Onun başka insanlar gibi, çevresini saran bir uzamı, havada yaydığı bir dalgası, hani, öbür insanların yüzüne düşürebileceği bir gölgesi olmamıştı.
Harbi ben hep tek oynardım kaltaklar hep küslerdi
Hani evcilik oynamak için arkadaş bulamayan küçük kızlar, tek başlarına oynamak zorunda kalırlar ya evlerinin bir kenarında, ama o küçük kız öylesine inanır da evcilik oynadığına, oyuncak bardaklardan bile ikişer tane koyar ya sofraya, aynen öyle bir oyun oynamaktayım işte ben de. Bilirim elbette, bilirim aslında senin hiç olmadığını ve asla da olamayacağını
Reklam
"Yaşa, işe, güce, itibara en ufak hürmeti olmayan bu acıya aşk acısı diyorlar. Kim olursan ol, seni saklandığın yerde er ya da geç buluyor, gelip göğüs kafesini ateşle sıvazlıyor ve sen içe­ride kapkara kurum tutuyorsun. Ağzını açsan, alevler püskü­rüverecekmişsin gibi, ciğerlerine damla damla kurşun eriti­yorlarmış gibi. Kolay kolay geçmiyor, geçtiğinde de sen geç­miş olduğunu bile fark etmiyorsun. Yağmurlu havalarda sız­layan eski bir kırık gibi sızlayıp duruyor, kendini hatırlatıyor. Bir tadı, bir kokusu, bir eti var hatta, bir kütlesi; gelip göğsü­ne oturmasından belli. Kokusunu, kütlesini hesap edemiyo­rum ama bir tadı varsa bence o genizde kalmış greyfurt tadını andırıyordur. Çok sevdiğin bir şeye benzeyen, ama o olmadı­ğını da bal gibi bildiğin bir tat; acı, buruk, portakala benzeye­cek neredeyse, değil ama işte. Hani kelime çok havalı olmasa, "kekre" diyeceğim. İstediğin kadar yutkun, üstüne istediğini ye, iç; geçmiyor, genzinden aşağı yuvarlanıp gitmiyor. Ne ye­diğinden anlıyorsun ne içtiğinden. Allah belasını versin."
Sayfa 19 - benim adım FeridunKitabı okuyor
Hani Hz. Mevlana'nın sözü var ya, “Sadece susamış dudak su aramaz, su da dudağı arar..” diye. Bazen şifa olacak bir söz eğer Cenab-ı Hak onu murat etmişse hiç olmaya­cak biçimde koskoca kıtayı, denizleri aşarak olmadık bir yerde bir insanı bulabiliyor. Dolayısıyla hiçbir insandan, hiçbir şarttan zamandan ümidi kesmemek lazım.
"Sövene dilsiz, vurana elsiz." olmak salık verilmişti. Hani biri bir yanağımıza vurunca öbür yanağımızı çevirmemiz gerektiği öğütlenmişti. Ah ne kadar bilgisiziz Yarabbi.
Reklam
Hani aydınlanmanın filozofuydun?
Kant, zihinsel yetilerini geliştirmenin kadınları çirkinleştirme riskine sahip olduğunu yazarken açıkça kadın zekası ve güzelliğini zıt kutuplara yerleştirir.
Sayfa 96
Soğuk bir intihar ki hani içinde saklı
Sayfa 61 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hayır azizim! Ben hiç gülmedim demem; güldüm. Güldüm ama şöyle içten, candan gülmedim. Hem, ben ne zaman böyle gülmek istesem anamın bir sözü hatırıma gelir: 'Çok gülen çok ağlar' sözü... Bir türlü istediğim gibi gülemem. Şöyle hani, insanlara selam kabilinden bir gülümsemek mecburiyeti vardır. En mesut ânımda o kadar gülebildim. Selam makamında da hiç gülümsemedim; sonradan ağlayacağımdan korktum.
Sayfa 3
Hiç unutma, yaşamın ödüncü olmaz.
Sayfa 37
Reklam
Kaplanın sırtından inmek.
Hani bir adam kaplanın sırtına binmiş, bir türlü inemiyormuş. Çünkü sırtından indiği zaman hayvanın kendini yiyeceğinden korkuyormuş. Ama bir insan ömür boyu kaplanın sırtında oturamaz ki. Artık kaplandan inmen, her şeyle, özelliklede geçmişinle yüzleşmen gerek.
hüznün gizli bulunması ancak bu toprakların kârıdır. Allah hüzünlü kalbi sever ya hani... Hani bir türkü sevinçten çok gözyaşıdır ya...
Sonrası... Sonrası, yüzyıllık sessizliğiyle olan biteni izleyen servilerin arasından elinde tabancasıyla çıkar Ahmet Muhtar. Zihninde Mustafa Kemal Paşa'nın Sivas'tayken söyledikleri yankı yapmaktadır. "Bugüne kadar ölmek deyince hep ruhunun bedeninden ayrılmasını bildin değil mi? Hani kalbin durur, beynin durur, düşersin. Hatta bu ecelle değil de bir kurşunla olsun istedin. Bu çoğu kez bir kurtuluştur da. Acılarına son verir.”
Sayfa 376Kitabı okudu
İnsan da böyle bir yükü tek başına taşıyamaz hani. Hastasın, pek yakında öleceksin, sen biliyorsun ama senden baika kimse bilmiyor. Büyük yük. Çok büyük.
Hani yazgının en belirleyici anları, size dokunmadan burnunuzun dibinden geçip gider ve sizi solmuş yapraklardan oluşan bir burgacın ortasında bırakırlar ya, işte o yiten korkunç ama dev fırsat duygusunu hissediyordu.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.