"Geleneksel Uzakdoğu tıbbında birçok canlı gibi topraksolucanları da yüzyıllar boyunca ilaç yapımında kullanılmış.Örneğin 1980'li yıllarda Japon araştırmacılar bir topraksolucanı türünden, sonradan lumbrokinaz adını verdikleri fibrinolitik(fibrin çözen) bir enzim elde etmişler...Aspirin, heparin gibi kan inceltici özelliği olan bu enzimleri içeren tabletleri bugün özellikle Uzakdoğu ülkelerinde bulmak mümkün...Yakın zamanlarda yapılan bazı çalışmalar ise bu canlılardan elde edilen farklı protein ve bileşiklerin yüksek tansiyon, vertigo, prostat iltihabı, astım, sara, egzama, kabakulak, ürtiker, yanıklar, lumbago, kansızlık, ve bazı kan hastalıkları, yumuşak doku zedelenmeleri ve kırıklar, mide ülseri ve hatta kanser gibi bazı hastalıklar üzerinde etkili olabileceği iddiasını taşıyor."
Sayfa 7Kitabı okudu
Türkiye'de stratejik olarak bilinen çok sayıda maden var, bunlardan en önemlisi ise, dünya rezervlerinin büyük kısmına sahip olduğu Bor minerali. Türkiye'de 53 maden ve mineralin üretimi yapıldığı, Türkiye'nin 132 ülke arasında, maden türüne göre 10'uncu, üretime göre 28'inci sırada yer aldığı, stratejik/nadir maden olarak tanımlanan bor dışında, toryum, uranyum, krom ve altın olmak üzere beş maden türü olduğu belirtiliyor.
Sayfa 9Kitabı okudu
Şeker, doymuş yağ ve kırmızı ete dayalı beslenme, kanser hücreleri için 'yakıt' görevi görür.
Sayfa 13Kitabı okudu
Türkiye 1980'li yıllar ile birlikte düşük ve orta-düşük teknoloji yoğunluklu sektörler çerçevesinde küresel katma zincirine eklemlenirken, üretimin ve ihracatın ithalata bağımlılığı arttı ve yurt içi katma değerin payı önemli ölçüde aşındı. Gelinen bu noktada kalkınmacı devletin hazırlayacağı sanayileşme stratejisi ile ithalata bağımlılık azaltılıp, yurt içi katma değerin payı yükseltilebilir. Üretimin (dolayısıyla ihracatın) yapısı yüksek teknoloji yoğunluklu sektöreler temelinde dönüştürülerek, erken sanayisizleşme sorunu tersine çevrilebilir.
Sayfa 16Kitabı okudu
Türbülans ünlü fizikçi Richard Feynman'ın deyimiyle klasik fiziğin çözülememiş en önemli problemidir hala. Alman fizikçi Werner Heisenberg'de bu konuyla ilgili "Tanrı ile tanıştığım zaman ona iki soru soracağım, neden görelilik? Ve neden türbülans? İnanıyorum ki ilkine cevap bulacağız."
Sayfa 17Kitabı okudu
* Kötü niyetli biri, bir insansız hava aracını, yüz tanıma yazılımları aracılığı ile belirli bir kişiyi hedefleyen bir silaha dönüştürebilir.
*İnternet robotları(BOT’lar), yapay zekanın ürettiği ve gerçeğinden ayırt edilemeyecek videolar ile yalan haber üretme ve politik yönlendirme amacı ile kullanılabilir.
*Yine, bir bilgisayar korsanı, yapay zeka kontrolündeki bir insan sesi sentezi sistemini kullanarak, kendisini, kuşku duyulmayacak bir biçimde, başkasının yerine koyabilir.
Sayfa 6Kitabı okudu
Türkan Saylan bu gerçeğin en ala bir örneği. Türkiye’de sağlık alanındaki özverili çalışmalarının sonucu olan başarıları ve kız çocuklarının öğrenime katılmasındaki gönülden öncülüğü ve eşsiz önderliği kendisi gibi sessiz ve sedasız dava insanlarının ilham kaynağı oldu. Bu paha biçilmez katkılar maddi zenginliklerle kıyaslanamaz. Bu yolda vazgeçilen meslek ve özel hayatımızdaki tavizlerin haddi hesabı olamaz. Bu boyutta çalışmalar manevi değerleri ön planda tutan insanlarda görülüyor. Dünya bu isimsiz yolcular sayesinde dönüyor.
Sayfa 8Kitabı okudu
Balkabağı çekirdeği mükemmel bir mineral deposudur. 28 gram kabuksuz kabak çekirdeğinde çoğu yağ ve proteinden oluşan yaklaşık 151 kalori, ayrıca 1.7 gram lif, 5 gram karbonhidrat, 7 gram protein, (6’sı omega 6’lardan oluşan) 13 gram yağ bulunur. Kabuklu çekirdeklerde ise besin maddeleri daha yoğun…Kabak içerinde aynı zamanda K vitamini, fosfor, manganez, magnezyum, demir, çinko, bakır ve selenyum gibi bileşenler de mevcut. Kabak çekirdeklerinde aynı zamanda yeterli miktarda çoklu doymamış yağ asitleri, potasyum, B2 vitamini ve folik asit de bulunur. Bunun yanı sıra kabak çekirdeğinde karotenoidler ve E vitamini çeşitleri gibi antioksidanlar da yüksek oranda bulunur.
Sayfa 10Kitabı okudu
Sözcükler yalnızca “anlam bildiren ses dizgeleri değildir.” Bireyin söylemini oluşturan sözcükler aynı zamanda tasarımlarını, duygu ve değerlerini de aktarmaktadır. Bu nedenle, kişinin konuştuğu “dil” ile “o kişinin dünyayı nasıl algıladığı ve nasıl davrandığı arasında anlamlı bir ilişki” bulunmaktadır. Bu doğrultuda insan, dünyayı anadilinin belirlediği ve benimsettiği biçimde algılar.
Sayfa 17Kitabı okudu
Elektrikli otomobiller için gerekli şarj altyapısının ve istasyonlarının çoğalması ile, benzinli motorlar sert bir düşüş yaşayacak.
Sayfa 12Kitabı okudu
Bilime güveneceğiz çünkü bilim kendi yanlışlarının da üzerine giderek onları çürüten ve bilgilerini durmadan yenileyen, dünyada tek evrensel sistemdir, olgudur. Şüphesiz ki bu sistem içinde bilimin tartışılacak yönleri vardır ve bunları da bilimciler tartışmakta, eleştirmektedir. Gerisi sahte bilimdir.
Sayfa 2Kitabı okudu
17 ülkeden 130 bini aşkın kişinin katıldığı bir araştırma, işe yürüyerek gitmenin ve yerleri elektrikli süpürgeyle süpürmek ya da silmek türünde ev işlerinin, haftada 150 dakikaya ulaştığı sürece, erken ölüm olasılığını %28 oranında azaltabileceğini ortaya koyuyor.
Sayfa 3Kitabı okudu
Çoğu ülkede insanlara her gün az miktarda da olsa beden alıştırmaları yapmaları önerilmekle birlikte, 18 yıl süren ve 63 bini aşkın erişkinden elde edilen verilerin incelendiği bir araştırma “bedeni hafta sonu çalıştırma” düzeni yeğleyenlerde, kalp ve damar hastalıkları ve kanser gibi, çeşitli nedenlere bağlı erken ölüm olasılıklarının beden alıştırmalarını her gün düzenli olarak yapan kişilerle hemen hemen aynı olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar bedeni haftada bir kez çalıştırmanın da hastalık ve ölüm oranlarında bir düşüş sağlamaya yeterli olabileceğine, bedenlerini önerilen düzeyin altında çalıştıran hafta sonu alıştırmacılarının bile hiç alıştırma yapmayanlardan daha iyi durumda olduklarını dikkat çekiyor.
Sayfa 3Kitabı okudu
Özellikle de farklı türde etkinlikleri birlikte uygulayanlar için haftada üç ile beş kez yapılan beden alıştırmalarının kişinin uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürmesine olanak tanıyabileceğinin altını çizen uzmanlar, “Ancak haftanın yedi günü 15-20 kilometre koşmak büyük bir olasılıkla bedene yarardan çok zarar verebilir,” diye de ekliyorlar.
Sayfa 3Kitabı okudu