Sabitlenmiş gönderi
Allak bullak bir çağda yaşıyorsunuz, her zamankinden daha allak bullak, çünkü büyük bilimsel buluşlar ve teknolojik gelişmelere rağmen, insanoğlunun, kim olduğu ya da ne yaptığı hakkında en ufak bir fikri yok.
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Okur Takip Önerileri
Hiç dinlenmeden çalıştım çünkü yazmam gerekenleri bitirmeden öleceğimden korkuyordum.
Sayfa 138
Bir kitap okudu
424 syf.
·
Puan vermedi
Hiçbir şeyin gizlenmediği bir sohbetin nasıl olacağını merak ediyorsunuz ya, bence cehennemden farksız olurdu. İnsanın kendisini bir başkasına açması ihanete davetiye çıkarmaktır, ihanet de insanı hasta eder, öyle değil mi?
Sayfa 133
Peki ya ben niye yaratamıyorum?..
Peki ya Nietzsche'nin özgürlüğü! Onun yaşadığı gibi yaşamak nasıl bir şeydi? Ev yok, sorumluluk yok; ödenecek maaş, yetiştirilecek çocuk yok; plan yok, proje yok, rol yok, toplumda bir yerin yok. Böyle bir özgürlüğün cezbedici bir yönü vardı. Neden Friedrich Nietzsche'de bundan bol bol varken Josef Breuer'de pek az vardı? Nietzsche kendi özgürlüğünü kendi yaratmıştı. "Peki ya ben niye yaratamıyorum?" diye sızlandı Breuer.
Sayfa 111
Bize canlılık kazandıran duygularımız, dünyanın karmaşası içinde yok olup gidiyor.
Şair: öyle ise bana, kendimin de oluş halinde olduğu ve şarkılarla dolu bir pınarın durmadan yeni şeyler yaptığı,sisin dünyayı örttüğü,tomurcuğun henüz harikalar vaat ettiği ve bütün vadileri dolduran çiçeklerden binlercesini kopardığım geçmiş zamanları geri getirin! O zamanlar ben bir şeye sahip değildim. Ama bendeki bana yetiyordu. Gerçeği bulma aşkı ve yalanın keyfi! Bu, ele avuca sığmayan ihtiraslarımı, o derin ve acılı mutluluğumu, kinimin ve aşkımın gücünü,kısaca gençliğimi bana geri verin!
Esma YILDIZ tekrar paylaştı.
Okumalı, Okutmalı…Yaşamalı, Yaşatmalı…
Herkese Selam Olsun.
Söz konusu 
Hayati İnanç ve 
Bekir Develi olduğunda içimi her zaman bir huzur kaplar nedense. Gerek sohbetleri, gerek kendilerine edindikleri dertler Anadolu kokar adeta. En azından bana öyle geliyor.
Aile İçinde kitabı yeni çıktı. Kısa, karşılıklı sohbet(röportaj dersem samimiyeti bozarım diye düşünüyorum) havasında geçen, kıssadan hisselerle, yaşanmış hikayelerle ve iç muhasebeye sevk eden derslerle müteşekkil bir kitap. Zaten bu isimleri tanıyorsanız sizi sizinle tanıştırma derdinde olduklarını biliyorsunuzdur.
Kitapta, kendini tanıyıp düzeltmekten, evliliğin öneminden, insanın evliliğe olan ihtiyacından, evlilikte aile ve akraba fertlerinin görev ve sorumluluklarından, boşanma vakalarının çoğunluğunu oluşturan sebeplerden ve bunları düzeltme yollarından bahsediliyor.
Anlayacağınız, hepsi bir şekilde duyduğunuz gördüğünüz sözlerden oluşuyor. Buradaki husus ders çıkarmakta. Pay alabilmekte. Yaşamlarımızda örnek teşkil edecek amele dönüştürmekte. Yoksa her konuda kitap var. Her konuda yazılar, sözler ve düşünceler var. Aslolan hakikat peşinde giderek yaşamlarımızı her an değiştirmek ve geliştirmektir.
Ve bu kitap size yardımcı olabilir.
Gencinden yaşlısına herkes okumalı, okutmalı. Yaşamalı, yaşatmalı…Vesselam.
