Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
275 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
•Aldatmak - Paulo Coelho•
"Zaman insanı olduğundan farklı birine dönüştürmez. İnsanı olduğundan farklı birine dönüştüren tek şey sevgidir." Merhabalar,
Paulo Coelho
Paulo Coelho
'dan yine harika bir kitap okumuş bulunuyorum. Sevgiyi, hoşgörüyü, empatiyi o kadar güzel ve içten anlatmış ki kalemine bir kez daha hayran kaldım. Merakımdan kendimi durduramadım ve bir kitabın daha
Aldatmak
AldatmakPaulo Coelho · Can Yayınları · 20148bin okunma
321 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Beklenmedik Bir Aile Hikayesi
Birkaç bilgi vermemde fayda var diye düşünüyorum öncelikle, okumayanlar için. Eğer ki geniş, kapsamlı aile hikayelerini okumayı seviyorsanız (nesilleri kapsayan) bu kitap gerçekten size göre. Yazarın senaryoyu ele alış şeklini
Jonathan Franzen
Jonathan Franzen
,
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
gibi yazarlara benzettim biraz. Ama yine de her ne kadar güzel bir dili olsa da, belki mizahi öğelere daha
Oscar Wao'nun Tuhaf Kısa Yaşamı
Oscar Wao'nun Tuhaf Kısa YaşamıJunot Diaz · İthaki Yayınları · 2020141 okunma
Reklam
106 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sevgi Soysal-Tante Rosa "İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi." Genç yaşında meme kanserinden ölen yazar Sevgi Soysal’ın bir kadının hüzünlü yaşantısından bahseden öykülerinden oluşan bir kitap Tante Rosa.. Okurken masal tadı verse de kitaptaki kadının,kadınlarımızın gerçekliği muazzam. Kadının hayata tutunamayaşının,vazgeçişlerinin ve yeniden başlangıçlarının, başına buyruk, geleneklere ters duruşunun sonucundaki başarısızlıklarının fakat tüm bunlara rağmen yaşama sevincini hiç kaybetmeyişinin kitabı.. Katolik bir kadının Türk prototipinin vücut bulmuş halini okudum.. Tante Rosa’nın en belirgin özelliği bırakmasıdır, bırakabilmesidir. Sevgi Soysal bir röportajında, tante rosa’nın bu özelliğiyle anlatmak istediğinin: “bırakmanın, bırakılanlar ne denli bırakılası olsalar da bırakanı sevindiremeyeceğini, yüceltemeyeceğini bilmek” olduğunu söylemiştir. Bizi biz yapan her şeyi bırakmayışımıza ey kadınlar! #bitavsiyemvar
Tante Rosa
Tante RosaSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20193,932 okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Güzel bir kişisel gelişim kitabı ile geceyi noktalamak istedim.Bu kitap, baştan sona her okuduğunuzda farklı bir farkındalık bilincine geçmeniz üzerine yazılmıştır.Sizlere muhteşem kuantum dünyasının kapılarını açarak bilinç ve bilinçaltının ne olduğunu öğreterek özgüveninizi kazanmanızı, fobilerinizden kurtulmanızı, ilişkilerinizdeki sorunları düzeltmenizi, sağlık ve bereket dolu bir yaşam sürmenizi sağlayacaktır. Sizlere gerçek uyanışı getirecek ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır bu kitap sayesinde.Kitabı okuduktan sonra sen, hayatın neresinde olduğunu fark ederek, dilediğin hayatı kendin için inşa edeceksin. Hayallerini gerçekleştirecek, mutluluğa ulaşacaksın. Bu kitap sana içinde bugüne kadar sakladığın özünü verecektir. Kolay anlaşılır ve yalın bir dille yazılmış olan bu eserin akıcılığına kapılıp kendini bulacağından hiç şüphem yok. Yazarımız 44 yıllık deneyimlerini bizlere bu kitap aracılığıyla aktarmak istemiştir. Bugüne kadar girmiş olduğu seanslarındaki danışanlarının hayatlarından açıklayıcı örnekler vererek bizlere kendi yolumuzda kendi ışığımızı bulmamız adına ve farkındalıkta kalmaya niyetli her bir yaşam yolcusuna bu kitabı bir armağan olarak sunmak istemiş. Bizlere de okumak ve okuduklarımızı hayatımıza katarak yolumuzda doğru bir şekilde ilerlemek düşer. Ben keyif alarak okudum, herkesin de muhakkak okumasını tavsiye ediyorum…
Uyanış Zamanı
Uyanış ZamanıŞebnem Tacigut · Olimpos Yayınları · 2020140 okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
"Tarihi eserlerini kaybetmiş bir şehir, anılarını kaybetmiş bir adam gibidir." Bu eserde ecdadımızdan yadigâr kalan yapıların kentleşme ve modernleşme adı altında nasıl yok edildiği anlatılıyor. Fakat yazar bu yıkımları çoğunlukla tek bir kişiye yüklemiş halbuki tek parti iktidarının dini yapılarımıza ve değerlerimize karşı yürüttüğü sistematik yıkım politikaları bu esere dahil edilmeliydi. Hatta öyle bir politika ki İslâm düşmanlığı politikası desek daha doğru olur. Kitabın içeriğinin ise resim ve fotoğraf ile desteklenmiş olması oldukça güzel. O tarihi yapılara bakmak bile hem geçmişe götürüyor hem de o anı yaşatıyor. Kitabı okudukça yitip giden o güzel yapılara acımamak ve hiç umursamadan kabristanların üzerine inşa edilen yapılardan ve bu yapıları yıkan insanlardan nefret etmemek elde değil. Bir insan kendi tarihine ve kendi öz değerlerine neden düşman olur? Üstelik ecdadımızdan bize emanet olduğunu bile bile...
Kaybolan Tarihin Peşinde
Kaybolan Tarihin PeşindeMehmet Dilbaz · Timaş Yayınları · 201979 okunma
528 syf.
·
Puan vermedi
·
1683 günde okudu
Tekrar Okuma Başladım
Okuması çok uzun sürdü.. İş, hayat vs derken başlama ve bitiş olarak çok uzun soluklu bir kitap oldu benim için.. Tekrardan okumaya başlamama vesile oldu.. Dili ağır bir kitaptı. Polisiye, macera ve sonunda gizem ve heyecan var. Sonu hiç tahmin etmediğim gibi bitti.. Sanki 2. bölümü çekilecek bir film gibi..
Abum Rabum
Abum Rabumİskender Pala · Kapı Yayınları · 201810bin okunma
Reklam
736 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Deliler ve Cellatlar
Kitap muazzamdı. İlk defa Nova’yı bu kadar net gördük, ilk defa kararlarına bu kadar içten şahit olduk. Bu Nova’ya bayıldım. Ayrıca hiç beklemediğimiz yerlerden gelen darbeler inanın soluk soluğa okumaya itiyor insanı. Nagihan’dan okuduğum ilk seri ve 4. kitabı inanılmaz heyecanlı bir şekilde bekliyorum. Okumanızı öneririm seriyi ve kurguyu çok çok başarılı buluyordum zaten, bu kitapla daha da bağlandım bu seriye diyebilirim.
Deliler ve Cellatlar
Deliler ve Cellatlar
N. G. Kabal
N. G. Kabal
Deliler ve Cellatlar
Deliler ve CellatlarN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024162 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
Tam düşmandan aşka okuyayım ama yavaş yavaş aşık olsunlar diyorsanız kitabı hemen koşun okuyun diyorum Delilah ve Macon çocukluktan beri birbirlerinden nefret etmekle kalmayıp, laf dalaşının ustası olmuş iki çocuk. Hatta söyledikleri sözler büyüdüklerinde kalp kırıklığı olacak kadar... Birde Delilah'ın kız kardeşi Sam var. ( Hiç sevemedim) Macon sürekli Sam ile takıldığı için Delilah'ın evine girip çıkabiliyor. Delilah ve Macon'ın lise mezuniyetine kadar devam eden bu atışmaları bir olay sonucu son buluyor. Bir daha birbirlerini görmüyorlar. Ta ki on yıl sonra Sam, Macon'un annesinin saatini çalana kadar... Yıllar sonra karşılaşan bu büyümüş iki çocuğun nefreti hala sürüyor mu? Yoksa her şey geçmişte mi kaldı? Bunları çoook güzel bir şekilde okuyoruz Ben aralarında ki çekimi ve didişmelerini çok sevdim Beni güldüren bir kitap oldu Gerçekten ayrıntılı yavaş yavaş ilerleyen kitapları seviyorum. Bazı kişiler okurken aaaa yetti artık sıkıldım diyebilir shshhsjs. Ama ben seviyorum böyle ilerlemesini Kitabın en güzel yeri Macon'ın mektuplarıydı
Tatlı Düşmanım
Tatlı DüşmanımKristen Callihan · Ren Kitap · 2023248 okunma
440 syf.
7/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Spoiler içerir.
İncelememe sonuç kısmından başlıyorum. Cinayet kitaplarında katil cok iyi kamufle edilmeli ve sari çizmeli mehmet ağa çıkmamalı. Katilin adını hic duymadığımız biri çıkması hayal kırıklığına uğrattı beni. Konu genel anlamda tek düze ilerledi. Yani ikinci kitap olmasa olur muymuş belki. Tam beğendim diyemiyorum ama kötü de değildi. Ama kitap ilk sayfasindaki uyariyi hak ediyor. Nereden baksan yozlaşmış genclik icin tehlike arz edebilir. Kalemine sağlık diyelim.
Sobe
SobeN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20222,928 okunma
520 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Spoiler
Orhan Pamuk'un okuduğum ilk kitabıydı. Sanırım son da olacak. Olay akışı üzerinde durmayacak, karakterler üzerine yazacağım. Kitapta olayların etrafında döndüğü üç ana karakter mevcut: Kemal, Füsun ve Sibel. Bu karakterleri diğerlerine nispeten daha iyi tanıyoruz. Kemal otuz yaşında, üst sınıfa mensup, eğitimli -her ne kadar yaptıklarıyla tezat oluştursa da- bir karakter. Sibel de yine Kemal ile aynı sosyal sınıfa mensup. Füsun ise bu iki karaktere zıt olarak, alt tabakadan, lise düzeyi eğitime sahip, pek de zeki olmayan bir kız fakat güzel. Kemal Sibel ile nişanlı. Füsun Kemal'in uzaktan bir akrabası. Kemal'in Füsun'da gerçekten ne bulduğunu, neden sekiz yıl boyunca onurunu hiçe sayarak onun peşinde dolaştığını, Füsun'un bir hiç uğruna intiharından sonra onun için müze yaptırdığını ve daha nicesini asla anlamayacağım. Füsun'un güzel olduğu kitapta gözümüze sokuluyor fakat başka herhangi bir meziyeti göze çarpmıyor. Kemal'i sevdiğini de düşünmüyorum. Olur da Kemal kocasının senaryosuna para yatırır, kendisini de artist yapar diye sekiz yıl boyunca Kemal'in etrafında dolaşmasına izin verdi. Kemal apaçık şekilde kullanıldı, işinden ve arkadaş ortamından soyutlandı. Füsun ise eşinden boşanıp Kemal ile evleneceğinde bile pek çok şey talep etti: düğünün Hilton'da olması, Avrupa gezisi... Kemal ve Füsun karakterini pek gerçekçi bulamadım. Bir başka mesele de bazı konuların bıktıracak derecede tekrarlanması idi: bekaret, Avrupailik, medenilik, çağdaşlık, sevişmek... Bu ve buna benzer birkaç kelime ile "Masumiyet Müzesi" özeti yapmak mümkün sanıyorum.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,2bin okunma
Reklam
448 syf.
3/10 puan verdi
Tatlış bir biçimde başlayan bu kitap karakter gelişimi, olay akışı, sihirlerin bir temele oturmayışı sebebiyle bende hüsran yarattı. Ejderha'nın aslında ejderha olmadığını anladığım anda başlayan hayal kırıklığı silsilesi kitabın son sayfasına kadar çığ gibi büyüdü. Fantastik kitaplarda bazen mantık aramayı bırakmak gerekiyor çünkü "fantastikler" ama bu kitapta hiçbir mantık yoktu. Random gülüşlerden esinlenen büyü sözcükleri, cümleleri vardı. Ne neden oldu hiç anlayamadım, yazar hanım sıka sıka kitap yazmış maşallah. Karakterlerin de maalesef bir tanesini bile sevemedim. Ejderha ve Agniyeşka arasındaki zorlama ilişkiye de hiç gerek yoktu zira aralarında romantik bir çekim yoktu. Şu an geriye dönüp baktığımda Harry Potter'ın neredeyse tüm büyülerini hatırlıyorsam, LOTR evrenini ilgilendiren soruları şak şak cevaplayabiliyorsam bunun sebebi bu kitapların Taipei 101 kulesi kadar sağlam temelleri olmasıdır. Tabii ki Kökler'den bu tarz bir güçlü temel/anlatım beklemiyordum ama bu kadar da sallanmaz be!
Kökler
KöklerNaomi Novik · Pegasus Yayınları · 2019130 okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Bu seriye aşığım Bunu henüz üçüncü kitabı okumadan bile rahatlıkla söyleyebilirim. Hepimiz Gökyüzü Olmak İstedik bir ve ikinci kitabından sonra üçüncü kitabı deli gibi merak etmiştik. Ve sonunda da @dexpub dan hem üçüncü hem de iki ve üçüncü kitap arasında geçen 2.5 luk bir novella bizlere sunuldu. Ve ben hemen #ejderhaveyıldız okudum. Sakın okumak gerekli mi demeyin çünkü okuduktan sonra iyiki okudum diyeceksiniz. İkinci kitabın sonunda Daren ve Nova dünyaya gelmişlerdi. İşte bu ara kitapta ikilinin dünyada geçirdikleri zamanı yaşadıkları maceraları anlatıyor. Aynı zamanda Daren öyle bir merak konusu bir karakter ki bu kitapta onu ve iç dünyasını daha iyi tanıdım ve aşık oldum diyebilirim. Kabal'in yazım dili şekli ve anlatımı bana her zaman yabancı yazardan okuyormuşum hissi veriyor. Aynı şekilde ara kitapta da böyle devam etti. Zaman zaman diğer dünyayı ve orada kalanları özlesem de benim için kesinlikle keyifli bir okuma oldu. Hafızamı tazelerken ikiliyi daha çok birlikte görürken, geçmişe dönmek bazı boşlukları doldurmak çok iyi geldi. Hiç bu kadar Daren ve Nova'ya doymamıştım.Şimdi üçüncü kitaba daha iyi hazır olduğumu hissediyorum. HGOİ Serisinde Daren ve Nova'ci olanlar kesinlikle bu kitabı okumalı çünkü onlara tam bu kitapta doyuyorsunuz. Sanki kısa bir tatil molası verip dinlenmiş hissi veriyorlar size.. Kesinlikle tavsiyemdir özellikle fantastik sevenlere "Yıldızlara yazılı, Kalbinin dengi....."
Ejderha ve Yıldız
Ejderha ve YıldızN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024208 okunma
208 syf.
4/10 puan verdi
Alıntılarını görüp başlayıp pişman olduğum bir kitap. Şiir kitabı diyemiyorum daha çok sayfalara alıntılar yazılmış bir kitap gibi. Gerçi şiir kitaplarını çeviri okumak büyüsünü bozsa da bence yazar çok keskin geçişler yapmış konular arasında. "bir sancıma bir sevme bir kırılma bir sağalma" diye belirtmiş kitabın hikayesini yazar ama bu geçişler aşırı keskin. Bazı yerlerde beni rahatsız da etti. Dengesiz yazılmıştı kitap. Başlarda tecavüze uğrayan kadınları anlatırken, bir erkek için her şeyi yapacak bir kadına dönüş, ayrılıktan sonraki bakış ve en son da kadınların kendini sevmesi şeklinde gidiyor akışı. Şiir kitabı diyemiyorum diğer şiirlere haksızlık olur bu. Ama dediğim gibi belki de çeviri olması da etkiliyordur beni. Özellikle kitaptaki dengesizlik ve bazı yerler beni çok rahatsız etti. Başlarda tecavüzü anlatırken bir anda gelen aşık olduğu erkeğe ifadeler, +18 çizimler ve yazılanlar beni itti. Yazar aralarda bir yerde gereksiz azdı gibi. Bundan sonra ayrılık geldi sonra bir anda da kadınlara kendilerini sevmelerini söyledi. O aradaki "aşk" diye yansıttığı ama sapkın düşünceler dolu ilişkisini keşke koymasaymış kitaba hiç. Şiir deyince ben nahif şeyler arıyorum. +18 ifadeleri sadece romanlarda seviyorum.
Süt ve Bal
Süt ve BalRupi Kaur · Pegasus Yayınları · 20176,9bin okunma
256 syf.
5/10 puan verdi
Sanırım doğu kültüründe okuduğum ilk kitaptı ve açıkçası "bana" saçma gelen çok fazla batıl inanç vardı. Çok odaklanamadım okurken bu yüzden hikayenin geçtiği zamanı pek anlayamadım. Yani Saddam diyor, kadınların araba kullanması için ayaklandıkları tarihten, savaşlardan bahsediyor sonra 1412 diyor. Nerede hayal nerede gerçek anlamak çok zor oldu benim için. Nihayetinde bitti. Aslında hikaye bir savaş dönemini anlatmak istemiş ve bunu bir intikam aşkı üzerinden benzetmelerle işlemek istemiş ama bence oturmamış. Sanki acemice ya da havada kalmış gibi. Bunun yanında yazar Arap kültürünü de eleştirmeyi araya sıkıştırmış. İtiş tepiş bir hikaye gibiydi. Her şeyden azar azar serpiştirilmiş. Yazarı daha önce hiç okumadım açıkçası araştırmadım da ama amacını daha uygun bir hikaye ile gerçekleştirebilirmiş bence ya da dediğim gibi, sanırım kültür farklı olunca ben garipsedim. Her neyse... Okuyup da beğenen varsa aşağıya eleştirimi gömüp sebebini açıklarsa çok sevinirim. Nereyi atlamışım, görmek isterim.
Münire
MünireYusuf El-Muhaymid · Pegasus Yayınları · 2012171 okunma
172 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
herkes biraz otomatik portakal
Fazla popüler olması nedeniyle hep erteleyip insanların rahatsız edici olarak nitelendirmeleri nedeniyle de okumama kararıma sadık kalamayıp başladığım bu kitap. Bu kitap benim en sevdiğim kitap. Ama en çok neresi biliyor musunuz? Alex'in sonsuz kinini kustuğu, yaparken hiçbir duygu hissetmediği günahların güzelleştirilerek, kanı memeden yeni
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,8bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.