Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gamze

Gamze
@harman_g
559 syf.
9/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Bir tarafta saf, temiz, sevdiğini yaşatmaya çalışan bir aşk; diğer tarafta ise aşkını bir takıntı haline getirip sevdiğine zarar veren bir saplantı. Notre Dame'ın Kamburu.. Kitabın yaklaşık ilk 200-250 sayfasında çok sık bulunan betimlemeler, kitabı okurken sıkılmama sebep olmuştu. Ama kitabı bitirince iyi ki yarım bırakmayıp okumaya devam
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,8bin okunma
Reklam
376 syf.
7/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Dostoyevski 1849 yılında, devlet aleyhinde olan Petraşevski grubunun üyesi olduğu için tutuklanıyor. İdam edilecekken cezası, sürgün ve zorunlu askerliğe çevriliyor. Sibirya'daki omsk cezaevine gönderiliyor. 1859'da yayımlanan "Ölüler Evinden Anılar" kitabı ise ana karakterimiz Aleksandr Petroviç Goryançikov'un kıskançlık nedeniyle eşini öldürdüğü iddialarıyla 10 yıl sürgün cezası alması ve Petroviç'in 10 yıllık süreç içerisinde yaşadığı anıların toplanmasıyla oluşuyor. Kitapta; sınıf farkı, hapis hayatı, farklı kültüre sahip insanlara bakış açısı gibi temalar işleniyor ve karakterlerin özellikleri, psikolojik yapıları detaylı bir şekilde anlatılıyor. Ayrıca Rus adalet sistemi de eleştiriliyor. Verilen cezaların, insanların kolay kolay atlatamayacağı şeyler olduğundan bahsediliyor. Yapılan hatanın tekrarlanmaması için uygulanan "cezalandırma sisteminin" yanlışlığı dile getiriliyor. Verilen ağır cezaların hiçbirinin mahkumları ıslah etmemesi aksine onları daha da hırçınlaştırıp aynı suçları işlemelerine neden olması da bu durumu kanıtlar niteliktedir. Beni en çok etkileyen ve üzen kısım; kitabın sonlarında yer alan "Şikayet" bölümü oldu. "Baba katili" diye adlandırılan karakterin suçsuz yere 10 yıl sürgün cezası alması...
Ölüler Evinden Anılar
Ölüler Evinden Anılar
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Ölüler Evinden Anılar
Ölüler Evinden AnılarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,6bin okunma
74 syf.
7/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Yaşlılıktan gençliğe
Progeria hastalığıyla dünyaya gelen bir bebeğin; yaşamı boyunca çektiği zorlukları, çevresindeki insanlardan hatta en yakınları olan babası ve oğlundan gördüğü tepkileri anlatan kısa bir hikaye. Zaman ilerledikçe gelişimi gerileyen Benjamin'in zorlukları anlatılıyor da diyebiliriz. Kitapta sıradışı bir olay gerçekleşiyor: Benjamin 70 yaşlarında bir bebek olarak dünyaya geliyor ve zaman geçtikçe gençleşmeye başlıyor. Babası Benjamin'i olduğu gibi kabul etmiyor ve Benjamin'in sakallarını kesmeye başlayarak onu olduğundan daha küçük göstermeye çalışıyor. Yaşı ve dış görüntüsü uyuşmayan Benjamin birçok konuda zorluk çekiyor. Yaşı ilerlemesine rağmen gençleşen Benjamin gitgide küçülüyor babası ise yaş alıyor, bundan dolayı yaşları gitgide birbirine yaklaşıyor. Bu durum da hem Benjamin'i hem de babasını kötü etkiliyor. Daha sonra Benjamin bir evlilik gerçekleştiriyor ve yıllar geçtikçe eşi yaşlanmaya başlıyor ama Benjamin gençleştiği için eşinden soğumaya başlıyor. Yıllar sonra Benjamin'in torunu dünyaya geliyor ve Benjamin torununu ile birlikte oyunlar oynuyor. Önce üniversiteye sonra liseye giden Benjamin şimdi de torunuyla birlikte anaokuluna kaydoluyor. Vakit ilerledikçe küçülen Benjamin bebekliğine döndüğü için artık hiçbir şey hatırlamıyor..
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
Benjamin Button'ın Tuhaf HikayesiF. Scott Fitzgerald · Zodyak Kitap · 201421,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
191 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İnsanlar çoğu zaman, sosyal konum farkından dolayı; içinde bulundukları ortamları, ortamların özelliklerini ve kendi davranışlarını doğru olarak kabul eder. Farklı düşüncede, kültürde olan insanları ise ÖTEKİ'leştirmeye başlar. Ana karakterimiz olan Golyadkin'in, kişilik bölünmesini ve bölünen bilincin yarattığı yaşamı oldukça etkili bir şekilde konu ediniyor Dostoyevski. Sıradan bir memur olan Golyadkin, çevresindeki insanlar tarafından dışlanmamak için onlara benzeme konusunda oldukça çaba göstermesine rağmen bu çevreye kabul edilmiyor ve dışlanıyor. Toplum tarafından dışlanan Golyadkin, "Onlardan biri olsaydım nasıl olurdum?" "Onlara benzemek için neler yapmalıyım?" gibi soruların yanıtlarını içsel bir tartışmayla birlikte bulmaya çalışıyor. Bu esnada Golyadkin; ona tıpatıp ikizi gibi benzeyen, kıyafetleri bile aynı olan "ÖTEKİ"yle karşılaşıyor. Bence ikizi(öteki), ruhen hasta olan Golyadkin'in kafasında kurduğu, toplumdaki kuralların tümünü iyi bilen ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden sembolik bir karakterden başka bir şey değil. Golyadkin, sahip olmak isteyip olamadığı duyguları ikizine yüklemeye başlıyor. Belirli bir süre sonra ikizinin varlığından rahatsız olup, kıskanarak onu kendine düşman ediniyor. Golyadkin'in ötekibenliği ve Golyadkin arasındaki mücadeleleri ele alan bu kitap; kendi iç savaşımızı, görmek isteyip yok saydığımız öteki tarafımızı görmemizi sağlıyor.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Öteki
Öteki
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Karbon Kitaplar · 201922,1bin okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Tolstoy'un anlatımıyla İvan İlyiç üzerinden hayatı sorgulatan bir kitap. Başkalarının gözünde yükselmeye çalışırken hayat ayaklarımızın altından kayıp gidiyor. Bütün insanların sonu olan ölümün farkında olmamıza rağmen hayatımızı istediğimiz gibi yaşayabiliyor muyuz? İvan İlyiç’in kendiyle olan hesaplaşmasını okurken ben de kendi hayatımı sorgulamaya başladım ve "Bu hayatı gerçekten hakkını vererek yaşıyor muyum?" "Bu hayat aslında yaşamak istediğim hayat mı?" gibi sorulara yanıt aradım. Bu hayattaki önceliklerimi bir kez daha gözden geçirdim. İvan İlyiç’i yalnız başına ölüme terk eden sahte dostlarını, sahte sevgilerini düşündükçe kendi çevremi sorgulamaya başladım. Ve bu kitaptan aldığım en büyük ders gerçek sevgiye ve dostluğa ulaştığımız sürece diğer her şeyin bir teferruat olduğu oldu. 80 sayfada çok şey anlatan, etkisinden uzun süre çıkılmayacak bu eseri herkes okumalı.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · KARBON KİTAPLAR · 201945,4bin okunma
Reklam
508 syf.
10/10 puan verdi
·
25 günde okudu
İki şehrin hikayesi.. Kitabı okumaya başlayınca biraz zorlanmama rağmen sayfalar ilerledikçe ve karakterleri daha da yakından tanıyıp olayların içine girmeye başladığımda beni sürüklemeye başlayan kitap, iyi ki okudum dediğim eserlerden biri oldu. Kitapta; Fransız Devrimi öncesinde ve devrim sırasında iki şehirde (Paris ve Londra) yaşanan olaylara maruz kalan bir ailenin hayatı anlatılıyor. Birkaç dakikada yargılanıp ölüme mahkum edilen insanlar diğer tarafta ise hiç acımadan suçsuz yere giyotinle öldürülen insanlara alkış tutan toplum.. İnsanların karanlık yönleri, toplumun acımasızlığı, sosyal adaletsizlik, suç, mücadele, zulüm, baskı, fedakarlık, aşk ve umut gibi temalar çevresinde ele alınan kitabı okurken etkilenmemek elde değil. Beni en çok etkileyen karakter ise Sydney Carton oldu. Sydney Carton gibi ölümü bile göze alacak kadar çok seven kişiler var mı acaba günümüzde? Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin hiç unutamayacağım kitaplar arasında yer alıyor İki Şehrin Hikayesi.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202058,8bin okunma