Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Halise Ergünay

Halise Ergünay
@haliseevci
Muğla, 19 Mayıs
11 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Bir insan ne denli üstün zekalı ve bilgili olursa olsun, eğer duyarlılıktan yoksunsa; kafa açısından görkemli bir dev, duygu açısından zavallı bir cüceyse, ben neyleyim böyle bir adamın dostluğunu?
Reklam
Parti iktidarda olmak istiyordu, çünkü halk kitleleri özgürlüğü kaldıramayan ya da gerçekle yüzleşemeyen, dolayısıyla kendilerinden güçlü birileri tarafından yönetilmesi ve sistemli bir biçimde aldatılması gereken zayıf, korkak yaratıklardı.
Parti’ nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara daha kolay dayatılıyordu… Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse, arkası gelir.
Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir.
Reklam
İşte insanların sersemliğine güzel bir örnek: Çoğu kez kendi ektiğimizi biçtiğimiz halde, bahtımız kapandı mı, başımıza gelecek felaketlerin sorumluluğunu gider güneşe, aya ve yıldızlara yükleriz.
Istırabına sabırla katlanırdı, çünkü nedenini başkalarında değil, kendinde arardı. Sevinçleri de yoldan çiçek toplar gibi koparır ve daha solmadan atardı; böylece her zevkin dibindeki acı tortuyu tatmazdı.
Her insanın bir başkası için sonsuz bir muamma oluşu, üzerinde düşünülmesi gerekken muazzam bir hakikattır.
Bir devlet adamı, kendi insani hislerine tabi olarak devlet meselelerini halledemez, o salahiyete sahip değildir. Memleket, kimsenin malikanesi değildir.
Cahillikle, ilkellikle savaş, düşmanla savaştan daha az önemli değildir.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülüklerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru kızım, insanlara karşı kendini koru!
Schoupenhauer’in dediği gibi: Aşk denilen şey, çocuk yapmakla sonuçlanması gereken bir kandırmaca mı gerçekten?
Kendine ait bir yalan, başkalarına ait gerçekleri tekrarlamaktan belki de daha iyidir. Birincisinde sen bir insansın, ikincisinde ise bir papağan!
Sayfa 249Kitabı okudu
“Bir düşü gerçekleştirme olasılığı yaşamı ilginçleştiriyor.”
Yetişkinlerin savaştığı, bombalar attığı, birbirini kesip doğradığı, acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada gençlerin yurtsever, dine bağlı, uslu, terbiyeli olmaları söz konusu değildir.
“Erkekler kadınların kendilerinden üstün bir rakip olduklarını bilirler ve o yüzden en zayıfını veya en cahilini seçerler. Öyle düşünmeselerdi, kadınların kendileri kadar bilmelerinden asla korkmazlardı.”
Reklam
kırlangıçlar
Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?
Bence biz insanlar içimizde doldurulması gereken kocaman bir boşlukla doğuyoruz. Sonra biri geliyor ve o boşluğu dolduruyor.
Sayfa 233Kitabı okudu
Bahtiyar Köpek
Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. “Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin?” diyorlar. “Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?”
Damarına değil Notasına basacaksın Korkacaksın seviyorsan Bastığım her tel Dokunduğum teni diyeceksin Hoyratça değil Okşarca Akort yapacaksın
Yaşamlarına bir anlam vermeyi bilmeyen ve sizinkine zarar vermeye çalışarak daha da alçalan insanların, kendilerine özgüçlerini başkalarını küçük düşürme yoluyla elde edecekleri öğrenilmiş düş gücü ve oyun fukarası çocukların bu türden kırıcı davranışları bana dokunmaz oldu...