Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halil Akın

Halil Akın
@halillakin
Biz koşuyu kaybettikten sonra da koşan atlarız
Dil, yani geleneksel dil, adlandırdığı kavramlarla nesneleri gösteren bir anlaşma aracıydı. Eski dünyada bir inanç ortaklığı vardı çünkü. Örneğin, "iyi", "doğru", "erdem", "aşk" kelimeleri ağızdan çıktığı zaman herkes aynı şeyi anlıyordu. Yirminci yüzyıl bu ortak zemini çökertti, güvenilmez bir şey olup çıktı bu insan dili.
Reklam
Halil Akın
@halillakin·Bir kitabı okumaya başladı
Kelimelerin Dünyasında Gezintiler
Kelimelerin Dünyasında GezintilerBülent Aksoy
8.3/10 · 28 okunma
250 syf.
9/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Toplumsal Sıçrama
Toplumsal SıçramaWilliam von Hippel
9/10 · 9 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Acı gerçek şu ki hepimizin hayalleri var ama hayallerimiz gercekleşse bile, eskisine kıyasla nadiren daha mutlu oluruz. Yeni başarılar yeni zorluklar doğurur.
Atalarımızın bilmedikleri şeylerin peşinden giderken sergiledikleri cesarete hayran oluruz ama insanlığın yayılmasının ve keşiflerinin önemli bir kısmı cesaretten çok çaresizliğin bir yansımasıdır.
Reklam
Yalan söylemeden geçmişi tarif etmek mümkün değildir. Anılarımız kurmaca eserlere benzemez, kurmacanın ta kendisidir.
Hatırlayacak anılarımız olduğu sürece bu anıların kenarları şu anda bildiklerimize uyacak şekilde değiştirilir. Sinapslar silinir, dendritlere ince ayar çekilir ve çok güvenilir olduğunu düşündüğümüz hatırlanan an tümüyle gözden geçirilir. Proust Kayıp Zamanın İzinde'nin tamamlanmış basımını göremedi. Onun için eser her zaman değistirilebilirdi, tıpkı bir anı gibi.
Proust beyninin tarihini dürüstçe aktaran bir vakayinüvis olarak tam da bu tür çağrışımları açıklayamadığı için onlara sarılmıştı. Kişiliğin temelinde nevi şahsına münhasırlığın yattığını anlamıştı. Ancak sinir bağlarımızın-bu bağlar ne kadar saçma görünürse görünsün- dokuma tezgahının kaynağının izini sebatkarca sürerek kendimizi anlayabiliriz, zira insan kendi kendinin tezgahıdır. Proust tüm bu bilgeliği bir ikindi çayında çıkarmıştı.
Proust...nesnelere düşüncelerden daha çok önem veren on dokuzuncu yüzyıl romanının her şeyi tersinden gördüğü sonucuna varmıştı. "Şeyleri tasvir etmek'le, onların çizgilerinin ve yüzeydeki görünüşlerinin soyut bir özetini sunmakla yetinen edebiyat türü kendine gerçekçi adını verse de gerçeklikten en uzak türdür" diye yazıyordu. Bergson'un ısrarla belirttiği üzere, gerçeklik en iyi öznel olarak anlaşılır, doğruları sezgisel olarak değerlendirilir.
Reklam
Oxford'dan bir grup bilimci basit bir sözcükle bile burnumuzun bize söyledikleri hakkında düşündüklerimizin kökten değişebildiğini göstermiştir. Bir deneğe koklaması için kokusuz hava verilip çedar peyniri kokladığını söylediğimizde, olfaktor bölge iştahla beklenti içine girer. Fakat aynı hava bir "vücut kokusu" etiketiyle geldiğinde, denek farkında olmadan beyninde koku bölgesini kapatır. Duyum değişmemiş olmasına rağmen -hâlâ yalnızca saf havadır- zihin olfaktor yanıtını tamamen gözden geçirir. Farkında olmadan kendi kendimizi aldatırız.
Maner, yaptığı bir dizi deneyde, babun liderlerin (yani hâkimiyet kurma yönelimi güçlü liderlerin), kendi liderlik konumlarının onlara tabi olanlar tarafından tehdit edildiğini hissettiklerinde, grup performansının zararına olacak şekilde, gruplarındaki bilgi paylaşımını kısıtladıklarını ve yetenekli üyeleri dışladıklarını ortaya koydu. Maner, babun liderlerin kendi liderlik konumlarının yetenekli takım üyeleri tarafından tehdit edildiğini hissettiklerinde tecrübeyle sabit böl ve yönet stratejisine bel bağladıklarını da gördü. Bu tarz liderler grup üyelerinin birbiriyle bağ kurmasını önlemeye çalışıyordu.
İnsan liderlerin çoğu, grup yararına davranma ve kendi yararına davranma yönelimlerine birlikte sahiptir fakat bu yelpazenin neresine düştükleri bakımından aralarında çarpıcı farklılıklar bulunur. Mandela gibi bazı insanlar büyük ölçüde grup yararına davranır, Mugabe gibileriyse büyük ölçüde kendi çıkarına davranır. Fil tipi lider çoğu durumda grup yönelimini muhafaza eder fakat babun tipi liderler liderliklerine yönelik tehditlere epey duyarlıdırlar ve bunlar iç ve dış tehditlere bağlı olarak kendi yararına davranma yönelimi ile grup yönelimi arasında gidip gelirler.
125 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.