Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fakat çözümleme sanatını zirveye çıkarmak için akıl yürüten kişi, bilgi alanına giren gerçeklerin hepsinden yararlanmalıdır.
Sayfa 90 - Sir Arthur Conan DoyleKitabı yarım bıraktı
Kendisinin boş yere iç çekerek istediği meyveyi o, neden kolayca koparıveriyordu?
Sayfa 37 - W.H.CarrKitabı yarım bıraktı
Reklam
'Nemo me impune lacessit." Latince. Bana hakarette bulunan cezasız kalmaz.
Sayfa 18 - Edgar Allan PoeKitabı yarım bıraktı
Bir yanlışı düzeltene bunun bedeli ödetildiğinde o yanlış düzeltilmiş sayılmaz.
Sayfa 13 - Edgar Allan PoeKitabı yarım bıraktı
62 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Miiller kardeşimiz mitolojik bir aşk tanrısı gibi etrafta dolanmakta ve söz konusu tanrıların aksine bulaştığı her aşkta payına acı düşmektedir. Gerçek hayatta birden çok evlilik yapmış olan yazar, yaşamının son demlerinde Japon bir kıza vuruluyor. Uğruna Japoncayı bile öğrenmeye gayret gösteren bu çekik gözlü Kleopatra ile ilişkileri tek kişilik bir senfoni orkestrası gibi hüzünlü bir dinleti sunuyor izleyenlere... Aşkın zehrini zerkettiği Miller kardeşimiz acısını tuale karalamaya çalışsa da beyhude... Neyse Allah günahlarımızı bağışlasın dostlar İyi okumalar dilerim. Sevgi içimizde.
Uykusuzluk
UykusuzlukHenry Miller · Notos Kitap Yayınevi · 20162,406 okunma
“Nemo me impune lacessit.” (Bana hakarette bulunan cezasız kalmaz.”)
Reklam
Bir yanlışı düzeltene bunun bedeli ödetildiğinde o yanlış düzeltilmiş sayılmaz. Öte yandan öç alan kişi öç almakta olduğunu yanlışı yapana duyumsatmayı başaramazsa o yanlış yine düzeltilmiş sayılmaz.
“Öcün en çok hoşgörülebilen türü, yapılan yanlışların gereğine bakacak yasaların mevcut olmadığı durumlarda alınan öçtür, ama öç alan kişi- nin bu işi yaptığinda kendisini cezalandıracak bir yasa bulunmadığını iyice bilmesi gerekir, yoksa bu kez düşman üstün olur, hem de bire karşı iki."
büyük olasilikla g cu, insan dogasinın vahşi bir parçasi zehirli öfkeyi değerlendirmekten yoksundur. Francis Bacon, "Oç Ustüne" başlhklı denenesin- de öç olgusunu "bir tür vahşi adalet" olarak tanm- Jar. Devamla, "Insanın doğası öç almaya ne kadar egilim gösterirse yasaların da o kadar uğraş verip bu kişisel ve vahşi adaleti kökünden söküp atması gerektiğini. çũnkü öç alma duygusunu yaratan ilk kötülük eylemi nasil yasalara karşı gelme sayılıyor- sa bunun öcũnü almaya kalkışmanın da ayn bi- çimde yasaları hiçe saymak anlamına geldigini" be- lirtir. Bacon'un, kişinin yasalar karşısında boynu bükük olması gerektigi, çünkü öç almaya kalktiğn- da herkesin kendi yasasını oluşturmuş sayilacağı ve bunun da uygar bir düzene ters düşecegi kayg- sInı taşıdıği anlaşilyor. Sözünü ettiğimiz deneme- sinde Bacon, yasaların gücüne gönderme yapmakla yetinmemiş, öç almayı aklına koyan kişiye kendisiy- le hesaplaşına yapması çağrısnda da bulunmuştur şu sözleriyle: "Öcünü alan kişi düşmanıyla aynı olur: fakat öç almayı gerçekleştirmediğinde daha üstün konuma gelir. Çünkü bağışlamak yaraşır iyi insana.
Hayvanlar, diğer hayvanları kendilerí ve aileleri icin yiyecek sağlamak, kendilerini savunmak veya buhundukları toplulukta baskın bir konum kazan- mak için öldürür, öç nedir bilmezler. Oysa insan, resmi tarihin başlangicından bu yana öldürme amaçlı öç olgusuyla içli dışlı olmuştur.
Reklam
Güç ve para yeniden kazanılabilir, ama yitik bir sevilen ve ona duyulan sevgi sonsuza kadar ortadan yok olmuştur. Bu çalınmış sevginin ve sevilenin yarattiğı düşkırıklığı ile birlikte, yok olanın arkada bıraktığı boşlukla baş edilememe duygusunun kişide öç alma itkisini yaratmasına şaşmamak gerekir.
252 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.