Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gece düşlerinde hep barış vardı.
ılık,sek viskisinin tadına varmamışsınız :))
Anton, ılık viskisinin tadı olmayacağını biliyordu, fakat içmek zorunda olduğunu da.
Sayfa 173 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
De gustibus non est disputandum.** **Zevkler ve renkler tartışılmaz.
Sayfa 148 - Doğan KitapKitabı okudu
Tek bir çocuğun ölümünün, bu dünyadaki tüm sevgiyi, tüm mutluluğu ve tüm iyilikleri yok edeceğini de kabullenmelisin.
Sayfa 144 - Doğan KitapKitabı okudu
Sırayla gidiyoruz değil mi??
"Diktatörlerin eteğini öpen bir toplum Sadece malını, mülkünü ve canını değil, Aydınlığı da yitirecektir."
Sayfa 135 - Doğan KitapKitabı okudu
Bulmacaya böyle baktınız mı :)))
Birçok harfin yukardan aşağı ve soldan sağa iki rol oynaması ve kelimelerin öylesine mükemmel iç içe girip birbiriyle kaynaşması onun için şiirseldi, sonsuz bir mutluluk verirdi.
Sayfa 102 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Biz hiç kimsenin yaptıklarına karışmayız, kusurlarını da önemsemeyiz. Özgürlük her şeyden üstündür!
Sayfa 79 - Doğan KitapKitabı okudu
Hayatı boyunca hiç aç kalmamış biri, yemeğin tam tadına varırdı belki, fakat yemek yemenin ne olduğunu bilmezdi.
Sayfa 57 - Doğan KitapKitabı okudu
Sunt pueri pueri pueri puerilia tracant. * Çocukların çocukluğunu yönetecek olanlar çocuklardır
Sayfa 22 - Doğan KitapKitabı okudu
Gece düşlerinde hep barış vardı.
Sayfa 17 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
"İlkel" insanların öldürülmesiyle "kültürlü" insanların öldürülmesi arasında ayrım yapanlar sadece Almanlar değildi. Harry Mulisch, Profesör Salo W. Baron'un Yahudi halkının kültürel ve manevi başarılarıyla ilgili ifadesinin, aklına hemen şu yorumları getirdiğini söyler: "Yahudilerin, örneğin kendileriyle aynı kaderi paylaşan Çingene halkı gibi, bir kültürü olmasaydı, öldürülmeleri kötülükten sayılmayacak mıydı? Eichmann insanları yok eden birisi olarak mı yoksa kültürü yok eden birisi olarak mı yargılanıyor? İnsanları öldürürken bir kültürü de yok eden bir katilin suçu daha mı büyüktür?"
Sayfa 105Kitabı okudu
Atom bombalarının görevi korkutup vazgeçirmekti. Uçaktan aşağı atılmak için değil, barışı korumak için depolarda bekliyorlardı. Eğer bu karşıt silahlar ortadan kaldırılırsa, mutlaka alışılmış silahlarla yapılacak bir savaş çıkardı. Sonunda da ülkelerden biri veya ikisi yine de atom bombasını kullanırdı. Amerika'daki ihtiyarın, Avrupa kıtasında sınırlı bir atom savaşının mümkün olduğu açıklamalarını düşündükçe Anton'un bile tüyleri ürperiyordu. Rusya'daki ihtiyarın, böyle olursa ben de Amerika'yı yerle bir ederim, yanıtı onu oldukça rahatlatmıştı. Bu da demekti ki, atom silahları hiçbir zaman tamamen yok edilmeyecek.
Sayfa 205Kitabı okudu
“Her şey bir cehennem,” diye düşündü. Yarın bütün dünyaya cenneti getirseler, yine de geçmişin kötülüklerinin ardından dünya cennet olamazdı.
Sayfa 185Kitabı okudu
“Bu dünyada iyinin de kötü bir yanı vardır,” diye mırıldandı. “Fakat iyiler hiç bitmeyecektir...”
"İlkel" insanların öldürülmesiyle "kültürlü" insanların öldürülmesi arasında ayrım yapanlar sadece Almanlar değildi. Harry Mulisch, Profesör Salo W. Baron'un Yahudi halkının kültürel ve manevi başarılarıyla ilgili ifadesinin, aklına hemen şu soruları getirdiğini söyler: "Yahudilerin, örneğin kendileriyle aynı kaderi paylaşan Çingene halkı gibi, bir kültürü olmasaydı, öldürülmeleri kötülükten sayılmayacak mıydı? Eichmann insanları yok eden birisi olarak mı yoksa kültürü yok eden birisi olarak mı yargılanıyor? İnsanları öldürürken bir kültürü de yok eden bir katilin suçu daha mı büyüktür?"
Sayfa 105Kitabı okudu
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.