Değişmez fen mi vardır, müstakır eşyâ mı kalmıştır?
Delîli sâbit olmuş binde bir da’vâ mı kalmıştır?
Deme insâna ma’lûm olmadık ma’nâ mı kalmıştır
Eğer meçhûl ararsan her işin encâmı kalmıştır.
Sipihrin bahtını ikbâlini hep pây-mâl ettim
Hamiyyet mesleğinde terk-i evlâd ü iyâl ettim
Hayatımdan muazzezken vatandan infisâl ettim
Sebât ü azme hâil bir deni dünya mı kalmıştır?
Mematı görmedim ömrümde bir inkar eder mezhep
Fenadır bir fena dünyadayız intac-ı her matlab
Firakı habs ü nefy ü namusumla gördüm heb
Cihanın bir belasından bana perva mı kalmıştır?
Musırrım, sâbitim tâ can verince halka hizmette
Fedakârın kalır ezkârı dâim kalb-i millete
Denir bir gün gelir de sâye-i feyz-i hamiyyette
Kemâl'in seng-i kabri kalmadıysa namı kalmıştır...