"Sence de saçma değil mi anne?" dedi.
"Saçma olan ne?"
"Erkeklerin kendisini dünyanın sahibiymiş gibi görmeleri, bütün nimetleri kendileri için yaratılmış gibi davranmaları, kadınları köleymiş gibi görmeleri... Sence de saçma değil mi?"
"Hayatım! Beş dakikaya geliyorum," yalanı bir erkeğin duymak istediği en son sözdür belki de. Çünkü bilirler ki bir kadın beş dakika diyorsa o beş dakika en az yarım saate tekabül eder.
“….Çok kısa sürede o kadar hızlı yol aldık ki ruhlarımız geride kaldı oturup ruhlarımızın. bize yetişmesini bekledik.‘bu hikaye bana çok anlamlı geldi teyzoşum bazen hayatımızı o kadar hızlı yaşıyoruz ki ruhumuzu nerede unuttuğumuzu bile hatırlayamıyoruz..“
“Küçük bir çocuk olmasına rağmen gayet aklıbaşında ve zekidi insanın bilimsel zekasını aldığı eğitim ve imkanlar belirleyebilirdi ancak keskin zekayı belirleyen en önemli faktörlerden biri coğrafyaydı bazı coğrafyalar da saf ve temiz olma lüksü yoktu her zaman zehir gibi ve atik olmak zorundaydı insan.çocuk olsa bile…”
Bazıları aşkı sever. Sevmeyi sever. Aşkın ya da aşk sandıkları duygunun verdiği hazzı sever. Onlar için önemli olan o duyguyu ve coşkuyu hissetmektir. Yoksa yalnızlıktan bitip tükenmiş ruhları nasıl yaşama umudu bulabilirdi ki?