Bazı yürekler kurudur...
Kurumaya yüz tutmuş fideler gibi,
Ya da susuzluktan çatlamış çorak toprak parçası,
Belki de toprakla, suyla, güneşle buluşması gereken bir tohum tanesi...
Sevgisizlikten, ilgisizlikten kurur yürekler,
Derken su ile buluşan toprak gibi yeniden yeşertir umutları
Yarını ya da geleceği güzelleştirmek adına
Kanat çırpar uçsuz bucaksız hayal almemine..
Huzuru, mutluluğu sevinci bulur tanımadığı yürekte, üstelik sahiplenerek
Onunla aynı havayı solmayı
Aynı yöne bakmayı
Aynı yolu yürümeyi
Aynı gökyüzüne bakmamın sevincini yaşar içinde
Kimisi aşk der buna
Kimsi sevgi
Kimsi geçici heves olar tanımlar
Belki de anlık duygu değişimi
Kim ne derse desin ya da adına ne denirse
Sesiz ve sedasız...
Bir yürek nefes aldığı yere ait olmak ister...
Sevmek ne garip
Sevdalanınca, sığmazsın sayılı 24 saate
Dünyalardan taşarsın
Dört duvar dar gelir bedenine
Duyguların kabarır karşı koyamazsın
Kendi benliğinden geçersin
Yok olmaya doğru
Sen, sen olduğun sürece sevemezsin
Sevmek diyorum...
İlla bir çift göz olacak değil
Bir toprak parçasına
Bir bayrağa
Misal Yıldız’a , Ay’a
Güneşe de gönül verebilirsin
Çiçek gibi toprağa da aşık olabilirsin
Kök salmak için...
Sevgi ne kadar derinse ömürü o kadardır !
İyisi mi sonsuzluğa sevdalanalım.
Uçsuz, bucaksızlığa,
Tek olan,
Bir olana,
Biricik olana,
Sevdalanalım.....
Kendi içimize dönelim
Kimseye bir şey demeden
Öyle sesiz sedasız
Uzaklaşalım bu diyardan
Kimseye hesap vermeden
Hesap sormadan
Kimse bilmesin nereye gittiğimizi
Ayak izlerimiz kaybolsun bu diyardan
Ardımızdan şöyle desenleri
Bir varmış bir yokmuş
Herkesten soyutlayalım kendimizi
Kimse yokmuş gibi yaşayalım hayatı
Kimseye muhtaç olmadan
El, avuç açmadan
Dert de bizden olsun derman da bizden
Birlerini derman görsek derdimize
Minnettar oluruz çünkü
Ve hep bir olalım ve bir yaşayalım
Kimseye muhtaç olmadan
Öylece kendi halimizde yaşayalım
Hayat denilen iki nefes arasını
Artık karalamayacağım kağıtları
İçmdeki boşluğa uzaktan bakacağım
Önceleri neydi bu sevinç
Şimdilerde ne...
Yormayacağım gönlümün saltanatını
Senden sonra
İflas etmiş tüm iktidarlara
Özlüyorum seninle geçen her saniyeyi
Cigaramın dumanında solar yüzün
Hasretinle bakarım aynaya
Gözlerimi kapadığımda beliren hayalin
İçimi sızlatan eşsiz kokun
Özlemle tuttuğum elin
Artık şaşırmıyorum...
Dinlediğim her şarkıda
Okuduğum her kitapta
Yürüdüğüm her sokakta
Seni bulmak
Başladığım yerdeyim.
Eksik yanım.... 01.07.2018
Yaşar yaşayamayanlar yaşadığını
Geçer geçemeyenler geçeceğini
Sen aşamadığın Engin dağım
Sen geçemediğim engelim
Sen sonunu getirmediğim öyküm
Sen, sen, sen....
Olmadık anda aklıma düşenim
Kalabalıklar içindeki yalnızlığım
Sensin saçıma düşen akım
Sırtımdaki yüküm
Sen, sen, sen.....
Gözümde akan yaşım
Yasak kokan kaçak çayım
Uğruna her şeyi göze aldığım
Sen,sen,sen.... 01.072018
Baktığım ayna bile küs bana
Hayat çekilmeyecek kadar ağır
Nefes alınamaz, alınsa verilmez
Hasret yüreğimde tüten bir alev gibi
Senden uzak
Yüzüne hasret
Kafamı kurcalayan anılar, hayaller
Pişmanlık ülkesinin daimi vatandaşıyım...
02.02.2016