Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Welek

Welek
@harapbirkul
teşekkürler Allahım, afiyetle ölüyoruz.
Öğretmen adayı
36 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Reklam
Gençlerin sevgisi, yüreklerinde değil de gözlerindeymiş demek.
Mutluluğumuzu başkasına bağlamak, mutsuz olmaktır. Karşımızdaki öyle ya da böyle davranınca mutlu olacağına inanmak mutluluğumuzu başkasına bağlamaktır. Hayır, benim mutluluğum kimsenin öyle ya da böyle düşünmesine, öyle ya da böyle davranmasına bağlı olamaz. Ben -eğer istersem- derdimi anlatırım;onlar ister ikna olur ister olmazlar. İster artık farklı davranır ister davranmazlar. Bizden başkaları belli bir şekilde düşününce ya da davranınca mutlu olacağıma inanmak, mutluluğumun kontrolünü başkasına vermek olur. Halbuki çocukluğumuzu atlatmamız itibariyle artık hiç kimsenin böyle bir gücü yok. Ben bu gücü kendim onlara vermezsem.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çocuklar ilkin anne babalarını severler ;büyüdükçe onları yargılamaya başlar, nadiren de affederler.
Öğrendim ben yürümeyi, o zamandan beri koşturuyorum kendimi. Öğrendim ben uçmayı, o zamandan itibaren kımıldamak için itilmeye ihtiyacım kalmadı. Şimdi hafifim, şimdi kendimi altımda görüyorum, şimdi Tanrı benim içimde dans ediyor.
Reklam
“Gözleriyle dinlemeyi öğrenmeleri için patlatmalı mı önce kulaklarını? Yaygara mı yapmalı nasihat verenler, vaaz verenler gibi? Yoksa onlar sadece tepinenlere mi inanırlar? Vardır gurur duyacakları bir şeyleri. Ne derler bu gurur duydukları şeye? Eğitim diyorlar buna, bu onları keçi çobanlığından ayıran şey. Bu yüzden sevmezler `saygısızlıkʼ kelimesini duymayı. Bu yüzden sesleneceğim onların gururlarına. Bu yüzden bahsedeceğim onlara en küçümseyecek şeyden, ancak bu, son insandır diye.”
“İşte orada duruyorlar ve gülüyorlar : Beni anlamıyorlar, ben onların kulaklarına uygun ağız değilim.”
Yaşamım, sonsuz bir senfonideki tek bir nota olacaksa onu elimden geldiğince uzun bir süre ve yüksek bir sesle çalmamam mümkün olabilir miydi hiç?
Şimdi romantizm çağında yaşamıyoruz ; bizimki Romeo ve Juliet 'in, Faust ile Marguerite' in, mehtapta kendinden geçmelerin, çiçeklerle şarkıların çağı değil. Bizimki pratik bir çağ. Bizim aklımıza gelen şey, ne kadar gelir elde ettiğimiz. Ruhun en yüksek mertebesinin parayla pulla ölçüldüğü bir çağa geldiysek vay halimize! Aşk olmadan hiçbir ırk kendini geliştiremez.
Pek az insanın yüreği, bütün kalpleriyle benimsediklerinden vazgeçebilecek mertlik ve cesaretle doludur.
Reklam
Düşündüğüm için ben var değilim, sizler varsınız. Sizler benim zihnimdeki düşüncelerden ibaretsiniz.
Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve sefadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.
“İnsan derinliğine düşündü mü, evlilik diye bir şey olmadığı, birlik diye bir şey bulunmadığı, her insanın yapayalnız olduğu ve sonunda mantığa meydan okuduğu...”
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.