Sarı Özek bozkırında Boranlı tren istasyonu ve insanları...
Bir şekilde yolu Boranlı istasyonuna düşen Yedigey, Ukubala, Kazangap, Zarife, Abu Talip'in hikayesini okuyoruz. Kazangap'ın ölümüyle başlayan hikayeyi daha çok Yedigey'in ağzından dinliyoruz. Dostluk, yardımlaşma, aşk, vefa, çaresizlik, umut, umutsuzluk ve bir dolu duygu. Bu kadar yoğun duygunun arasına bir de Demiurg uzay projesi çok güzel yerleştirilmiş. İgimi çeken bir konu olduğu için bu bölümleri okurken çok zevk aldım. Ancak acaba bu bölüm hikayeye nasıl bağlanacak diye de düşünmedim değil. Sonunda çok güzel örülmüş bir kurgu çıktı ortaya. Abu Talip' in yaşadıklarıyla o dönemki Sovyet gerçeğini de göz önüne seriyor. Yazarın babasının da Stalin dönemindeki temizlik sırasında öldürülmüş olması, kitapta kendisinin yaşadıklarını da yansıtmış. Bu durum kitabın etkisini oldukça artırıyor. Abu Talip'in tutuklanmadan sonra yaşadıkları dönemin şartları nedeniyle çıkartılmış. Eksik parçaları da yazarın daha sonra yayınladığı Cengiz Han'a Küsen Bulut'ta buluyoruz. Kesinlikle bu parça okunmadan tam olarak Gün Olur Asra Bedel bitmiş sayılmaz. Ayrıca kitapta yer alan efsaneler, mankurtluk ve uzay projesiyle ilgili alınan kararlar üzerinde ayrıntılı bir şekilde düşünülmesi gereken çok önemli konulardı.