Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hikmet Kıvılcımlı Okuma Etkinliği Ölüm tarihi: 11 Ekim 1971 Hikmet Kıvılcımlı Marksist-Leninist teoriyi Türkiye koşullarında açıklayıp aynı zamanda Tarih-Devrim-Sosyalizm, Osmanlı Tarihinin Maddesi ve Türkiye'de Kapitalizmin Gelişimi gibi kitaplarla Teoriye katkıda bulunmuştur. Ölüm yıl dönümünün gelmesiyle birlikte bizlerin de bir şeyler
Örgütlülüğün gerekliliği
İşçi Sınıfına dayanmak: Sosyalist Örgüt'le olur. Sosyalist olmayan örgüt de, örgütlü olmayan sosyalist de hiçtir. Sosyalist örgütsüz Proleterya da olsa hiçtir.
Derleniş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Toplumda örgütsüz insan olur mu? Kapitalizmde, bütün üretim, üleşim, dağıtım, hatta yer yer tüketim araçları sistemlice örgütlenmiştir. Her fabrika, kapıcısından direktörüne, makinesinden düğmesine ve teline dek, belirli bir örgüt düzenidir. Bütün o sayısız sıkı ekonomik örgütlülük, elbet İşçi Sınıfı gibi dolaylı yoldan bütün halk yığınlarını da
Beşikten mezara dek sürüp giden ve hiç kimsece yadırganması akla gelmeyen o kafa törpüsü, düşünce testeresi kimde gerçek mantık, yani Diyalektik Mantık bırakır? İnsan her davranışından önce kafasını kullanıp, az çok bir düşünce planı tasarladıktan sonra davrandığına göre: insanın hangi davranışı, hangi eylemi, işlemi, çalışması, yapması, etmesi Antika Skolastik Aristo, yahut Modern Burjuva Metafizik Mantığının damgasında insana verdiği yönden kurtulabilir? Milyonda değil, milyarda bir iki kişiyi saymazsak, hemen hiç kimse! Bunu kavrar kavramaz, hemen, gönüllerin boşluğu veya katlanışı ile gelin ikrar ve itiraf etmekten çekinmeyelim ve korkmayalım: "Devrimci" denilen yaratık da en sonunda "bir insan" değil midir? İstediğimiz denli, Stalinvari, devrimcinin "başka bir madenden" yapıldığını kuralım. O Maden'in özü, en son duruşmada Sosyal gerçekliktir, yani İnsan'dır. İnsanların hepsi az çok "Tırhallı, hep bir halkı" dırlar...
Türkiye Halkının Örgütlenmesi
"Modern çağda hiç kimsenin unutmaması gereken en büyük hakikat şudur: ÖRGÜTSÜZ HALK KÖLE HALKTIR !... Tarihöncesi öğrenildikten sonra bu hakikat büsbütün daha büyük anlam kazandı. İnsanlar, sosyal örgütlülüklerini yitirdikleri günden beri ve yitirdikleri ölçüde köleleşmişlerdir. İlkel sosyalist toplumda bir tek insan yoktu ki, KAN
Kim bir numaralı saldırgan düşmanla birleşiyorsa, o, sınıfına, zümresine bakılmaksızın haindir ve düşmandır. Kim belli düsmana karşı savaşı göze alıyorsa, o, burjuva da olsa, toprak ağası da olsa Devrimin Yedek Ortak müttefik gücüdür. Kim düşmanla savaşı göze almamakla birlikte, işbirliğine de kalkışmiyorsa, o tecrit edilir, tarafsızlaştırılır. Dünyanın her yerinde: Küba'da, Cezayir'de, Vietnam'da vb... uygulanan bütün Devrim Stratejileri aşağı yukarı hep o dupduru anlayış ve pratik davranış doğrultusunda gerçekleşti.
Reklam
Demek Türkiye'de yalnız "İşçi Sınıfı" yahut "Sosyalizm" ile ilgili olan kimseler değil, yurdunu ve halkını gerçekten seven (görünen olsa bile), her kişi ve her örgüt: Halk için, Halk tarafından kurulmuş her örgütü desteklemekle görevlidir. Bu kutsal görevin herhangi neden veya bahane ile önemsenmemesi, benimsenmemesi affedilir suçlardan sayılamaz. Çünkü o ilgisizlik: bilerek bilmeyerek Finans Kapital düzeni önünde tarafsızlık taslamak olur. Böyle tarafsızlıklar, ne sosyalizm bilincine, ne Vatan, Halk sevgi-saygısına ve ne de bayağı insanlık prensiplerine sığmayan insansızlığın kaba maskesidir.
chp'nin kuruluşu da halk'ın partisi olarak kurulmamıştır
Bir oldubitti olarak, Halk Partisi hiçbir zaman halkın partisi olmadı. Yani işçiler ve köylülerle birlikte kurulmadı, hatta böyle olmak için de herhangi bir iddiaya kalkışmadı.
Tartışma ve eylem metodu
Yeni sosyalist Al (yahut renkli) aydınlık, II. Emperyalist Evren Savaşı sonrası, Enyeni sosyalist Mor (yahut Ak) Aydınlık, 27 mayıs sonrası aydın gençlik eğilimleridirler. Ana yanılgılar proletarya partisi dışında tartışma ve eylem kuruntularıdır. Yanılmaz papa çalımları da cabadır. Yeni sosyalistler “millî demokratik devrim parolası çevresinde toplandılar. Bu parolayı kendilerinin icat ettikleri, yahut "burjuva" sözcüğü yerine "millî" sözcüğünü geçirmekle çağdaş devrimciliğe daha uygun düştükleri gibi iddiaları tartışmayalım. Önce “Türk Solu” haftalık dergisi, sonra yeni-"aydınlık" aylık dergisi ikinci yaşlarına basarken, MDD'ci yeni sosyalistler ikiye bölündüler. Yeni-aydınlık biri al, ötekisi Mor (sonra Ak) kapakla ayrı çıktı. Türk Solu da Mor (Ak) aydınlık'tan yana geçti. 1- Al aydınlık: Mihri Belli-Vahap Erdoğdu grubu olduğuna göre, özellikle yeni sosyalistler adını alabilirler. Çünkü eğilimce II. emperyalist evren savaşı sonrası devrimcileridirler. Elbet daha sınangılı olan bu kanat daha çok dikkati çeker. 2- Mor (ya da Ak) Aydınlık: Doğu Perinçek-Şahin Alpay, grubu sayıldığına göre Enyeni Sosyalistler adını alabilirler. Çünkü 27 Mayıs sonrası devrimcileridirler. Elbet daha soyut kalan bu kanat daha az sınangılı sayılır.
Derleniş YayınlarıKitabı okudu
Zavallı Doğu Toplumlarında herkesin dilinden düşürmediği "ZULÜM" adlı şey, alt sınıfların mücadele haklarını YASAKLAMAK'tan başka bir sey değildir. Ezen sömürücü sınıflar elinde SINIF SAVAŞI tek yanlı dayanılmaz bir TAHAKKÜM silahıdır. Bu silah, her zaman egemen sınıfların Tekelinde çekilmiş yalın kılıç, namlusu halkın alnına dayatılmış tüfektir. Sömürenlerce, sömürdüklerine karşı en haksız ve en canavarca SINIF SAVAŞI gütmek tahakkümcülerin en vazgeçilmez hakkı sayılmıştır. Bu Zulüm, Uzak ve Yakındoğu'da, Toplumun önce gelişim hızını köstekleyip ağırlaştırarak durdurmuştur. Sonra, bu durgunluk yüzünden soysuzlaşmış Sosyal yapıyı, tâ temellerinden yıka yıka, insanları köleleştirmenin binbir sinsi ve itçil uygulamalarını gerçekleştirmiştir. Bir Toplumda, en büyük nüfus kalabalığı olan çalışkan yığınlar, her türlü savunma hak ve gücünden yoksul bırakmak, sanıldığı gibi, yalnız alt sınıfları ezmekle kalmamıştır. Üstteki Zalim sınıflar, hazır yiyicilik uğruna zulümden başka hiç bir düşünce ve davranış gütmedikleri için, her türlü yaratıcılıktan uzaktırlar. Köle insan ise angarya işinde ağzıyla kuş tutsa hiç bir işine yaramayacağını bilmektedir. Toplumun bütün nefes boruları tıkanmış, altlı üstlü bütün sınıflari soysuzlaşmıştır. Zalim, mazlum her insan toptan ekonomiye, üretime, topluma yabancılaşmıştır, insanlıktan çıkmıştır. Hikmet Kıvılcımlı, Oportünizm Nedir - Halk Savaşının Planları - Devrim Zorlaması Demokratik Zorlama
Reklam
"Modern çağda hiç kimsenin unutmaması gereken en büyük hakikat şudur: ÖRGÜTSÜZ HALK KÖLE HALKTIR !... Tarih öncesi öğrenildikten sonra bu hakikat büsbütün daha büyük anlam kazandı. İnsanlar, sosyal örgütlülüklerini yitirdikleri günden beri ve yitirdikleri ölçüde köleleşmişlerdir. İlkel sosyalist toplumda bir tek insan yoktu ki, KAN
Strateji İçinde Taktik: Bize, evrim konağının ÇIKIŞ basamağında mı, yoksa İNİŞ basamağında mı bulunduğumuzu araştırıp gösterir
İşçi Sınıfımızın adına kurulan Siyasi örgütler bile, teoride burjuva sosyalizminin düşüncesine pay veriyor: Pratikte küçükburjuva sallantılarının aksak davranışlarına uğruyor.
Kutsal savaşların en ulusu: insanın kendi "nefsi" (iç dünyası, psikolojisi, Altbilinci) ile giriştiği savaştır...
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.