" Çok garip , çocuğum, şu iki asil kuş birbirleriyle kavga ediyorlar. Koskoca gökyüzü ikisine kâfi gelmiyor mu ? "
Sayfa 81
Tapınaktaki tutuklu’ onun altın kubbelerini nasıl görür ?
"Siz aşkı bir kâseden içmek istersiniz, akan bir nehirden değil. Onun cılız mırıltısını dinlersiniz fakat bağırdığı vakit kulaklarınızı tıkarsınız.."
Dünün anıları ve yarının özlemiyle yılları eskittik, çünkü dün fethedilmiş bir ölüm, yarın ise peşinden koşulan bir doğuştu.
Dün fethedilen şey ölümdü ve yarın ardına düşünülen doğum olacak.
Sayfa 56Kitabı okudu
"Gerçek olan şu ki:
Biz her zaman kendi habercilerimizdik ve bundan sonra da her zaman kendi habercilerimizdik olarak kalacağız. Topladiklarimizin ve toplayacaklarimizin hepsi el değmemiş tarlalarda hayat bulacaklar. Biz tarlalarda; hem çiftçi, hem toplanan, hem toplayınız.
Yüreğimin derinliklerinden bir kuş uçtu göklere. Uçtukça daha da büyüdü. Ancak yüreğimi terk etmedi.
"Karanlığın dokunuşundan ya da üstüme bulaşan kirden acı çekmektense yanıp bembeyaz küllere dönüşmeyi yeğlerim."
Ama heyhat ! Yüz çevirdiniz yüreğimin bereketine.Siz sevgiyi taşan bir nehirden içmektense bir çanaktan içersiniz. Sevginin cılız mırıltısını dinlersiniz de , size haykırdığı zaman kulaklarınızı tıkarsınız.
Sayfa 101Kitabı okudu
RÜZGÂR GÜLÜ
"Rüzgar gülü rüzgâra dedi ki, "Çok sıkıcısın ve monotonsun! Yüzümden başka bir yerde esemez misin? Tanrı'nın bana bahsettiği dengemi bozuyorsun."
Ve rüzgâr sessizliğini korudu, sadece boşlukta gülümsedi." ..
Sayfa 87Kitabı okudu