Bugün çalışmıyorum. Babamla birlikte yaptığımız otele ara verdik. Malatya'dan İstanbul'a geleli henüz bir ay olmadı. Öğlen saatlerinde babamın sesiyle uyandım.
- İlhan Malatya da deprem olmuş
- Hııı
- Haberleri aç
- Hıhı
Henüz kanımda dolaşan alkol beni terk etmemişti. Babamı duyuyor, olayın ciddiyetini kavrayamıyordum. Yorganı tüm gücümle ittim. İlk iş tuvalete gitmekti, bir buçuk litre işedim. Elimi yüzümü yıkayıp televizyonun karşısına geçtim. Herhangi bir kanal açıldı, alkol bir anda terk etti beni. Gördüklerime inanamıyorum, babam mutfakta art arda telefon konuşmaları yapıyor, spiker kadın gelişmeleri aktarmaya çalışıyordu. Ekrandan yansıyan dev enkazlar vahşetin derinliğini gösteriyordu.
İki kişi vardı aklımda, biri kardeşim. Aradım.
- Kurtulduk, iyiyiz.
- Geliyorum.
- Gelme.
- Yoldayım.
Onbeş saat sonra Malatya sınırları içindeyim. Kimse yok, sanki bombalanmış ve unutulmuş gibi. Fahri Kayahan bulvarına kadar yürüdüm. Trafik belirdi, insanlar belirdi. Kaosun ortasında hatırladığım adresi bulmaya çalışıyordum. Kardeşim şehirden çıkmıştı. Benim gittiğim başkasıydı. Son birkaç cadde kalmıştı ki, beklediğim mesaj geldi. "Biz kurtulduk."
Burada işim bitti dedim, kendime. Geri dön.