Handan
@handancrk
Kendin ol; diğerleri çoktan kapıldı.
EMGAH
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
Erzincan
47 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Oysa insan, bilginin sadece iletkenidir.
Bu unutkanlık içinde siz, bulutlara bakmayı, bulutları görmeyi de başaramayacaksınız. Bir meteoroloji raporuyla bulanmış, hatta örtülmüş bir zihniniz var belki. Ağaçların üzerine inen su damlalarının rahmet olduğunu hatırlıyor musunuz ? Bu kadarını başardı iseniz ötesi gelir. Artık hatırlamayı seçmeye doğru yönelmiş sayılırsınız. Hayatınızı asli unsurların anlaşılması üzerine yeniden inşa etme imkanına kavuşabilirsiniz. Bakın ve görmeyi tecrübe edin.
Hatırlamayı ihmal ettiğiniz zaman kendi koyduğumuz kuralları, keyfi görüşümüzü mutlaklaştırıyoruz. Böylece '' batıl itikad '' dediğimiz psikolojik ortam içine düşüyoruz.
Okur Takip Önerileri
Zaten zevke dönüşmüş olmayan her deneyim eksik bir deneyimdir.
Birini deliliğin bekleyip beklemediğini bilmek isterseniz, gülümsemesine bakmanız yeter. Sıkıntıyla benzer bir hava mı sezdiniz onda? O anda, çekinmeden ruh doktoru kesilebilirsiniz.
Mümin, her çözüm karşısında, bilgi sürecini her sonlandırma girişimi karşısında hoşgörüsüzlüğü, kesin olan karşısında tiksintiyi yaşadığı zaman, kurtuluşun çekiciliğine boyun eğmiş olduğu için cezalandırılacağını düşünür.
Luther alınyazısı düşüncesinin ahlak dışı bir düşünce olduğunu biliyordu.
Her dinsel edim, inancın hammaddesi olan cehennemin algılanmasıyla başlar.
- henüz hiç sarsılmamış kibrimle insan türünün düşmanı olmanın arzu edilebilecek en yüksek onur olduğunu düşünüyordum.
Densizlikle, yalnızlıklarımızı ve içlerindeki en yüce hayaleti baştan savdığımızı sanıyoruz. Gerçekte, artan yalnızlıklarımız, onlara tebelleş olan şeye bizi yaklaştırmaktan başka bir şey yapmaz.
Hiçlik beni sardığında ve, Doğulu bir söze göre , ''boşluğun boşluğuna'' ulaştığımda, böyle bir aşırılıktan yıldırım çarpmış gibi, son çare olarak Tanrı'ya başvurduğum olur, bu ancak kuşkularımı ayaklar altına alma, kendimle çelişme ve ürpertilerimi çoğaltarak, orada bir uyarıcı arama arzusunda olsa bile. Boşluk deneyimi inançsızın mistik eğilimidir, yalvarma olanağıdır, onun doluluk anıdır. Sınırlarımızda, bir tanrı çıkıverir ortaya, ya da onun yerini tutan bir şey.
İnsan ancak yazgısının dışında kalırsa ya da bir yazgıya sahip olmaktan vazgeçerse gerçekten kuşkucu olur.
Terk etmeyi bilmeyen için ne huzur vardır ne de ahiret mutluluğu..
İnce düşüncelilikten daha kırılgan bir şey yoktur. Kötüye kullanımı akaide, diyalektik oyunların sonuna, içgüdünün artık yardımcı olmadoğı bir zihin gevşemesine yol açar.
Acı çekmek var olma hissini edinmenin, var olmaksa yıkımımızı korumanın biricik yolu. Bir sonsuzluk tedavisi geleceğin zehrinden bizi arındırmadıkça, çinli bir budiste göre '' anın on bin yıla değdiği '' bir duruma yaklaşmadıkça, bu böyle olacaktır.
Zamanı hem aşan hem de ona gömülen, irkilmeyle son yalnızlığına giren, yine de görünüşe batan kişi için çıkış noktası yoktur. Kararsız, iki arada bir derede olduğu için zaman hastalığı içinde sürünecek, bütün varlığıyla oluşun ve zaman dışı olanın çekimine maruz kalacaktır.