Sevgi gerçekten de her şeyin ilacı mıydı? Eğer bunun adı aşksa, aşk tüm yaralara merhem olur muydu? Oysa aşk değil miydi aynı zamanda en ağır yaraları açan?
45 Saniye Bu kitapla ilgili detaylı bir değerlendirme paylaşmayı düşünüyorum. Kitabın adı Marmara Depremi'nden geliyor. Deprem 45 saniye sürmüş. O yüzden adı 45 Saniye Sesimi Duyan Var Mı?
Bir öğretmen olarak beni de çocuklarla ilgili bu alıntı çok etkilemişti. Yazar 99 depremini yaşamış mı bilmiyorum ama öyle içten anlatmış ki. Şu sancılı süreçten sonra bu kitabı ayrıca yorumlayacağım... Şu an için söyleyebileceğim tek şey harika... Türk yazarlardan böyle eserler görmek...
Depremden sonra hiçbir çocuk bir daha çocuk olamayacaktı.Hepsi bir anda büyümüştü aslında.Zaten o geceyi yaşayan hiç kimse bir daha eskisi gibi olmayacaktı…
Harun Özkan bu kitabın telif gelirinin depremzedelere bağışlanacağını söyledi. Bu nedenle eğer roman okumayı seviyorsanız hem bu kitaba şans verebilir hem de depremzedelere yapılacak olan yardıma dahil olabilirsiniz. İncelemeyi paylaşıp ilgisini çekebilecek insanlara ulaştırabilirsiniz.
Yazarın ilk iki kitabını oldukça beğenip uzun zamandır üçüncü kitabın çıkmasını bekliyordum. Yakın zamanda üçüncü kitap olan “
45 Saniye ” satışa sunuldu.
Kitap, 17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük’te gerçekleşen büyük depremin süresinden isim alıyor. Birkaç küçük çocuğun hikayesi ile başlayan kitap, meydana gelen depremden sonra hayatları yerle bir olan çocukların kurmaya çalıştıkları yeni hayatla devam ediyor. Tabii tamamen yaşanılan şeyler değil romanda anlatılanlar -başta verdiğim bilgiden dolayı yaşanmış bir hikâye olarak algılanabilir- romana kurgu da dahil ediliyor.
Paylaştığım alıntılardan birini buraya eklemek istiyorum;
“Eğer herkes işini yapsaydı, dürüst olsaydı, doğru olsaydı birçok insanın hayatı başka şekilde devam edebilirdi. Betondan, demirden, malzemeden çalınmasaydı, zemini uygun olmayan, deniz kumuyla doldurulmuş yerlere binalar yapılmasaydı binlerce kişi hâlâ hayatta olacaktı… Umutları yıkılan, hayalleri solan, bebekliği, çocukluğu, gençliği, yaşlılığı elinden koparılıp alınmayan binlerce yaşam olacaktı.”
Bahsi geçen deprem 1999 yılında gerçekleşti ancak aynı acılara sebep olan unsurlar maalesef değişmedi.
Bizi enkaz altında kalmaktan kurtaracak şey kaderimiz değil alınması gerekilen tedbirlerdir.
Kitabı okumaya karar verenlere iyi okumalar dilerim.
Öncelikle kitabı kız kardeşimin paramedik olması sebebiyle merak ederek okudum. Vakalara az çok alışık olduğum için kitap beni kendine çekti. Yazarın da paramedik olması kitabı daha gerçekçi kılıyor ve onun gözüyle okuyorsunuz. Sonuçta bir yazarın vaka romanı yazması var bir de bir paramediğin. O yüzden emek vermiş ve mesleğinin zorluklarını yazmış paramedik yazarımıza hayran oldum gerçekten. Kitabın dilinden aşırı bir edebilik zaten beklemeyin ama çok da basit değil. Kesinlikle dili ve kurgusu güzeldi ve okutturdu kendini. Kitap, paramedik Kemal'in mesleği, ailesi, ve Eylül'ü etrafında gerçekleşiyor. Zaman zaman çocukluğundan da bahsedilen Kemal'in çok sevdiği mesleğini ve mesleğinin ona attığı en büyük yumruğu okuyacaksınız. Sanırım kitap gerçek yaşanmış ve bu da sizi aşırı etkileyecek. Sağlık alanında herkesin yaşadığı zorluklara az çok hepimiz şahit oluyoruz ve bu kitap farkındalık açısından yerinde bir kitap. Alanı sağlık olan ve özellikle özellikle paramedik olanların okumasını şiddetle tavsiye ederim. Çünkü bu kitap Kemal ekseninde binlerce sağlık görevlisini anlatıyor aslında. Yaptığınız meslek çok kutsal, bütün Kemallere teşekkürler..
Bir paramedik olarak dikkatimi çeken bir kitap oldu. Sayın Harun ÖZKAN'ın kaleminden çıkan bu güzel eseri okumak oldukça keyif vericiydi. Eğitmen olarak mesleğimizi ilgilendiren eğitici video içerikleri ile takip ettiğim kıymetli bir paramedik. Hem takipçisi olarak hem de mesleğimiz sebebiyle alıp okumam gerektiğini hissettim. Kitap oldukça sürükleyici ve heyecan vericiydi.Dili sade ve akıcıydı. Yazım ve hataları bulunmaktaydı bu biraz rahatsız ediciydi. Vakaları okurken Paramedik Kemal'in duygularını hissetmek ve uyguladığı metodları okumak heyecan vericiydi. Paramedik olarak mesleki bilgileri , tedavi algoritmalarını herkesin rahatlıkla anlayabileceği şekilde yazılmış.
Okunmaya değer bir kitap tavsiye ederim. Yazarımız Harun ÖZKAN'ın kalemine, emeğine sağlık... Teşekkür ediyorum.
İnsanlar , insanların mutlu olması için bir şeyler yapmalıydı.
Bazı hayatların mutlulukları sanki hiç doğmamış...
Aslında herkesin hayatı birer vakaydı.
Sadece bazılarının sonu acı bitti.
Vaka...Bir paramediğin kaleminden…
Görevi insanlara yardım etmek olan bir insanın yardıma muhtaç kalmasından daha trajikomikbir şey olabilir mi?
Üstelik, bir de o gün doğum günüyse…
Kemal’in unutamadığı vakalar vardı.Hayatıyla bütünleşen vakalar… Zihnini yırtacak kadar acı, yüreğini parçalayacak kadar sivri… Ve bu vakaların hayatıyla bir bütün kılınacağını bilemezdi. Bir vaka başladıysa bitmeliydi.Bu kitaba başladıysanız,siz de Kemal’in vakalarına ortak oldunuz demektir.
Öyle ya da böyle, bu vaka bitmeli.