Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Habib Alpaslan

Habib Alpaslan
@habibalpaslan
Tam Zamanlı Uzun Dönem Öğrenci
DEÜ- Türkçe Öğretmenliği
İzmir
Batman
38 okur puanı
Aralık 2016 tarihinde katıldı
Gaffar Okan
“Bak kardeş” diyor bir diğeri, “Gaffar Okkan’ı, suikasta kurban giden Diyarbakır Emniyet müdürünü halk neden sevdi, cenazesinde yollara döküldü biliyor musun? Çünkü Gaffar Okkan, bir emniyet amiri Türkiye’nin batısında halka nasıl davranıyorsa, Diyarbakır’da da böyle yapmaya başladı. Yani insan gibi muamele... Önce bu olacak: insan yerine konmak... Öncelik bu. Aştı, işti, kimlikti sonraki iş...”
Sayfa 555Kitabı okudu
Habib Alpaslan okurunun profil resmi
Güneydoğu’da dört beş gündür dolaşıyorum. Bir konu hiç değişmiyor: adam yerine konmak...
Reklam
Faili meçhul
Güneydoğu’da yıllardır sürdürülen, devletin içinde yuvalanmış kimi karanlık güçlerin işledikleri ‘faili meçhul’ siyasal cinayetler, son aylarda tırmanarak büyük şehirlere de sirayet etmiştir. Bu cinayetler genelde sinsi biçimde işlenmekle birlikte, kimi zaman umuma açık yerlerden kaçırılan kişilerin infaz edilmesi biçiminde de işlenmektedir. Ne acıdır ki, rejimin meşruiyetiyle ilgili bu olaylar basında ya hiç yer almamakta ya da polisin istediği doğrultuda birkaç satırlık haberlerle geçiştirilmektedir. Güneydoğu’daki illerin, özellikle Diyarbakır merkez, Silvan, Batman merkez ve Nusaybin ilçelerinde bu tarzda işlenen cinayetlerin son iki yıllık bilançosu 3 bini aşmıştır. Basının, işitsel ve görsel iletişim araçlarının ilgisizliği, kamuoyunu da bu olaylar karşısında ilgisiz ve duyarsız yapmıştır. Unutmamak gerekir ki, hukukun çiğnendiği ve devlet adına cinayetlerin işlendiği bir toplumda hiç kimse, ama hiç kimse güvencede olamaz.Bugün tanımadığımız insanlara yönelik cinayet eylemleri, yarın bizi de hedef alacaktır.
Sayfa 415Kitabı okudu
Habib Alpaslan okurunun profil resmi
Kürtleri hedef alan ‘faili meçhul’ cinayet olayları, devlet içinde örgütlü kimi karanlık güçlerin devlet adına yaptıkları kanunsuz infazlardır.
“Köyümüzden, evimizden barkımızdan olduk. Dara düştük. Portakal bahçelerine karımızı, kızımızı gönderdik. Yani namustan da olduk. Bütün bu acıları yüreğime bastım. İçim karalar bağladı. Ancak bilir misin bana en çok ne koydu? Bak anlatayım. Geçenlerde bir sabah vakti benim küçük oğlan odaya girdi ve bana ‘Baba baba!’ diye seslendi. ‘Babo babo!’ diye değil. Kahroldum. Bana en çok bu koydu.”
Sayfa 394Kitabı okudu
Habib Alpaslan okurunun profil resmi
Ağanın içine gömdüğü acısı böyle. Çoluğu çocuğu özünü, kimliğini yitirmeye başladığı için hüzün duyuyor. Sonra da kızgınlığını anlatıyor PKK’ya, “Beni Kürdistanım’dan, evimden ettiler” diye...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Devlette ağır basan görüş birincisi: “Ayrılıkçı terörün belini kırarsın... Türkiye’den ayrılma, kopma umudunu yok edersin... Bununla birlikte ekonomik refahı da getirmeye, yani aş ve iş sorununu hal yoluna sokmaya başlayınca, sorun çözülmüş olur. Kültürel haklardı, Kürtçe radyo-televizyondu, eğitimdi falan fantezidir. Kürt sorunu yoktur, sadece terör sorunu vardır.”
Sayfa 265Kitabı okudu
Habib Alpaslan okurunun profil resmi
Resmî görüş böyle. Bir zamanlar “Kürt yok!” denirdi. Şimdi “Kürt var, Kürt sorunu yok!” deniyor. Ama bence sorun iki boyuttan ibaret değil. Yani terörün belini kırmak ve ekonomiyi düzeltmekle sorun çözülemeyecek, iş bitmeyecek. Çünkü sorunun üçüncü bir boyutu daha var: Kürt kimliği!
Saddam Husein
İncirlik’ten kalkan savaş uçaklarının günlük denetleme uçuşlarından biri bu. Kuzey Irak’ta 36. paralelin üstüne çıkmasının, daha doğrusu Irak Kürtlerini taciz etmesinin yasak olduğunu Saddam Hüseyin’e anımsatan bir uyarı... Irak Kürtleri için “Amerikan gücü” her şey demek. Bu güvencenin yaşamsallığını her söyleşide vurguluyorlar. Çünkü böyle bir koruyucu şemsiyeden yoksun kalmayı düşünmek bile istemiyorlar. Şaşırtıcı değil. 1988’deki Anfal adını taşıyan operasyonla Kuzey Irak’ta altı ay içinde 4 500 köy yok edildi, yaklaşık 182 bin Kürt öldürüldü. Kürtlerin Guernica’sı diye bilinen katliam sonucu Halepçe’de 5 bin Kürt Saddam kuvvetleri tarafından kimyasal silahla gazlanarak öldürüldü.
Sayfa 158Kitabı okudu
Habib Alpaslan okurunun profil resmi
Bahçenin girişinde bir havan topu. Üniversitede fizik okumuş silahlı, başında siyah-beyaz puşulu, şalvarlı bir peşmergeyle sohbet ediyoruz. Aynı zamanda partinin siyasal yetkililerinden biri. Düzgün bir İngilizce’yle diyor ki: “Çekiç Güç bizim için güvence demek, yaşam güvencesi. Halk da öyle hissediyor. Bu şemsiye yok olursa, Saddam yine gelir diye düşünüyor insanlar. O kadar basit. On dört yıldır dağdayım. Yalnız Irak’ın değil, Suriye, Türkiye ve İran Kürdistanı’nın bütün dağlarında basmadığım yer kalmadı. Amerika buralara bizim kara kaşımıza, kara gözümüze gelmedi. Bölgede çıkarı olduğu için burada. Ama tabiî Amerika’nın bu varlığı bizim de çıkarımıza. Geçmişi biliyoruz. O yüzden Amerika’ya da bir yere kadar güvenebiliriz.”
Reklam
Sadece Tanımak
Demirel, Çekiç Güç’ü savunurken şu noktalara dikkat çekiyor: “Irak idaresi yarın gene Kürtlerin üzerine gelirse, ne yapacaksınız? Iraklı Kürtler yine sınırlarımıza yığılırsa ne yapacaksınız? Mesele budur. PKK bir olay. Kürtçe konuşan Türk vatandaşları ayrı bir olay. Kuzey Irak’taki Kürtler de başka bir olay. Ama üçü bir yerde birleşiyor. Halepçe’ye ilgi göstermedik (İran-Irak Savaşı sırasında, 17 mart 1988’de Kuzey Irak’taki Halepçe kentinde zehirli gaz kullanarak 5 bin Kürt’ü katleden, insanlığa karşı suç işleyen Saddam Hüseyin kuvvetlerinin Halepçe Katliamı, HC), Türkiye nasıl ki Bulgaristan Türklerine yapılan zulüm üzerine ayağa kalkmışsa, Kuzey Irak’ta meydana gelecek vahşete de seyirci kalamaz. Kalırsa kendi iç dengesi bozulur.” Günlüğümdeki notlar şöyle devam ediyor: Başbakan Demirel bunları söyledikten sonra bir an durdu. Önemli bir şey söyleceğini haber veren bir edayla tane tane konuşmaya başladı: “Kürt kimliğine karşı çıkılamaz. Kürt realitesini artık tanımalıyız.”
Habib Alpaslan okurunun profil resmi
Devamı şöyle geliyor Demirel’in sözlerinin: “Kürt realitesini tanımak, Türkiye’nin birliğine mâni değil. Zaten bin yıldır bu topraklarda birlik içinde yaşıyorsun. Bu ülkede Kürt asıllıyım diyenlerin, başka bir ülkedeki Kürtlere yakınlığına sen de sempati duymalısın. Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün gereğini yerine getiremezsek, çok büyük ıstırapların içine düşeriz bu topraklarda...”
32 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.