Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gözde Uysal

Gözde Uysal
@gzuysal
410 okur puanı
Nisan 2015 tarihinde katıldı
248 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Ötekilerin Arkeolojisi
Ötekilerin Arkeolojisiİsmail Gezgin
8/10 · 6 okunma
Reklam
Doğadan ve diğerlerinden kendini ayıran insan, yaşamı kendilemek, bir hayvandan insan yaratabilmek için eğitime ihtiyaç duymuştu fakat bunun bedelini ödedi, ödemeye de devam ediyor. Çünkü eğitim şiddetti, bir canlıyı yontarak bir kültür varlığına dönüştürüyordu. Biyolojik arzular, ihtiyaçlar yerini simgesel ihtiyaçlara bırakıyor, özne olup toplumsal yapıda konumlanmak eğitim sayesinde mümkün oluyordu.
Sayfa 195Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Antikçağ düşünürleri bu tür büyük imar faaliyetlerinin ardında yoksullaştırılmış halkın isyan etmeyecek denli meşgul hale getirilmesinin (bir çeşit Sisyphos sendromu) yattığını da düşünürler. Aristoteles Mısır piramitlerinin inşasını örnek vererek bu tür hamlelerin hem halkı sefalete sürüklediğini hem de düşünecek ya da isyan edecek zaman bırakmadığını ve tiranlar tarafından bilinçli olarak planlandığını ileri sürer. Bunu bir şekilde yoksul yaratmanın ve yaratılan kitlenin yoksulluğunun sürdürülmesinin güvenilir bir yolu gibi gösterir.
Sayfa 157Kitabı okudu
Güç ve iktidar düşkünü tarih yazıcılığı failin yüceltilmesini tercih eder ve zihinlere kodlar. Antinous, yurdundan kaçırılmış ve yıllarca istismara maruz bırakılmış bir oğlan çocuğu olarak değil, Hadrianus'un aşı olarak kimliklendirilir.
Reklam
Yabancıların sayısının Romalıları geçeceğinden endişe eden Augustus ileride ülkeyi yönetecek Romalı bir aristokrat sınıf bulamayacaklarından korkuyordu. Bu nedenle de özellikle aristokrat ve burjuva sınıfının kadınları için evliliği zorunlu kılan, çocuk doğurmayı teşvik eden yasalar çıkardı. Böylece en az üç çocuk beklediğini açıkça ifade ediyor, ekonomik desteklerle bunu teşvik ediyordu. Ancak özgürlüklerine düşkün Romalı iffetli kadınlar kendilerini evliliğe zorlayan Augustus yasalarından rahatsız olmuş ve isimlerini fahişe listelerine yazdırarak bu zorunluluktan kurtulmaya çalışmışlardı.
Böylece Sokrates, meslek olarak kabul ettiği fahişelerin getirisiyle bir çiftlik, kiralık mülkler ve zanaatkarların çalıştığı bir işletme sahibi olmayı kıyaslamış takipçilerine fahişeliğin ne kadar gelir getiren bir "meslek" olduğunu üstelik diğer iş kolları kadar emek de gerektirmediğini göstermeye çalışmıştı. Ancak bir toplumun bedenlerini pazarlamak zorunda bırakılan bireyler üretmesini sorgulamamıştı. Fahişelerin ne için, hangi amaçla ve nedenle toplum içinde yer aldıklarını konu etmemiş, tersine onun bedenini ipotek etmek yoluyla elde ettiği geliri sorgulamıştı.
Sosyal yapı içine doğan her bebek, dille tanıştığı andan itibaren kişisel ve biyolojik doğasından gelen kimi öznel davranışları terk etmek üzere sıkı bir eğitimden geçiriliyordu.
01/05/2024
Bakele dönüp bakmış. Dedem bütün söyleyeceklerini unutmuş, öylece kalmış. Beklemiş beklemiş Bakele, gülümsemiş, dedemin elini tutmuş, bakmış ki dedem yutkunup duruyor, "Anladım İbrahim...." demiş. "Anladım... Sen bana Bakele de bundan sonra, ben anlarım senin ne demek istediğini." Aşk, âşık olduğunla yekvücut olmakmış. Öyle dedi dedem.
İmgeler dünyasında görünenin göründüğünden öte anlamlar taşıması, görünmeyenin görünür olma isteğinden kaynaklanır. Yaşanılan ile düşlenenin örtüşmemesindeki açıklıktan türeyen sanat, en azından başlangıçta varolmayanı varolan yardımıyla varlık dünyasına taşır. Bu yüzden arkeolojik sitlerde ve müzelerin mermer salonlarında sergilenen muhteşem eserler, bakışı büyüleyen estetikleri ardında bir hakikati gizlerler. Zihinleri normatif imgeler tarafından işgal edilenler, arkeolojik eserleri açığa çıkaran motivasyon, ilişkiler ve emek ağının acılar, sömürüler ve şiddetle örüldüğünü ya görmez ya da görmek istemez. Göz güzelle büyülenir, gönül kör olur.
Reklam
Zamana güvendim, sensizliğe alışacağıma inandım, sonunda zamana yenildim. (...) Bir haftadır ne yapmam gerektiğini bilemeden dolanıyorum. Ve işte, kendi elimle İstanbul manzarası çizdiğim bir kartın arkasına yazıyorum seni sevdiğimi. Amalya! Kendime, sana ve zamana inanıyorum.
En uzun yolculuklar çocukken yapılan yolculuklardı. Geride kalan hayat başka bir dünyadaydı, dönülemezdi, ufukta görünen ise yabancı bir göğün bulutlarıydı.
2.999 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.