Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nur Hayat

Reklam
Necati Güngör'ün Notlarından
EDGAR ALAN POE: Karanlık korkusu, hafıza kaybı ve halüsinasyonlar yaşardı. HEMINGWAY: Depresyonlar, intihar tutkusu, herkesi kendine düşman görme. İntiharla yaşama veda etti... KAFKA: Nevroz hali, periyodik olmayan sinir krizleri, uyku düzensizliği, korku, ilgisizlik, durup dururken ağlama krizleri, psikosomatik bozukluklar yaşardı. J.J.ROUSSEAU:
Haysiyet Budur
BABASININ OĞLU CAN YÜCEL Can Yücel'in ilk gençlik yılları Ankara'da geçmişti. Babasının Milli Eğitim Bakanlığı sırasında, o da liseye gidiyordu. Babası, sabahleyin makam aracına binip görevine yollanırken, delikanlı Can, tabana kuvvet, okula kadar yürüyordu. Oğlu yürüyerek okula giderken, kendi arabasına binip gitmeyi içine sindiremeyen Hasan Âli Bey, onu da yanına almak isterdi. Kimi günler okula geç kalma pahasına babasının makam aracına binmek istemez; yürümeyi yeğlerdi Can. Babası, oğlunun bu tutumu karşısında dayanamadı bir gün: "Oğlum, bu arabaya binmek ayıpsa, ben de binmeyeyim bundan sonra!" "Yok" dedi Can Yücel. "Neden ayıp olsun? Sen Bakan'sın. Bakan olduğun için vermişler o arabayı sana.Benim ne işim var?" Kar kış, yağmur çamur... Bir kez bile babasının makam aracına binip okula gitmedi o insan evladı! Ayak izleri Ankara'nın yollarını süslüyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
MISRA AVLAMAK O yılların İstanbul'unda kırlık alanlar çoktu. Orhan Veli böylesi ıssız yerlerde dolaşmayı pek severdi. Kâh adaların ıssız tepelerinde, kâh kıyı semtlerinin kuş seslerinden başka bir şey işitilmeyen geniş alanlarında dolaşırdı. Ne diyordu üstat? Gün olur alır başımı giderim, Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda Şu ada senin, bu ada benim, Yelkovan kuşlarının peşi sıra. Havaların güzelleştiği bir bahar günü, edebiyat fakültesinde okuyan şiir tutkunu iki genç, biri kız biri erkek, kendilerini Florya kırlarına atmıştı. Kırların ıssızlığında dolaşırken, şiirlerini severek okudukları şairin karşıdan gelmekte olduğunu gördüler... Orhan Veli'ydi bu. O, inlerin cinlerin top oynadığı kırlarda üstadı görmenin şaşkınlığı içinde yaklaştı ve sordular: "Hayrola üstat, siz burada ne arıyorsunuz?" Orhan Veli en içten haliyle yanıtladı: "Ne olsun be çocuklar? Mısra avına çıktım..."
Yazarlara Dair-1
"BABA" DEDİ Mİ, AKAN SULAR DURURDU Tarık Dursun K., Orhan Kemal'i ne zaman anacak olsa "Baba" diye söz ederdi ondan. Bunu derken de, ağzından bin baba sözcüğü birden dökülürdü sanki... İçten, yürekten söylerdi çünkü. Boşuna değildi bu niteleme. Hayatının en zor zamanlarında Orhan Kemal'in babalığını görmüştü. Ankara'da
Reklam
youtu.be/g1WIscJsGVY Aziz Nesin'in Sol El Konçertosu'nu bu hâliyle dinlemek de güzel. 🌼 Açıklamayı okuyarak dinleyin lütfen.
Edip, Müzik, Umut
youtu.be/nLv74c-0mFI " Ben her şeyin bir bir yok olmasına o kadar alıştım ki Ve her şeyin bir bir var olmasına o kadar alışacağım ki Bilirsin neler için çarpmıyor bir yürek"
ARŞİVLEMEYE DEĞER 1- Harvard Üniversitesi'nden sertifika alabileceğiniz 55 alanda ücretsiz online kurslar t.co/1L8zKrlrIn 2- Türkiye'de yayınlanan ve yayınlanmış olan gazetelerin geçmişten günümüze tüm sayılarına ulaşabileceğiniz bir platform t.co/Doz0MiMR3g 3- Tübitak'ın tüm yayın ve dergilerinin
Işıklar içinde uyu hocam
İnsana değer vermek, insana değer vermek demektir; sadece tanıdık ve dostlara değil, tüm insanlara değer vermek demektir. Doğan Cüceloğlu- İçimizdeki Biz
Reklam
51 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.