Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan

Hakan
@hakansever
Avukat
İstanbul Üniversitesi
46 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Kitaplara ithaflar yazmak, beğenilen satırların altını çizmek, sayfaların kenarına düşüncelerini yazmak Selim'e, kendini ele vermek, insanların ortasında çırılçıplak kalmak gibi geliyordu. İnsanların kitaplara bir takım çizgiler çizmeye, kelimeler yazmaya hakkı yoktu..
Sayfa 367 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu ikinci sınıf pastanede oturmuş boş hayaller kuruyorum: ikinci sınıf hayaller..
Sayfa 317 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hikmet, Selim ve Turgut'tan esintiler gördüğümüz Coşkun'un varolma hikayesi beni fazlasıyla etkiledi. Tiyatro metni okumak benim için biraz zor olsada, olay akışının güzelliği kitabı başka bir seviyeye getiriyor. Keşke Oğuz Atay yüzlerce sayfa yazsaydı da, Coşkun ve Saffet'in macerasına doyabilseydik. (Devamı spoiler) Cemile, insanın enerjisini alan bir karakter olarak, beni bile çileden çıkardı. Olan Coşkun'a oldu.. Bir tutunamayan daha; istediği gibi yaşayamadığı hayatına, istemediği zamanda veda etti. Emeğine sağlık Oğuz Atay
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla YaşayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20209,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla YaşayanlarOğuz Atay
8.7/10 · 9,1bin okunma
Reklam
Anlamıyorum. Oyun nerede bitiyor, hayat nerede başlıyor, hiç anlamıyorum. Hayat nerede bitiyor, ölüm nerede başlıyor?
Sayfa 90 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ben bütün hayatım boyunca korktum Filiz. Bilhassa gülünç olmaktan korktum..
Sayfa 42 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Şimdi bütün gençler sanata karşı. Kendini genç sanan ihtiyarlar da sanata karşı. Herkes sanata karşı. Önce şiirden anlamı kaldırdılar, sonra müzikte melodiyi öldürdüler. Ya resim? Çizgi çizmesini bilmeyenler hemen meşhur oluyorlar. Sanatı öldürdüler!
Sayfa 23 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
155 syf.
6/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Yazarların ilk kitaplarını okumayı severim, onun en amatör halini barındırdığı için. Bu yüzden Kabuk Adam'ı okumakta oldukça keyifliydi. Kitabın tanıtımında söylenen işkence kavramı biraz abartı olmuş gibi geliyor bana, ayrıca olayların çoğunlukla ırkçılık üzerinden işlenmesi pekte mantıklı değildi. Kitapta en sevmediğim yer Tony için çirkin diye belirtilmesiydi, hemde birkaç kez.. bunun yapılma nedeni ikili arasındaki aşkın imkansızlığını vurgulamak mıydı? Bana kalırsa gereksiz olarak defalarca belirtilmiş bir ayrıntıydı bu. (Devamı spoiler) Kitabın sonu benim açımdan yeterince tatmin ediciydi, baş karakterimiz bunu fazlasıyla haketti. Tony'e karşı dengesiz davranışları sonucunda kavuşsalardı özellikle üzülürdüm.
Kabuk Adam
Kabuk AdamAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20184,343 okunma
Tanrı'dan başka. Ben hiçbir şeyden korkmam. Kendin olmayı ancak öyle öğrenirsin. Bu hem basit, hem de çok zordur. Sadece kendin olmak..
Sayfa 58 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yardım istediğimiz insanlar, nedense size bedava bir ahlâk dersi vermeye de yükümlü sayarlar kendilerini..
Sayfa 40 - Everest YayınlarıKitabı okudu
112 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
İnanılmaz bir anlatım, inanılmaz bir tasvir. Bu olayın filmini izlesem, bu kadar net canlanmayabilirdi olaylar. Mârquez'in edebi kişiliğine hayran olmamak imkansız.. Kitabın hemen başında söylendiği gibi "İşleneceğini herkesin bildiği bir cinayetin öyküsü." Kitabı okuduktan sonra kasaba halkına duyduğum öfke uzun bir süre dinmeyebilir, tam olarak günümüzde işlenen birçok cinayeti özetleyen bir olay olmuş. Herkes olacağı bilirken; ya ihtimal vermeyerek ya da hiç bulaşmayayım düşüncesiyle hiçbir şey yapmıyor, ölen öldüğüyle kalıyor. Tek solukta bitirilecek efsane bir kitap
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,7bin okunma
283 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
Kitapta, Oğuz Atay'ın anlatım tarzına çok fazla tanıklık ettiğiniz söylenemez. Burada daha yalın bir anlatım tercih edilmiş, kurgusal bir olay anlatılmadığı için bu durum çok normal. Eğer bilime meraklı birisi olsaydım, yada en azından fizikçi olsaydım; okuduğum en iyi kitaplar listesine eklerdim büyük ihtimalle. Kitapta değinilen bilimsel konularda ister istemez adapte olamıyorsun.. (Bundan sonrası kitabı okumak isteyenler için spoiler sayılabileceğinden okuyup okumama tercihini onlara bırakıyorum) Kitabın, okurken keyif aldığım üç bölümü var: Mustafa İnan ile Jale Hanımın mektuplaşma bölümü, Mustafa İnan'ın kelime kökenlerine yönelik yaptığı incelemeler ve kitabın en hüzünlü bölümü olan Mustafa İnan'ın hastalık süreci ve vefatı. Mustafa İnan gerek düşünce yapısıyla, gerek ülke için yaptıklarıyla bundan çok daha fazlasını hakediyormuş. Keşke, tıpkı kitabın yazarı Oğuz Atay gibi, yaşamında değeri daha fazla bilinebilseydi. En üzüldüğüm nokta bu.. Kalemine sağlık Oğuzcum Atay, bize böyle güzel bir insanı tanıttığın için sonsuz teşekkürler
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnanOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202017bin okunma
121 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.