bana bir önyargı verin dünyayı yerinden oynatayım"
Bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez..
"ne olur Tanrım" diye fısıldadı avucunun içine.
"lütfen Tanrım, yok et beni"
"çelişkili olsa da, öğüt verenler çoktu"
"Sevgi asla sevenden daha iyi değildir"
"Oysa insan hayallerinin nasıl suya düştüğüne ilişkin hakikati öğrenmenin peşindeyse eğer, asla bir hayalperestin sözüne inanmamalıdır."
"Onları Pecola'ya hakaret etmeye iten, kendi siyahlıklarına duydukları nefretti."
'Benim en güzel düşlerim içimde kaldı'
çocuk olamayan çocuklar..
"Siyahların parka girmesi yasaktı, bu yüzden orası bizim rüyalarımızı süslerdi "