Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
🄿🄴🅁🅂🄾🄽🄰
𝔎𝔞𝔯𝔞𝔫𝔩ı𝔨
Çocukluğunda hayatını değiştiren 4 günü hiç hatırlamayan Feray, bugün de o kayıp günlerin izini yaşıyordur. Durun durun başka yerden başlayım; psikoloji öğrencisi kızımız bir taraftan sanat galerisinde çalışıyor. Bir akşam patronu Cansel Hanımdan galeriye gelmesini gerektiren mesaj alır. İş yerine gittiğinde ise patronunun cansız bedeniyle karşılaşır. Cinayet şüphelisi olması bir taraftan, cinayetin arkasından bırakılan izler, kırmızı zarfla gelen şifreli mesajlar ve yeni komşusu yakışıklı Hektor diğer taraftan, işler karmaşık bir hal alır. Ah evet Hektor, hem çok yakışıklı, hem gizemli hem de karanlık bir adam. Ayrıca tavırları Feray'ı tanıyormuş hissi veriyor. Belki tanıyordur
Neyse efendim Hektor'un evinden de ünlü bir tablo çalınınca olaylar arasında bir bağlantı olduğu iyice anlaşılır ve ikili şifrelerin peşine düşer. Eh birlikten kuvvet doğar, aşk doğar bir şeyler doğar, bakalım hayırlısı.
Hikaye öyle gizemli başladı ki sayfaları merakla çevirdim. Tabiatımda sır, gizem merakı da olunca son sayfaya kadar heyecanla okudum. Özgün konusu, akıcı dili, kıvamında betimlemeleri ve kalabalık olmayan karakter sayısıyla da karışıklığa yer vermemiş. Çok keyıf alarak okudum ve tabii ki yazarımız bombanın pimini çekip kitabı bitirmiş ki sıradaki kitapta patlasın diye. Geçmişin perdeleri orda aralanacak ve sırlar açığa çıkacak bence. Çok şahane bir devam kitabı bekliyor bizi.
Mutlaka okumalısınız.
Sevgiyle ve kitapla kalın
#ebrulisayfalaryorumluyor
Bir profesör, öğrencilerinden bir deney için Ruh Kırıcı'nın transkriptlerini incelemelerini ister. Ruh Kırıcı, kurbanlarını katatonik hale getiren ve onları zihinlerine hapseden biridir. Ruh Kırıcı'nın kurbanları ile ilgili bulguları okumaya başlar öğrenciler ve bizde olayı öğrenmeye başlarız.
Yaklaşık üç ay sonra özel Teufelsberg Kliniği'nin önünde, karda hafıza kaybı yaşayan bir adam bulunur ve kliniktekiler ona Caspar adını verirler. Tıpta, tamamen hafıza kaybetme durumu çok sık karşılaşılan bir durum olmadığından, bu klinik Casper'ın tedavi etmeye izin verir. İsmini bile hatırlamayan Caspar, noelden bir kaç gün önce kar fırtınası nedeniyle klinikte çalışanlar ve diğer hastalarla birlikte mahsur kalır ve yaşanan olaylar hiçte iyiye gitmez. Zaman geçtikçe tahmin yürütmeniz son derece zor olacak ve ortaya tam anlamıyla 'kilitli' bir gizem ortaya çıkacak.
Okurken başta kitap karışık gelse de sona doğru çok akıcı bir hale geldi. Ve sonu benim için tam bir sürprizdi. En başından beri Ruh Kırıcı'nın kim olduğunu asla tahmin edemedim. Oysa ki yazarın bir ipucu ile bunu bizlere söylemesine rağmen :)
3. Kitap başladığında sürekli olarak çığlık attım çünkü baş karakterin anılarını kaybetmesi olayi pek çok kitapta okuduğum travmatik şeylerden biri. Yani tamam aklım unuttu ama bedenim ve kalbim hatırlıyor klişesi ne kadar cazipte olsa alık alık etrafı izleyen hiçbirşey hatırlamayan bir karaktere tahammül edemiyorum ben.
Onca emek, onca hatıra
çokça spoiler
İlk 3 kitabı bu kadar muhteşem yazan yazarın son 2 kitapta nasıl böyle yoldan çıktığına asla inanamıyorum. Her yeni kitapta daha da batırıyor sanki seriyi. İlk kitapla arasında dağlar var. Her şeyden önce neden her kitabın sonunda birileri hamile kalıyor? Karanlık fanteziler ve tabu ilişkiler yazmayı seven bir yazarın mutlu son anlayışının kitabın sonunda herkesi evlendirip kucağına çocuk vermek olmasına inanamıyorum. Ya sen BDSM kitabı yazıyorsun neden İç Anadolulu nevrotik anneler gibi herkesi evli çocuklu yapmaya çalışıyorsun be kadın. Kitabın başı ile sonu o kadar uyumsuz ki. Kız tamamen vanilya iken ve adama daddy demekten hoşlanmaktan başka derdi yokken bir anda impact play sevdalısına dönüşüyor. Adam pleasure dom olduğu için kızla ilgilenmek ve şımartmak dışında bir şey istemiyor ama kız istediği için bazı şeyleri kabulleniyor. Dünyanın en mantıksız ikilisi. Kızın daddy issueları olsaydı ilgilenilmekten başka bir şey istemese adam da ona tam olarak istediğini verse ve böylece kendi de mutlu olsaydı harika bir kitap olurdu ya ama hayır yazar ne yaptı? Daha kendi başına yemek yemeyi hatırlayamayan 21 yaşındaki kızı 56 yaşındaki adamdan süpriz şekilde hamile bıraktı. Güzelim sugar daddy bir anda evli barklı oldu. Bir fantezi anca bu kadar rezil edilebilirdi. Tebrikler.
Karamsar ruhların ulaşamayacağı yerlerde okuyunuz!
Bir yazar her kitabında bu kadar mı yaklaşır ölüme… Ve bu kadar mı mutsuz sonla biter kahramanların hikayesi… Sen ne yaşadın be adam, diyor insan okurken ister istemez, ne yaşadın da böylesi hikayeler yazdın? Hangi hayat “Ben öleli çok oldu,” cümlesini kurdurdu sana? Hangi düzen?
Kör Baykuş, Aylak Köpek, Diri Gömülen, Hacı Ağa ve Vejetaryenliğin
"Sana, beni asla tanımamış olan sana."
Bu cümlede tüm kitabın özetini bulacaksınız aslında..
Birçok arkadaşımın tavsiyesiydi bu güzel kitap, oturduğum yerde birbirinden farklı duygusal anlar yaşadım sayesinde..
Bir kadın düşünün; aşık, kör ve her şeye rağmen umutlarını hiç yitirmeyen.. Bir kadın düşünün; bilinmeyen, tanınmayan ve hiçbir
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022226,9bin okunma