“Soykırım, “hiç sorunsuz ötekinin topraklarını sahiplenme”nin ve “hayatta kalanlarda itaat yaratma”nın bu aracı da İttihatçı elit açısından, sosyal Darwinci bir bakış açısından varlığıyla bile tehdit oluşturduğu kabul edilen bir Hıristiyan cemaati karşısında, (kâh İslam’dan ayrı tutulan, kâh onunla kaynaştırılan) Türklüğün zaferini ilan etmenin bir aracıydı. Şehir eşrafından Kürt aşiretlerine varıncaya dek birçok aktör soykırıma katılsa da, başlıca örgütleyici Teşkilat-ı Mahsusa’ydı. Ermenilerin katledilmesine karşı çıkan üyeleri ya görevden alınan, ya da Lice’de olduğu gibi idam edilen bürokrasinin tamamı üzerinde hakimiyet kurmuştu.”
Sayfa 68 - İletişim yayKitabı okudu
“İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından gerçekleştirilen ve Kurtuluş Savaşı sırasında Kemalist direniş tarafından da yüklenilen, hatta Karadeniz Rumlarına ilişkin olarak genişletilen acımasız eylemlere rağmen, Türkiye bağımsızlığını ve uluslararası alanda itibarını kazanırken, birçok devlete bölünen Arap ve Kürt nüfusları için aynı şey geçerli olmadı.”
Sayfa 73 - İletişim yayKitabı okudu
Reklam
“Araplar “fazla devlet”ten, Kürtler ise devletsizlikten çekeceklerdi.”
Sayfa 74 - İletişim yayKitabı okudu
“Nüfus topluluklarını bağlılıklarına göre tasnif etmek, kaçınılmaz olarak bazı kesimlerin “millet düşmanları” veya içeride yaşayan “gayri milli unsurlar” olarak meşruiyetten mahrum ve tasnif dışı bırakılmaları anlamına gelir.”
“Başkaldırının son noktası olan isyan o zaman çifte anlam kazanır: manda rejiminin ve onun kurduğu devletin yadsınması ve yeni bir toplum olarak kendi bilincine varma.”
Sayfa 78 - İletişim yay (pdf)Kitabı okudu
“Başkaldırı, “mevcut düzen”le ve “geleneksel cemaat kültürü”yle kopuşma mantığı içinde yer alan dernek türü siyasi partilerin kurulmasıyla kendini ifade eder.7 Partiler, geçmişe yönelik radikal eleştiriler taşıyan milliyetçiliğin aracılarıdır.”
Sayfa 113 - İletişim yayKitabı okudu
Reklam
255 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.