- Hem diyorsun ki, Toga Sakaların büyüğü idi, hem de bizim kahramanımız gibi anlatıyorsun. Biz Saka değiliz ki? - Hepimiz aynı halkız. Akrabayız. Hem Sakalar güç sahibi iken bizim atalarımız da onlarla birlikte, aynı devlette yaşarmış. Bu yüzden onları da kendi ulusumuz sayıyoruz.
Sayfa 15
Ölü, yiğil, gölge ve buz, ne varsa Tohuma dururlar yeniden Ve halk, toprağa gömülü Tohuma durur bir yerde Buğday nasıl filizini sürer de Çıkarsa toprağın üstüne Güzelim kırmızı elleriyle Sessizliği burgu gibi deler de Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde.
Reklam
Geçmişimizi aklımızda tutmak istemeyen bir halkız biz.. Amerika'da yanılgıları anmak sağlıksızlık sayılır, yanılgıları düşünmek kuruntululuktur, yanılgılar üstüne kafa yormaksa, zırdelilik.
Sayfa 145 - Can Yayınları
143 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 2 hours
Ailelerimiz, dostlarımız, sevdiklerimiz canlarımız gitti. Gözlerimizin önünde insanlar öldü; liyakatsizliğin, imar affının, cehaletin ve kötülüğün altında kalarak. Öfkemiz de büyük, acımız da… Şimdi susmak ayıp, susmak artık imkânsız bugün. Depremi felakete çevirenlerden tek tek hesap sormak, yitirdiğimiz tüm canlara sözümüzdür. Kurtarma ekipleri, madenciler, askerler günlerce gönderilemediği için kayıplar verdiğimiz, hepimizin üzerine çöken bu sistemin enkazını birlikte kaldıracağız. İyi değiliz, sözümüzü tutmadan iyi olamayacağız. Acılarımızı sarmak ve yarını emekle yaratmak için birbirimize tutunacağız. Çünkü bizim en iyi bildiğimiz şey bu, tek umudumuz bu. Bunu hatırlamak için hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Anadolu’nun toprak kokusunda, hikayesinde, destanında, sarı sıcak serilmiş buğday tarlasında, en uzaktaki köyünün meydanında ya da en kalabalık şehrinin ışıklarında var bu birliğin, beraberliğin izi. Biz birbirine kenetlenmeyi çok iyi bilen ama bunu unutuveririz zannedilmiş bir halkız. Unutmayız ama: Yaşar Kemal Ağrıdağı Efsanesi’nde boşuna şunları söyletmedi Demirci Hüso’ya: “Biz hep böyle, her şeyde birlik olsak, kimse bize diş geçiremez. Bize dağlar, şahlar dayanamaz.” Ne kadar haklıdır Demirci Hüso sözünde, ne dağlar dayanabilmiş ne de şahlar beraberliğin gücüne.
Ağrı Dağı Efsanesi
Ağrı Dağı EfsanesiYaşar Kemal · Cem Yayınları · 197427.1k okunma
"Biz halkız. Halk büyük yaratıcıdır, doktor. Halk olmak, yoktan var olmak ; yoktan var etmek demektir. Halk olmak, yaratmak demektir."
Sayfa 17 - Bilgi YayıneviKitabı okuyor
"Biz hayatını, istiklalini kurtarmak için çalışan zavallı bir halkız! Konumumuzu bilelim. Kurtulmak, yaşamak için çalışan ve çalışmaya mecbur olan bir halkız! Bundan dolayı her birimizin hakkı vardır. Yetkisi vardır. Fakat çalışmak sayesinde bir hakkı kazanırız. Yoksa arkaüstü yatmak ve hayatını çalışmaktan arınmış geçirmek isteyen insanların bizim toplumumuz içerisinde yeri yoktur, hakkı yoktur."
Sayfa 354 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Biz deyişleri seven bir halkız. Bir deyişimiz de şöyle der: "Peştu taşı suda pas tutmaz." Bu, affetmeyeceğimiz ve unutmayacağımız anlamına gelir. Aynı zamanda manana, yani "teşekkür ederim" sözünü nadiren kullanmamızın nedenlerinden biri de budur çünkü biz bir Peştu'nun tıpkı kötülükleri unutmadığı gibi iyilikleri de unutmadığına, vakti geldiğinde bunun karşılığını fazlasıyla vereceğine inanırız. İyiliğin karşılığı ancak iyilikle ödenir. "Teşekkür ederim" gibi ifadelerle ödenmez.
Altay Türkü aktarımından:
Tabiatı kutsallaştırdıkları kabul edilen Altay'ların inanç bi­ çimleri Kam'lıktır. Kamlık inancına mensup olarak hayatını sür­ düren Türkler dünyada fazla değildir. Altay Türklerinin 2.000 yıl önce yaşadıkları bölge Ötüken olarak bilinir. Burası Göktürk Kağanı Kutlu Bilge Kağanın, Orhun ırmağı kenarına yazıp dik­ tirdiği Bengi taşlarının yurdudur. Bize göre o taşlarda "Türk es­ki öz yurduna dön" yazılmaktadır. Biz Altay Türkleri, Rus ve Hıristiyan olmadığımızın bilinmesini istiyoruz. Biz Musevi de değiliz. Biz Altay dağlarında yaşayan ve unutturulmak isteni­ len, çağdaş bir dine mensup Türk soylu bir halkız. Batlıların Şa­ manizm dediği Kam Dini inancına mensubuz. Kamlık ata ruh­ ları esaslı bir dindir. Bu özel inanca göre Atalarımızın ruhu bize güzel bir güç verir. Konumuz olan Nevruz'a dönelim sizin Nev­ruz bayramını biz, Yılgayak (Yılbaşı) olarak kutlarız. Bu bay­ ram bizde üç bin yıldır kutlanmaktadır. Kutlama sebebimiz Tanrı ve Atalarımızın ruhları, karı buzu eritir. Böylece yeşil or­taya çıkmış olur. Yeşil demek hayat dernektir, canlılık demektir. Toprak canlanınca bütün hayvanlar yeşil ota kavuşurlar, insan ve topraktan çıkan bereketi alırlar. Tanrı insana "toprakla uğraş ondan çıkani yanına al, istifade et" dedi. Ata ruhları da bize "Haydi öz yurduna sahip çık toprağa hayvana bitkilere sahip ol" dedi.
Yüreklerindeki ölü ozanın sesini bastıramaz ve “bahar isyancıdır’’ diye bağımlardı. "Güz yasalarına boyun eğme­yeceğiz. Aşacağız duvarlarını geleceğin. Biz çok eski ve çok genç bir halkız. Kimse durduramaz ırmağını zamanın."
Reklam
Bunu artık fark etsek iyi olur, biz tebaa değiliz, halkız
Devlet, vatandaşa değer vermekle yükümlüdür. Çünkü devletin varoluşunun nedeni vatandaşa hizmet etmektir.
KORKMAYIN LA BİZ HALKIZ!
Biz halkız halk. Hem de hapı yutmuşuz. Hükü­metten yarar yok!
“Bizde ölüler şeytanın aklını karıştırmak için davul çala çala gömülür, etrafa kâğıt parçaları dağıtılır, mezarın üzerine de çiçek yerine domuz kızartması konur. Biz pratik ve hep biraz aç bir halkız. Ama bizim şeytanlarımız pek zeki değil. Onları kandırabiliyoruz.”:::!!!
Sayfa 356Kitabı okudu
902 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.