Tüm hayatı bir solukta bitiyor İvan İlyiç'in, hatta yarım solukla alamıyor .Son nefesini yarısında can veriyor ruhu.. Can verince anlaşılıyor , tüm bu kosturmanin sonucunda hiçbir şey elde edilemediği . Bir evi dizayn etmeye verdiği ,çaba , işgücü ... Başka yerden bir alıntı yapacak olursam durumu betimlemek adına kendi cümlelerim ile ; Eşin iyi bir koca olmanı istiyor , çocuğun iyi bir baba , toplum iyi bir vatanseverlik istiyor senden , müdürün ona daha çok kazandırmanı , arkadaşların iyi bir dert dinleyici ama sadece dinleyeci anlatmaya gelince üfleyip pufluyorlar , bosverler havada ucusuyor , daha nicesi... Hiç kimse senin ne istediğini sormuyor ,onlar sormayinca sen de sorgulamiyorsun . Başlıyor başkaları için yaşanmış bir hayat İvan İlyiç de hikâyesi bunun üzerine fikrimce ölüm anında kimsenin umurunda olmadığı gibi hissiyatlar yığını ile başbaşa kalıyor fakat en başında bilsek , ah bilsek ... İnsanların nankör olması olağan bir durumdur oysa verilen sevgi , emek asırlardır kıymet bilinmedi , bilinmez.. Bunun bilincine ayırdına varmak ise kişi için bir son degil ,bir başlangıç olmalıdır. Elbet¡ İvan İlviç gibi son nefesde fark edilmemeli ,elbet farkettmistir bu gerçek. Elbet farkediliyor ¡ ama farkedenler daha çok çabaya ,daha cok sevgiye , memnuniyetleri için binbir çaba harcanmakta oysa aksi ,aksi olmalı. Bırakmayı bilmeni dışarıya dönük degil de gayret içeriye doğru olmalı insan kendine dönmeli kendi için yapmalı artik bir şeyleri . Bu kadarı fedakarlık degil ,bir çöküş boyun eğiştir hiçliğe...