Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Modern çağda hiç kimsenin unutmaması gereken en büyük hakikat şudur: ÖRGÜTSÜZ HALK KÖLE HALKTIR !... Tarih öncesi öğrenildikten sonra bu hakikat büsbütün daha büyük anlam kazandı. İnsanlar, sosyal örgütlülüklerini yitirdikleri günden beri ve yitirdikleri ölçüde köleleşmişlerdir. İlkel sosyalist toplumda bir tek insan yoktu ki, KAN
Reklam
Strateji İçinde Taktik: Bize, evrim konağının ÇIKIŞ basamağında mı, yoksa İNİŞ basamağında mı bulunduğumuzu araştırıp gösterir
İşçi Sınıfımızın adına kurulan Siyasi örgütler bile, teoride burjuva sosyalizminin düşüncesine pay veriyor: Pratikte küçükburjuva sallantılarının aksak davranışlarına uğruyor.
Türkiye Halkının Örgütlenmesi
Modern çağda hiç kimsenin unutmaması gereken en büyük hakikat şudur: ÖRGÜTSÜZ MİLLET KÖLE MİLLETTİR!.. Tarihöncesi öğrenildikten sonra bu hakikat büsbütün daha büyük anlam kazandı. İnsanlar, sosyal örgütlülüklerini yitirdikleri günden beri ve yitirdikleri ölçüde köleleşmişlerdir. likel sosyalist toplumda bir tek insan yoktu ki, KAN örgütü dışında
Reklam
"Tarafsızlık" bizim harcımız değil. İşçi çocuğuyuz. Olduk olasi: "Başta Işçi Sınıfımız"dan yana düşünüp davranmayı öğrendik. Insanoğlunun ancak ve yalnız işçi Sınıfı yanından gerçek İNSAN olacağına inanıyoruz. O noktada en ufak ikircilik geçirenler, "Stalin" olsalar, bizi bağlayamamışlardır ve bağlayamazlar. Bu yazımızda acı da konuşsak, "hak" yemeyiz. Acı sözümüzden ancak "Tatlısu Devrimcileri" alınalirler. Onlarla ise bir sayımız suyumuz olamaz.
Her okuduğunu anlamaya alçakgönüllüce emek harcayabilen işçi, köylü ve aydın arkadaş, yazılanları oldukları gibi kavramakta aşırı güçlüğe uğramaz..
Millet (Ulus), Kapitalist ekonominin yaratığıdır. Millet denince: Modern toplumda hem bütün zümreleriyle Kapitalisler sınıfını, hem de Halk (İşçi, Küçük Burjuva: Köylü-Esnaf-Aydın vb.) yığınlarını, hem de Toprak Ağalarını ve Beylerini toptan içine almış bir sosyal yapı göz önüne gelir. Ne üst-egemen, ne alt-güdülen sosyal sınıf, zümre ve tabakalardan hiç birisi, beğenmediği ötekini lafla “Millet dışı “ edemez Millet bir sosyal gerçekliktir.
Sayfa 461 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
Şimdiye dek hiçbir "Gerçek Devrimci": tek bir insanın burnunu kanatmadı. Değil ki kanlı kargaşalıkları özlesin. Silahlı iktidar devrimi yapan 27 Mayıs Devrimcileri bile, "Kansız" olmakta övünç buldular... Buna karşılık, "Gericiler" cephesi her gün kan içerek sarhoş oluyorlar. Eli bıçaklı, gözü dönmüş gericiler her gün, her yerde, herkese saldırıyorlar. Karagöz perdesindeki Osmanlı Yahudisi gibi: hem vuruyorlar, hem "ne vuruyorsun, be!" diye bağırıyorlar. İktidarın zabıta kuvvetleri: gericilerin öldürdüklerini suçlu çıkarmaya çabalıyorlar...
Reklam
Sosyal sınıflar savaşında, üsttekilerin iki cephe kurulmaması için harcadıkları çabalarla bütün Medeniyet Tarihi dolup taşmış bulunuyor. Bütün insafsız sömürülerle insanları iki düşman kampa ayırmış olan kurtlar, her zaman kuzu postuna bürünürler ve "suret'i haktan" görünürler. Her insanın Adem ile Havva'dan doğduğu öğretisi altında, hemen "Beş parmak bir mi ki, kardeşler bir olsun!" ihtari pusu kurar. Sanki kardeşlerin kaşı, gözü, boyu bosu meseleymiş gibi, sosyal eşitsizliği kanserleştirenler, göz göre göre soyup soğana çevirdiklerine, kimi bayağı, kimi bilimcil hep aynı mavali okurlar: "Hepimiz bir güneşin altında çamaşır kurutmuyor muyuz? Öyleyse, can kardeşi, kan kardeşi eşitleriz. Sakın ola birbirimizin, kafasını kıralim, ama hatırına toz kondurmayalım. Yoksa, maazallah, güneş Batidan doğar, katır doğurur, Deccal çıkar, Dünya batar. Ey züğürtler zibidiler, uymayın Şeytana: Tanrı sizi züğürt yaratmış. Zengin ne yapsın. İşin en korkunç yanı, bu son dediklerinin doğru oluşudur. Teker teker, her Üst Sosyal Sınıf kişisi, kendi durumundan niçin sorumlu olsun? "Allah" yahut "Toplum" onu öyle "YARATMIŞTIR". Züğürt kişi, milyonerden doğsaydı, Egemen eğitim ve öğretimle büyüseydi, başka türlü mü davranabilirdi?.. vb. vb... Yani, kör kuvvetlere bağlanmış sosyal determinizm bile, alt sınıfların aleyhine kanıt kapıları açar.
Batı Kapitalizminin ileri gidişinde başlıca insancıl yay: Sınıflar Savaşının gerçekliğini, bir türlü püskürtemeyişidir. Antika Doğu'da ise, tam tersine, batakçı gerilik: Sınıflar Savaşını sözde inkar ederken, hep üst sınıflar yararına en azgın utanmazlıkla uygulanmıştır..
Eksik gediklerimizi bize gösterenler, ÖZ DÜŞMAN'larımız bile olsalar, onlara en derin teşekkürlerimizi borçlu oluruz. Yanlışımızı göstermekle, manen veya maddeten ölmedikse, yanlışlarımızı düzeltmemize, olgunlaşmamıza, daha güçlü yaşamamıza yol açtıkları için, düşmanlarımız bize en büyük DOSTLUĞU yapmış demektirler. Uyarmak, Uyandırılmak gücümüze gitmemeli. Acı da gelse, hoşumuza gitmeli. Hekimlikte "ACILAR" iştah açıcı sayılırlar.
Sosyal devrim eğer gerçeklik ise, ondan şu veya bu kişileri, hatta partileri sorumlu, hele suçlu saymaya kalkışmak, bilim dışı ve boşuna saçma bir gaddarlıktır-.
"Strateji" ve "Taktik" sözcükleri askercil savaş terimleridir. Zamanla, insanoğlunun her alandaki davranışlarında kullanılır, hatta kötüye-kullanılır bir acemi edebiyat gösterisi oldu.
93 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.