Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
MİLLI İSTİKLAL MARŞI NASIL YAZILDI? NASIL KABUL EDİLDİ? Milli İstiklalimizin güzel ve uyar bir marşını yazmak üzere Maarif vekaleti şairlerimize müracaat etmişti, bir müsabaka açmıştı. Birinciliği kazanan şaire (500) lira mükâfat verecekti. Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra Vekalete bir çok marşlar gelmeye başladı. Bu marşın — İstiklal mücadelesinin içinde, Büyük Millet Meclisinin sakf-ı hamiyyeti altında bulunan— Mehmet Akif tarafından yazılmasını kendisine söylediğimiz zaman o : — Ben ne müsabakaya girerim, ne de ≪caize≫ alırım!., cevabını vermişti. Ben ricalarımı tekrar ettikçe o da aynı sözünü soyluyor ve ; — Bırak yazsınlar. Ben bu yaştan sonra yarışa mı çıkacağım, ayıp değil mi? diyordu. Bir gün Maarif vekili bay Hamdullah Suphi Mecliste beni gördü, dedi ki : — Şimdiye kadar (500) den fazla marş geldi. Ben hiç birini beğenmedim. Üstadı ikna edemez misin?
— Hangi şairlerin tesirine uydu? — Kimleri beğenirdi? — En çok sevdiği şiirler? — İstiklal marşım nasıl yazdı? — Akif ve musiki — Türkiye’de eslafı en iyi bilen adam? — Akif ve hece vezni — Akif ’in ilk şiirleri? — Henüz intişar etmeyen yeni şiirleri? — Akif’in inşat tarzı? — Akif’in nesri ve şaire... bunları ve Akif hakkında yazılan birçok yazıları ve muhitin ihtisaslarını (Akifname) de okuyacaksın. Şimdilik ; ≪Ey semavi hak benden bin selam olsun sana!≫ Sanat telakkisi:, — Sanat sanat içindir. — Sanatın gayesi sanattır. — Sanat mukayyet değildir. İşte, Mehmet Akif’i hayatında en çok sinirlendiren sözler!
Reklam
Akif’in sanat telakkisi nasıldı? Bunu Akif ’in bütün eserlerinden anlayabiliriz. Milli mücadelenin kaynaştığı zamanlarda Balıkesir’e gelen Mehmet Akif (Zağnos Mehmet paşa) camiindeki o meşhur ve vatanperverane hitabesini verdikten sonra (Darulmuallimin) de de ayak ustu bir konuşma yapmıştı. Çünkü ona talebeden biri sanat hakkındaki telakkisini sormuştu. Davudi sesi ve kat’i ifadesiyle verdiği cevabın hulasası şudur: — (Sanat sanat içindir) düsturu olmuştur. Cemiyete, hayata yaramayan sanat yerin dibine batsın!.. Tezini müdafaa yolunda irat ettiği — kendi tabirince— ≪Avrupa ayetleri≫ hayli zengindi... Akif’in sanata vurduğu bağ Süleyman Nazif’in de nazarı dikkatini celp etmiştir. O tevil yollarına sapıyor, amma hakikat dediğim gibidir. Hakimi şehir (Ferid bey) merhum, (Safahat) m Üçüncü cildi sonundaki (Takriz) inde Akif ’e şöyle hitab eder : — Ben senin eserlerinde bu düstura muhalefetini gösterecek bir şey görmüyorum. Çünkü sen de sanatta gaye aramıyorsun; lakin gayet de sanat arıyorsun. Meslekin tamamıyla maksadını temine kafidir...
Akif Türk ve İslam aleminde eşi pek nadir bulunan bir şahsiyetti. O koca alemi kendi dar ölçülerine sığdırmak isteyen muarızlarına acırım. ≪Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez.≫ Akif şair değil miydi? Bunu ilkin kendisinden öğrenelim; o, birinci cilt Safahatının başlangıcında şöyle demişti: Bana sor sevgili kari, sana ben söyleyeyim. Ne hüviyette şu karşısında duran eş’arım: Bir yığın söz ki samimiyeti ancak hüneri; Ne tasannu’ bilirim, çünkü, ne sanatkarım. Şi’r için ≪göz yaşı≫ derler, onu bilmem, yalnız, Aczimin giryesidir bence bütün asarım! Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem; Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizarım! Oku, şayet sana bir hisli yürek lazımsa; Oku, zira onu yazdım iki söz yazdımsa.
1.000 öğeden 921 ile 930 arasındakiler gösteriliyor.