"Ben polis komiseri idim, yüksek meslek okulunda 3 yıl okumuştum, derece ile okulu bitirmiştim, ama devlet yapısı bana anlatılmamıştı.En temel konular olan devlet memurları kanununu ve ruhunu bilmiyordum.
Bir ilçenin Emniyet Komiseri o ilin huzuru ve güvenliği için en önemli kamu görevlisi olmasına rağmen, atanması ile ilgili bir ölçüsü yoktu.Emniyet teşkilatı, okulu yeni bitirmiş, hiçbir tecrübesi olmayan 19 yaşındaki beni Emniyet Komiseri yapıyordu; bu konuda hiçbir ölçüsü, sistemi yoktu."
Şuna inanıyorum ki bu ülkede rüşveti, irtikabı, ihaleye fesat karıştırmayı bir anda
durdurmak, böylece tüm yolsuzlukları bir anda önlemek mümkün olsa ülkede ekonomi ve yatırımlar durur, devlet işleri kilitlenirdi. Çünkü tüm faaliyetlerdeki canlılığın tetikleyici gücü bana kalırsa haksız menfaat temin etme beklentisi ve duygusudur.
Eğer suyun başında duran memurlara, yapılan işlerde maaşları dışında menfaat temin edemeyecekleri havası yaratılırsa
onlar tüm işleri yavaşlatır, iş yapılmaz, sistem çalışmaz ve Türk ekonomisi durur.
Devlet yatırımları yapılamaz, yollar, barajlar, köprüler ihale edilemez, plan programlar yapılamaz hale gelir.
Ama çok açık hissediliyor ki yapılacak işlerde kendilerine de bir şeyler düşecekse, planlar, projeler hemen çiziliyor, evraklar yazılıyor,
olmaz işler bir kolayı bulunarak olur kılınıyor.