Yeni nesilleri, eski, geri kalmış kurallarla yönetemezsiniz. Onları yonetmek için yeni, akıllı, adil ve sağlam devlet yönetimi oluşturmak gerek.
Memleket yoksundur. Bir şey hariç her şeyden yoksundur; emeğe olan direnç ve enerjisi...
Finlandiya'da okullarda 08:00-10:00 / 12:00-14:00 arasında ders verilir.
İşe en alt tabakadan başlandı.
Kışla-Halk Okulu
Görünüşte en uygar olan uluslar bile hayatlarını henüz barışçı ve sakin geçirmek için yüksek bir uygarlık seviyesine ulaşmamışlardır. İnsanlık tarihinde, ilk insanların yaşantılarından kalan kim, öfke ve vahşet, azgın deniz sularının alçak yerlere hücum ettiği gibi insanların arasında savaşlara neden oluyor. Duvar gibi yığınlar oluşturarak insanlar kendilerini savunurken ister istemez kanlı taşkınlıklar oluyor.
Sayfa 39Kitabı okudu
Halk Okulu :Kışla
Vatan için yaşamak, ülkenin ilerlemesi ve yükselmesi için çalışmak da ülke için ölmek kadar şereflidir.
Sayfa 49 - panamaKitabı okudu
Kışlaya Bakış: Halk Okulu
Sorumluluklarını idrak etmiş genç Fin Subaylar, yeni Fin ordusunun emekçileri görevlerinin zorluğundan yılmayarak hayranlıkla ve ateşli bir şekilde konuşurlardı: “Vatanımıza savaşların dışında da faydalı olabiliriz. Kışlalarda bulunduğumuz her an halkımıza hizmet edebiliriz. Erlerle sürekli iletişim içindeyiz.” Önceleri kışla sözünün kendisi dahi hakaret sayılırdı:
“Terbiyenizi takının kışlada değilsiniz.”
“Kışla kokuyor bunlar.”
“Kışla onu bozdu.”
Artık, “Kışla daha farklı olabilir, olmalıdır da.” diye bahseder oldu genç subaylar.
“Biz kışlayı bir halk okuluna çevireceğiz. Onu bir halk üniversitesi yapacağız. Askerlerimiz kışlayı sevinçle hatırlayacaklar. İnsanlar kışladan gururla bahsetmeye başlayacaklar:
“Kışla ve askerlik onu düzeltti.”
“Onu yetiştiren kışladır. Kışla onu geliştirdi; ona becerikli, dürüst, çalışkan, kibar, yardımsever ve temiz olmayı öğretti.”
Fin Subaylar kışladaki bu yüce havari görevine işte böyle gayretle sarıldılar. Kendilerinde de birçok şeyi değiştirdiler. Attıkları her adıma dikkat ettiler. Kışladaki hayatlarını tamamıyla yeniden inşa ettiler.
Öncesi: #82437639
Başı: #82434620
Sayfa 62 - İndigo Kitap, 13. Baskı (Çeviren: Burak Cemil Yılmaz)Kitabı okudu
Atsız'ın askeri dozu giderek artan önerileri şöyle devam
eder: "Askerlik ve spor liselerde daha sıkı olarak devam etmeli
ve talebeler silahla toplu bir halde talime, hakiki süngü
ve kılıçlarla hakiki mübarezeler yapmaya alışmalı" dır.
"Zarar yok, aralarında tehlikeli yara olanlar bulunsun . . ."
der Atsız, "bu yaralar
Halk Okulu Olarak Kışla
Ancak, ülkesi için ölmek değil, vatanına hizmet etmek için yaşamak da az kahramanlık değildir.
Sayfa 42Kitabı okudu
Kışlaları birer çalışma atölyesine ve eğitim merkezine dönüştürür. Ordunun, halkın 'en büyük, en sorumlu, en soylu' okul olabileceğini söyler. Düşünün! Yurdun bütün nüfusu arasından, çokluk en ücra yerlerinden bile binlerce en sağlam adam, yaşamının en parlak çağında seçilip alınır. 'Er, bir kışla öküzü değildir' diyerek halkın gençlerini ulusun yararına dönüştürme talimatı verir. Biz kışladan bir halk okulu yapacağız, onu bir halk üniversitesi durumuna getireceğiz, erler kışlasını sevgiyle anmalı, halk kışladan övünçle söz etmelidir diye çağrıda bulunur.
Sayfa 94Kitabı okudu
Kışla - Halk Okulu
Vatan için yaşamak, vatanın ilerlemesi ve yükselmesi için çalışmak da, vatan için ölmek kadar şereflidir.
Sayfa 42 - Timaş Yayınları, 2005 Mart Baskısı, Çeviri: Ali Çankırılı
Kışla - Halk Okulu
Snelman ordu hakkında şöyle derdi:
"Ordu, din yolunun fedakâr yolcuları gibidir. Asker olmayan bizler, vatan savunması için yaratılan bu canlı kale duvarlarının önemini, gereği gibi kavrayıp takdir edemiyoruz. Bu kale duvarının her bir zerresi canlı birer insandır. Buradaki her bir nefer, bizim hayatımızı koruyup kurtarmak için ölmeye hazırdır."
Sayfa 37 - Timaş Yayınları, 2005 Mart Baskısı, Çeviri: Ali Çankırılı