Kendinden (Başka Bir Hayata) Kaçış!
🎥
—Hayatına tekrar başlasa idin neyi farklı yapardın?
🎥
-Farklı biri olurdum.
🎥
—Bu üzücü. Herkes değişebilir. Değişim bir seçimdir.
🎥
-Değişim bir seçimdir! Nerde okudun bunu?
🎥
—Şimdi uydurdum.
[ 🎥 Possesion; 2008 Yılı Yapımı🎥]
🤔 Ne Düşünüyorum? 🤔
“Farklı biri olurdum” diyen film karakteri sorunlu bir kişiliğe sahip, hayatından memnun olmayan ve abisi ve onun ailesi ile birlikte yaşayan yetişkin denilebilecek bir erkek... Bir süre sonra ağabisi ile birlikte bir kaza geçiriyor filmde ve ikisi birlikte komaya giriyor. Kendisi uyanıyor komadan ama abisi uyanamıyor. Bu durumu kullanarak kendisinin abisi olduğuna, onunla ruh göçü yaşadığına çevresini inandırıyor ve abisinin hayatını yaşıyor. Sonuç, herkes için hüsran!
“Farklı biri olurdum” sözü ne de korkunç bir söz öyle. Varlığına karşı çıkmamızın en kötü ve tehlikeli olduğu kişi kendimizizdir sanırım... Kendini sevmeyip, kabul edemeyip kendinden kaçmanın en kötü şekli ise başka birinin hayatına ve kişiliğine bürünmek olmalıdır. Hayat ise tuhaf da olsa arzu ve hayallerimizi bir şekilde yaşamamıza olanak sunuyor ve bu da çoğu zaman hoşa gitmeyecek, bedelli bir şekilde oluyor.
O yüzden diyorum, dile getirip ortaya koyduğumuz arzu ve hayallerimizin gerçekleştirme sorumluluğunu anında üstümüze almalıyız çünkü bunu yapmadan hayalimizi serbest bıraktığımızda o vakit dışımızdaki güçler bunu bizim için yapabiliyor ve bunun şekli ve içeriği de bizim onaylamayacağımız şekilde olabiliyor.
Kalp bozuksa bütün organlar bozuktur.
En başta da akıl.
Kalbin atışı, hayatın akışıdır.
Hayatından memnun olmayan, kalbine göz atsın..
L'étourdissement kitabı
Burdan kitabı bulamadım için inceleme yazamadım ama joël egloff'dan harika bir kitap türkçe çevirisini bulanlar kesin göz atsın derim, umutsuzluğu, mutsuzluğu, mesleği ve hayatından memnun olmayan birinin hikayesini çok zarif geçitler ile anlatmış. #kitaplakalın