Coşku: enthisiast
İçine tanrı kaçmış insan*
Antik Yunan döneminde coşkulu heyecanını bastırmakta güçlük çeken insanlara "enthousiasmos" derlermiş.
"en: içinde" anlamına, "theos: tanrı" anlamına geldiğinden coşkulu insanlara bu kelimeyi takmışlar.
O coşku, göz kamaştıran ışık, alışık olmadıkları o ritim korkuturmuş kalabalığı. İçine tanrı kaçmış sanarlarmış. İnsana konduramazlarmış bunca aydınlığı.
O sezgisel taşkınlık, gizemli yükseliş... Müthiş bir heves...
İnsana ait olmayacak kadar büyük ve ürkütücüymüş. Göklerden gelmiş olmalıymış tanrıların evreninden. Başka nasıl bir açıklaması olabilirmiş bu kutsal gürültünün?
Zaman geçmiş su gibi.
İnsanlık bu zamanlarda bir çok keşfe, medeniyete imza atmış. Yeni çağ bilimsel, elektronik buluşlar ve nicesi... Ama o heyecanı bir türlü anlayamamışlar.
Zihnin anlayabileceği, zekanın kelimelere indirgeyebileceği türden bir şey değilmiş bu.
Kutsal canlılık, heyecan, coşku, içi içine sığmamak..
Sadece yaşanabilir bir şeymiş.
İçindeki tanrı parçalarıyla kendi dünyanı yaratmak,
İçindeki o şeye gülümseyip insan olmanın tadını çıkarmak gibi bir şey.
Arada bir içimize tanrı kaçmasında hiç bir sakınca yok bence, başımın üstünde yeri var.
Benim yaklaşımım şudur; sen dünyada olmadığın müddetçe, kutsallığının hiçbir kıymeti yoktur. Dünyada kal ve kutsal ol!
Kutsallığı tamamen farklı bir biçimde tanımlamalıyız. Başkalarının zevki pahasına yaşama; kutsallık budur. Başkalarının mutluluğunu yok etme, başkalarının mutlu olmasına yardım et; kutsallık budur. İçinde herkesin birazcık coşku hissedeceği bir iklim yarat.
Psikolojiyi, kişisel gelişimi her zaman ön planda tutmuşumdur. Bana bir şeyler katan kitapları, yazıları hatta sözleri ilgiyle takip etmeye çalışır notlar tutarım. Sevgili Psikolog Esra Ezmeci'de ilgime yenik düşüp okuduğum bir yazar oldu. Kitap kişisel gelişim olarak güzel ilerlemiş. Sonuçta yazar kimliği çok eski olmayan ama psikolojide iddialı bir Psikolog olan Esra Ezmeci'nin bu kitabında insanlar arası iletişim, iletişimde kendini geliştirme ve kendini tanımada farkındalığı arttırma ve eksikliklerimizi bir nebze de olsa görebilme şansı veriyor. Pratik bilgiler, egzersizler de eklenmiş. Kitabın tümüne baktığımda çok beklentimi karşılamadı. Nokta atışları olduğu kadar tekrara düşmekten de kaçamamış. Kitabın ana konusu kendimizi her yönümüzle sevebilmek diyebilirim. Kendini her yönüyle sevebilen, kendisiyle barışık bir bireyin şu dünyada baş edemeyeceği hiç bir şey yoktur bence. Unutmayın iz bıraktığımız kadar var olur, iz bıraktığımız kadar hatırlanırız.